
Esas No: 2015/11475
Karar No: 2016/3326
Karar Tarihi: 16.03.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/11475 Esas 2016/3326 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, dahili davalılar aleyhine 02.02.2009 gününde verilen dilekçe ile sıra cetveline itiraz edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi sırasında yapılan sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.
Dahili davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının temyizi üzerine karar, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 19.03.2012 günlü ve 2011/12873 Esas, 2012/6213 Karar sayılı ilamıyla "... Somut olayda hacizdeki sıra değil, iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi olan tereke ile ilgili düzenlenen" alacaklılar sıra cetveline "itiraz edildiğine göre, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verildiği tarih itibarıyla alacağının saptanması ve sıraya dahil edilerek tasfiyeye tabi tutulması gerekirken, isteğin yasal olmayan gerekçe ile reddedilmesi doğru bulunmamıştır" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davacının isteminin kabulü ile sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmiştir.
Hükmü dahili davalılar ... ve....yiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 612. maddesi uyarınca, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilen miras, sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilir. Mahkemece tasfiyenin açılmasıyla murisin haczi caiz tüm mal ve hakları tasfiye masasını oluşturur. Terekedeki mallar alacaklıların menfaatine olacak şekilde iflas
hükümlerine göre paraya çevrilir ve elde edilen paralar alacaklılar arasında paylaştırılır. Ancak elde edilen paranın tüm alacakları karşılamaya yetmeyeceğinin anlaşılması halinde sıra cetveli düzenlenir ve bu sıraya göre alacaklılara ödeme yapılır.
Alacakların hangi sırada yer alacağı İİK"nın 206. maddesinde düzenlenmiş ve bu maddede ilk üç sıradaki alacaklara imtiyaz tanınmıştır. İmtiyazlı alacaklar, adi alacaklara göre önce ödenmesi gereken alacaklardır. Rehinli ve kanunen imtiyazlı kabul edilmeyen bütün alacaklar İİK"nın 206. maddesindeki dördüncü sıraya girer. Sıralar arasındaki ilişki ise İİK"nın 207. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddedeki düzenleme uyarınca her sıranın alacakları kendi içinde eşit hakka sahiptir ve birbirlerine karşı öncelikleri bulunmamaktadır. Bu nedenle, bir sıraya isabet eden paranın bu sırada yer alan bütün alacaklılara alacakları nispetinde eşit olarak paylaştırılması gerekmektedir.
Somut olayda; mahkemece davacının alacağının İİK"nın 206. maddesinde sayılan imtiyazlı alacaklardan olmaması nedeniyle taşınmazın tüm satış bedelinin davacı ve davalılar arasında garameten paylaştırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dahili davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.