Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3968
Karar No: 2015/8049
Karar Tarihi: 08.04.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/3968 Esas 2015/8049 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/3968 E.  ,  2015/8049 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacının müracaat tarihi itibariyle davalı Kurumdan malulen yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının Kurum"a müracaat tarihi olan 03/12/2004 tarihini takip eden aydan itibaren malulen yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık, davacının Kurum tarafından kabul edilen maluliyetinin ilk işe giriş tarihi olan 23/10/1994 tarihi itibariyle mevcut olup olmadığının ispatı konusunda Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 23/10/1994 tescil tarihinden itibaren davacının 14 yıl 1 ay 23 gün Esnaf Bağ-Kur sigortalılığının bulunduğu, 03/12/2004 tarihinde Kurum"a müracaatla maluliyet aylığı talebinde bulunduğu, 09/02/2005 tarihli Kurum yazısı ile 01/02/2005 tarihli Yüksek Sağlık Kurulu kararı ile maluliyeti gerektirecek rahatsızlığın ilk işe giriş tarihinden önce de mevcut olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle davacının bu talebinin reddolunduğunun davacıya bildirildiği, yargılama aşamasında iken davacının 17/02/2010 tarihli maluliyet aylığı müracaatında bulunduğu, 05/04/2010 tarih ve 8936 sayılı Yüksek Sağlık Kurulu Kararı ile de “Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin 15/03/2010 tarih, 1703 sayılı Sağlık Kurulu raporu uyarınca; sigortalının özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %92 olduğu”nun tespit edildiği, gerek Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu"nun 28/12/2011 tarih ve 11429 sayılı kararı ve gerek Dairemiz bozma ilamı sonrası alınan Adli Tıp Genel Kurulu"nun 17/04/2014 tarih 736 sayılı kararı ile “sigortalının beden çalışma gücünün en az 2/3 ünü kaybetmediğinden malul sayılamayacağı” nın belirtildiği anlaşılmaktadır.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun Geçici 1. maddesi uyarınca davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun 28. maddesine göre, “Bu Kanun"un uygulanmasında çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği tespit edilen sigortalı malûl sayılır. Şu kadar ki, bu Kanun"a tabi sigortalılığın başladığı tarihte malûl sayılacak derecede hastalık veya arızası bulunduğu önceden veya sonradan tespit edilen sigortalı, bu hastalık veya arızası nedeniyle malûllük sigortası yardımlarından yararlanamaz.” Bu maddeyi yürürlükten kaldıran 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 25. maddesinde de benzer şekilde, "..., sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten

    - önce sigortalının çalışma gücünün % 60"ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamaz." düzenlemelerine yer verilmiştir. Yine 1479 sayılı Yasa"nın 29.maddesine göre, malullük aylığından yararlanabilmek için; bu Kanun"un 28 inci maddesine göre malul sayılmak, en az beş tam yıl sigorta primi ödemiş olmak, yazılı istekte bulunmak ve istek tarihi itibariyle prim ve her türlü borçlarını ödemiş olmak şarttır. Yasa"nın 31.maddesi ise “Malullük aylığı, malullüğün tespit edildiği tarihi takibeden aybaşından başlar” hükmünü amirdir.
    Bağ-Kur Sigortalılarının Malûllük Hallerinin Tespitine Dair Yönetmelik"in 4.maddesine göre, “Sigortalıların hangi hallerde çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirmiş sayılacakları, 506 sayılı Kanununa istinaden çıkarılan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğündeki esaslara göre tespit olunur.” 1479 sayılı Kanunun 56. maddesinde, “... belirtilen raporlar üzerinde Kurumca verilen karara ilgililer tarafından itiraz edilirse, Sosyal Sigortalar Kurumu Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.” hükmü öngörülmüştür.
    Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu"nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararı"na itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
    Somut olayda, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nun 05/10/2010 tarih ve 8936 sayılı kararı ile “Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin 15/03/2010 tarih, 1703 sayılı Sağlık Kurulu raporu uyarınca; davacı sigortalının özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %92 olduğu”nun belirtildiği ve gerek Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu gerek ise de Adli Tıp Genel Kurulu tarafından davacının maluliyetinin tespit edilemediğinin karara bağlandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu davacının ilk işe giriş tarihi olan 23/10/1994 tarihi itibariyle maluliyeti gerektiren arızası ile işe girdiğini savunmuş ise de aksi durum Adli Tıp Kurumu"nun davacı sigortalının maluliyetinin olmadığının tespitine ilişkin Kurul kararları ile ispat olunmuştur. Bu durumda, Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulu"nun davacı sigortalının malüliyetinin tespitine ilişkin kararının Kurum"u bağlayıcı nitelikte olduğu, Kurum"un kendi vermiş olduğu karara itiraz edemeyeceğinin göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde sonuca gidilmiş olması hatalıdır.
    Yapılacak iş; 1479 sayılı Yasa"nın 31 maddesi hükmü doğrultusunda Kurum tarafından davacının malul kabul edildiği ilk rapor tarihini, davacının dava dilekçesinde istemde bulunduğu talep tarihini de göz önünde bulundurmak suretiyle tespit etmek ve bu tarih itibariyle davacının maluliyet aylığı şartlarına hak kazanıp kazanmadığını tartışmak ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi