
Esas No: 2018/4111
Karar No: 2018/7257
Karar Tarihi: 01.10.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4111 Esas 2018/7257 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası asıl dava ve birleşen davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6183 sayılı Kanunun “ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir.
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir. 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; 6360 sayılı Kanun gereği 21.03.2014 tarihi itibariyle tasfiye kararının verildiği, 30.04.2014 tarihi itibariyle ... Batı Akdeniz Karaçulha Bölge Hali Birliğinin tüzel kişiliğinin sona erdiği, sona erme tarihi sonrası olan 20.06.2014 tarihinde Kurum tarafından düzenlenen ödeme emrinin Birliğe tebliğ edildiği, bozma sonrası dosyaya sunulunan bilgi ve belgelerden, muhatabının ... Batı Akdeniz Karaçulha Bölge Hali Birliği olarak belirtilen davaya konu ödeme emirlerine ilişkin tebligat evraklarının 27.06.2014 tarihinde ... Hukuk Müşavirliğine tebliğ edildiği, 03.07.2014 tarihinde davacı tarafından ödeme emrinin iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava süresinde olup, esasa girilerek karar verilmelidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.