15. Ceza Dairesi 2017/12052 E. , 2019/8298 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında ayrı ayrı TCK"nın 157/1, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında beraat
Dolandırıcılık suçundan sanıklar ... ve ...’un mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili, sanık ... müdafi ile sanık ... tarafından; sanık ...’nun beraatine ilişkin hüküm ise katılan vekili ve vekalet ücreti talebi ile sınırlı olmak üzere sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... ile katılanın akraba oldukları ve sanık ..."nın ucuza ev bulabileceğini söyleyerek katılanı müteahhitlik yapan sanık ... ile tanıştırdığı, sanık ...’nun katılana “5000 evler” sitesinden 20.000 TL değerinde ev satmayı vaadettiği, sanıklara güvenen katılanın Ziraat Bankasından 20.000 TL kredi talep ettiği ancak bankanın 12.000 TL verdiği, katılanın sanık ...’u aradığı ve parasının eksik olması nedeniyle evi almaktan vazgeçtiğini söylediği ancak sanık ...’un katılana eksik olan kısmı kendisinin tamamlayacağını ve evi ortak almayı vaadettiği, buna güvenen katılanın 12.000 TL parayı elden sanık ...’na teslim ettiği, teslimat sırasında sanık ...’nun katılana üç ay içerisinde icradan ihale yolu ile ev alacağını, bu sürede beklemesi gerektiğini, kendisini telefonla aramaması gerektiğini, telefonlarının dinlendiğini belirttiği, katılanın üç ay bekledikten sonra sanıkların katılana ev işinin olmadığını, parasını kırk beş gün içerisinde iade edeceklerini söyledikleri ancak katılana paranın iade edilmediği, katılanın sanık ...’nun kardeşi olan sanık ... ile görüşerek parasını istediği ancak sonuç alamadığı, bu suretle sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Sanığın, diğer sanıklarla iştirak halinde hareket ederek menfaat temin ettiğine dair herhangi bir iddia bulunmadığı, katılanın parasını alabilmek amacıyla olaydan çok sonra sanık ...’dan yardım istediği ancak bu talebinin geri çevrildiğini beyan ettiği anlaşılmakla, sanığın dolandırıcılık suçundan beraatine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine 2014 yılı Avukatlık Ücret Tarifesine göre 1.500 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik vekalet ücret belirlenmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmından “1.320 TL” ibaresi çıkartılarak yerine “1.500 TL” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanık ... müdafii ile sanık ... "in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 16/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.