11. Hukuk Dairesi 2016/14304 E. , 2017/2644 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/06/2016 tarih ve 2015/1187-2016/430 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 02.05.2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
... davasındaki raporda müvekkilinin kusursuz bulunduğunu..., kazayı yapanların kusurlu olduğuna karar verilerek mahkum edildiklerini, deniz sporlarını yaptıran otel işletmesinin bu sporlar için davalı ... Şirketiyle imzaladığı sorumluluk sigorta poliçesi olduğunu, davacının kaza nedeniyle hayati tehlike geçirdiğini, bir dizi ameliyat olduğunu, davalı ... Şirketine poliçe kapsamında başvuru yapıldığını ancak sonuç alınamaması sebebiyle 23.03.2005 tarihinde ...Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/402 E. sayılı dosyasıyla dava açıldığını, mahkemece ...Adli Tıp Kurumundan alınan rapor doğrultusunda aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen 27.12.2010 tarihli rapora göre ıslah talebinin kabul edildiğini ve bu rapor doğrultusunda 688.312,00 USD zarar ve 183.168,00 USD tedavi gideri olmak üzere toplam 871.480,00 USD alacağa hükmedildiğini, kararın temyizi üzerine bozulduğunu ve bozmada davacının son durumunun Adli Tıp Kurumu tarafından tespiti ile maluliyet oranının yeniden belirlenerek tazminat tespiti gerektiğine işaret edildiğini, bozma sonrasında mahkemece Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan maluliyet raporu alındığını ve maluliyetin %90 olduğunun belirlendiğini, bu rapora göre de aktüer bilirkişisinden de ek rapor alındığını, 10.08.2015 tarihli aktüer raporunda davacının 1.282.841,00 USD maddi zarar 183.168,75 USD tedavi gideri olmak üzere 1.466.009,75 USD gerçek zararının bulunduğunun belirtildiğini, ...Asliye Ticaret Mahkemesi"nde görülen davada bu miktarın ıslah yoluyla istendiğini ancak mahkemece bozmadan sonra yapılan ikinci ıslahın kabul edilemeyeceği gerekçesiyle reddedildiğini, sonuçta ilk davada mahkemece 871.480,00 USD"nin kabul edilip hüküm altına alındığını, kararın 21.11.2015 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2013/336 E. 2015/778 K. sayılı dosyasında bulunan raporda tespit edilen bakiye 330.000,00 USD tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, poliçedeki sorumluluk tutarının 1.000.000,00 euroyla sınırlı olduğunu, .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kararının icraya konulduğunu davacıya 24.11.2015 tarihinde 3.849.561,17 TL ödeme yapıldığını, dolayısıyla poliçe teminatının tüketildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının bu davaya konu edilen zararı...Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2013/336 E. sayılı dosyasında alınan 10.08.2015 tarihli aktüer raporun kendisine tebliğ edildiği tarihte öğrendiğini beyan ettiği, davacının kesin maluliyetinin anılan dosyada bulunan 22.12.2014 tarihli adli tıp raporuyla saptandığı, dolayısıyla bu rapordan haberdar olunduğu tarih itibariyle kesin maluliyete ilişkin zararın öğrenildiğinin kabulü gerektiği, nitekim zararın öğrenilmesi ifadesinden anlaşılması gerekenin zarar miktarının tam ve net olarak öğrenilmesi değil miktarı tam olarak bilinmese de zararın varlığının ve niteliğinin öğrenilmesi olduğu, adli tıp raporunun dosya içine konularak UYAP"a kaydedildiği 25.02.2015 tarihi itibariyle zararın öğrenildiği sonucuna varıldığı, davanın 14.12.2015 tarihinde BK 41. maddesinde öngörülen 1 yıllık sürede açıldığı ne var ki yine BK 41. maddesinde belirtilen 10 yıllık sürenin aşıldığı, BK 41. maddesinde, her hal ve durumda zarara neden olan fiilin vukuudan itibaren 10 yıllık sürede davanın zamanaşımına uğrayacağının ifade edildiği, zarara neden olan fiilin 29.08.2004 tarihinde gerçekleşmesi karşısında davanın açıldığı 24.12.2015 tarihi itibariyle 10 yıllık sürenin geçmiş olduğu, ayrıca 6102 sayılı TTK"da sorumluluk sigortasının düzenlendiği ve bu sigortalardaki zamanaşımı süresinin TTK 1482. maddesinde olay tarihinden itibaren 10 yıl olduğunun ifade edildiği gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.