11. Hukuk Dairesi 2015/15564 E. , 2017/2665 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada verilen 16/10/2015 tarih ve 2015/94-2015/762 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu bononun keşide edildiği tarihte minibüs sahibi olduğunu, davalı ...’in ise halk otobüsü sahibi olduğunaldığı 26/10/2007 tarihli bağlayıcı kararla yetersiz olan turma kapasiteli minibüslerin yerine 18+9 yolcu kapasiteli otobüslere geçilme kararı alındığını, Koordinasyon Kurulu kararının kararıyla iptal edildiğini, dava devam ederken üyeleri temsilen arasında protokol ve tutanaklar düzenlendiğini, bu protokoller çerçevesinde müvekkili tarafından 38.100,00 TL miktarlı iki senet keşide edilerek oda başkanına teslim edildiğini, oda başkanı tarafından da aracılığıyla davalı ...’e teslim edildiğini, daha sonra bono bedellerinin müvekkili tarafından ödenerek bonoların geri alındığını, protokollerde ön görülen amaçların ortadan kalktığını, protokolün karşı tarafa olan kooperatif ve üyelerinin edimlerini yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmeden dönme hakkını kullandıklarını, karşı tarafın aldığını iade etmek zorunda olduğunu ileri sürerek 76.200,00 TL"nin avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu bonoların ve bu bonolara istinaden yapılan ödemenin 2007 yılından itibaren minibüslerin fazla kapasitede çalışmaları nedeniyle halk otobüsü sahiplerinin uğramış olduğu zararın karşılığı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
../...
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, davacının üyesi olduğu dava dışı düzenlenen sözleşme ve protokollerin geçersizliğine dayalı olarak geçersiz sözleşmeler uyarınca ödenen senet bedellerinin istirdatı istemine ilişkin olup, dava konusu senetlerin dosya arasında bulunan sözleşme ve çeşitli protokoller çerçevesinde davacı tarafından keşide edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, senedin keşide edilme nedeninin ortadan kalkıp kalkmadığı noktasında toplanmakta olup, mahkemece, dava konusu bonoların ve bu bonolara istinaden yapılan ödemenin 2007 yılından itibaren minibüslerin fazla kapasitede çalışmaları nedeniyle halk otobüsü sahiplerinin uğramış olduğu zararın karşılığı olduğu kabul edilerek yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa, yukarıdaki özetten de anlaşılacağı üzere, davacının da içerisinde olduğu minibüsçülerin araçlarının kapasitesinin artırımına ve dava konusu senetlerin davacı tarafından keşide edilmesine dayanak yapılan 2007 tarihli genel kurulu kararının mahkemece iptal edilmesi karşısında, iptal kararına rağmen anılan kararının fiilen uygulamasının devam edip etmediği, davalı Kooperatif üyesinin 2007 tarihli ararının alınmasından iptal edilinceye kadarki geçen süre zarfında, yine fiili durumun sonuna kadar geçen sürede zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa ne miktar zarara uğradığı gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle tespit edilmelidir. Bu bağlamda senetlerin keşide edilme nedeninin ortadan kalkıp kalkmadığı ya da ne oranda ortadan kalktığı hususları da mahkemece yeterince irdelenip iptal edilen kararı yerine alınan yeni kararlar dahi dayanak sözleşme ve protokoller ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken denetlenebilir yeterli dayanağı da gösterilmeden eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.