Edirne Ceza Kararları - Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4358 Esas 2018/4820 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4358
Karar No: 2018/4820
Karar Tarihi: 05.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4358 Esas 2018/4820 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

16. Ceza Dairesi tarafından verilen hükümde, suç olarak silahlı terör örgütüne üye olma işlemi yer alıyor. Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği kararın temyiz edilmesi sonucu yapılan incelemede, yargılama sürecinin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği belirlenmiştir. Vicdani kanınlara uygun olarak yapılan değerlendirme sonucu, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği sonucuna varılmıştır. TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararının istinaf başvurusu ise esastan reddedilmiştir.

16. Ceza Dairesi 2018/4358 E. , 2018/4820 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin
istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 05.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.