3. Ceza Dairesi 2016/18799 E. , 2017/9746 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın duruşmada savunması alınırken bildirdiği adres ile mernis adresi aynı olduğundan; sanığa gerekçeli kararın Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebliği yapılarak, sanığın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim ederek ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekirken, bu işlemler yapılmadan Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre işlem yapılarak sanığın en yakın komşularından birine, yönetici veya kapıcıya bildirilmeden doğrudan muhtara teslim edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu, sanık müdafiinin temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Sanığın tekerrüre esas sabıkası olmasına rağmen TCK 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
1) Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla 1/2 oranında artırılması öngörülmüş olması karşısında, mağdurun adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK"nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak sanığın cezasından 1/3 oranında fazla artırım yapılması suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi,
2) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.