
Esas No: 2020/3480
Karar No: 2021/1880
Karar Tarihi: 30.03.2021
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/3480 Esas 2021/1880 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 1539 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 5-6-7-8 ve 2 nolu dairelere davalıların malik olduklarını, söz konusu taşınmazın geçmişte mirasbırakanları ... adına kayıtlı iken 21/01/2000 tarihinde 5.000 TL bedelle davalılardan ..."a satıldığını, bu taşınmaz üzerinde ... ... adlı müteahhit tarafından yapılan zemin ve 4 normal kattan oluşan binada 02/02/2001 tarihinde kat irtifakı kurulduğunu, daha sonra davalılardan ...’nın 8, ...’in 5, ...’in 7, Hulusi’nin 6, murisin ise 9 nolu daireleri davalı ..." dan satın aldıklarını, muris ..." nun maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde kat karşılığı inşaat yapma imkanı varken 21/01/2000 tarihinde 5.000 TL bedelle davalı ..."a satışı ve iki buçuk yıl sonra 11.850 TL vererek binadan daire satın almasının olağan olmadığını, aynı binadan aynı tarihlerde dört kardeşin daire satın alması olağan hayat tecrübelerine aykırı olduğunu, işlemlerin muvazaalı ve diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile yapıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ..., ..., ... ve Hulusi, dava konusu taşınmazları diğer davalı ...’den bedelini ödemek sureti ile satın aldıklarını, muristen almadıklarını, muvazaa iddialarının doğru olmadığını, davalı ... davacının murisi ile aralarında yapılan alım satım işleminin genel hükümlere göre yapılan bir işlem olduğunu, davacının 2 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açmadığını, kendisinin ... ... Limited Şirketi adı altında mobilya ticareti yapan şirketi bulunduğunu, dükkan küçük geldiği için daha büyük bir dükkana sahip olmak amacıyla murise ait taşınmazı 2000 yılında satın aldığını, 2001 yılında meydana gelen ekonomik kriz nedeni ile binanın altını dükkanı üst katlarını ise mesken olarak yapıp sattığını, dairelerden murisin de satın aldığını, diğer davalıların ise murisle aynı binada oturmak için daire satın aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne, hakkındaki dava geri alındığından davalı ...’la ilgili olarak hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen karar Dairece “.... eldeki davanın kabulü halinde hak sahibi olacak diğer mirasçılar ...ve ...’nin davalı tanığı olarak alınan ifadelerinde satış işlemlerinin gerçek olduğunu, davalı kardeşlerinin dava konusu 5, 6, 7 ve 8 nolu bağımsız bölümleri bedelini ödeyerek satın aldıklarını, hatta aynı binadan daire almaları hususunun kendilerine de teklif edildiğini, ancak kabul etmediklerini beyan ettikleri, dosya kapsamında muris muvazaasının varlığını gösteren başka bir delilin de
bulunmadığı, bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaanın kanıtı olamayacağı açıktır. Hal böyle olunca, muris muvazaası iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın ispatlanılmadığı gerekçesiyle, reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.90. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.