
Esas No: 2018/2447
Karar No: 2018/6865
Karar Tarihi: 20.09.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/2447 Esas 2018/6865 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
..........
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozma sonrası yapılan yargılamada ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir, yapılan tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödemeleri nedeniyle oluşan kurum zararının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma öncesi kararda; davalının %80 kusur oranında sorumlu olduğu esas alınarak hüküm kurulmuş, bu hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine, yeniden kusur raporu alınması yönünde dairemizce davalı lehine bozulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Eldeki davada, davalının %80 oranında kusurlu olduğunun esas alındığı ilk kararın, davalı temyizi üzerine dairemizce yeniden kusur raporu alınması yönünde bozulduğu anlaşılmakla, mahkemece yapılan yargılamada alınan yeni kusur raporunda davalının %90 kusurlu olduğu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Mahkemece bozmaya uymakla davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu ve artık davalı aleyhine karar verilemeyeceği, yeniden alınacak bilirkişi raporu ile davalı hakkında %80 kusur oranının altında kusur oranın tayini ile hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
............