Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11414
Karar No: 2019/11103
Karar Tarihi: 27.11.2019

Gizliliğin ihlali - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/11414 Esas 2019/11103 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mersin Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık bir gazetecinin gizlilik ihlali suçundan beraatine karar verildiği belirtiliyor. Mağdur kavramının suçtan zarar görmüş olma hali olarak anlaşıldığı ve dolaylı veya muhtemel zararların davaya katılma hakkı vermediği ifade ediliyor. Bu nedenle, suçtan doğrudan zarar görmeyen şikayetçilerin davaya katılma hakları olmadığına karar verildiği aktarılıyor. Gizliliği ihlal suçunda korunan hukuki yararın soruşturmanın gizli yapılması ve suçsuzluk karinesinin korunmasıyla ilgili olduğu, medya mensuplarının haber verme hakkının sınırlarının çizildiği belirtiliyor. Kanunen, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanların, kamu davasına katılma hakkı olduğu ve mağdur kavramının tanımının yapılmadığı ancak uygulamada doğrudan zarar görme hali olarak kabul edildiği ifade ediliyor. Kararda, CMK'nın 223/2-e, 237 ve TCK'nın 285. maddelerine yer veriliyor.
12. Ceza Dairesi         2019/11414 E.  ,  2019/11103 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

    Suç : Gizliliğin ihlali
    Hüküm : CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
    Gizliliğin ihlali suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu gerek Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11.04.2000 tarihli ve 65–69, 22.10.2002 tarihli ve 234–366, 04.07.2006 tarihli ve 127–180, 03.05.2011 tarihli ve 155–80, 21.02.2012 tarihli ve 279–55, 15.04.2014 tarihli ve 599-190, 28.03.2017 tarihli ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25.03.2003 tarihli ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında adliyeye karşı işlenen gizliliğin ihlali suçundan açılan kamu davasında; sanığa atılı suçun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle şikayetçi Barış’ın ve şikayetçi Rıza’nın sanığa yüklenen suçun mağduru olmadıkları ve suçtan doğrudan zarar görmemeleri nedeniyle davaya katılma hakları bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmalarına karar verilmiş olması hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, şikayetçiler vekillerinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE, 27.11.2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    MUHALEFET ŞERHİ:

    Gizliliğin ihlali suçundan sanık ...’ın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekilleri tarafından temyizi üzerine dairemizce;
    Sanığın atılı adliyeye karşı işlenen gizliliğin ihlali suçunun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle davaya katılmasına karar verilen şikayetçilerin sanığa yüklenen suçun mağduru olmadığı ve suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin şikayetçilerin davaya katılmasına karar verilmiş olması hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, şikayetçi vekillerinin temyiz isteminin reddine, muhalefetimizle OYÇOKLUĞU ile karar verilmiştir.
    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
    Sanık hakkında Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame ile; sanığın sorumlu yazı işleri müdürü olarak görev yaptığı Haber Nazım isimli 05.03.2014 tarihli baskısında kamu oyunda 17 aralık yolsuzluk soruşturması kapsamında şüpheli olan mağdurların resimlerinin ve mağdurlar arasındaki görüşmelerin yayınlandığı, yine soruşturma kapsamındaki görüntülerin yayınlanmak suretiyle kamuoyu ile paylaşıldığı bu şekilde soruşturma kapsamındaki belge ve bilgilere ilişkin verilmiş olan yayın yasağının ihlal edildiği anlaşılmıştır iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
    Yargılamada müştekilerin davaya katılmasına karar verilmiş, müsnet suçtan atılı suçun unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmiştir.
    Dairemizin gizliliği ihlal suçundan; “adliyeye karşı işlenen suçlarda gizliliği ihlal suçunun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle şikayetçinin suç mağduru olmadığı ve suçtan zarar görmediğini ve bu sebeple katılma hakkının bulunmadığı”, temyiz itirazları reddedildiği görüşüne katılmak mümkün değildir.
    Kamu davasına katılma CMK 237. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre “Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar,…kamu davasına katılabilirler.” Mevzuatımızda adliyeye karşı işlenen suçlarda kamu davasına katılmayı engelleyen veya diğer bir suç bakımından bir sınırlama getirmemiş, ilke olarak şartların varlığı halinde tüm suçlar yönünden kamu davasına katılma kabul edilmiştir. Ancak kanunda “suçtan zarar gören” ve “mağdur” kavramlarının tanımı yapılmamıştır. Zararın maddi veya manevi olduğu hususunda da bir ayırıma tabi tutulmamış ve sınırlandırılmamıştır. Uygulamada ise “suçtan zarar görme” kavramı “suçtan doğrudan zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulanmaktadır.
    Gizliliğini ihlal suçunda korunan hukuki yarar, sadece adliyenin ve adli makamların korunmak istenmesi düşüncesi ile ceza muhakemesinin en temel kurallarından olan soruşturmanın gizli yapılması değildir. Soruşturma evresinin gizliliğinin ceza adaletinin doğruluk, dürüstlük ve gerçeğe ulaşma ilkelerine uyulması için bir zorunluluk olduğu, her şeyden önce suçsuzluk karinesinin sağlam tutulabilmesi yönünden de vazgeçilmez nitelikte olduğu, buna uyulmadığı takdirde, ülkemizde ve yabancı ülkelerde örneklerine rastlandığı üzere yargısız infazlar sonucu insanların ızdıraplara sürüklendiği ve suçsuzluk karinesinin lafta kalacağı aşikardır.
    Burada kanun koyucu suçun koruma alanının sınırlarını çizerken özellikle iki alana vurgu yapmıştır. TCK’nun 285. Maddesinin Gerekçesi’nde, “ Medya, suçlar hakkında bilgilenerek halkın bilgi edinme ihtiyacını karşılamak görevindedir.” Ancak “…medya mensupları, bu konularda doğru haber elde edemediklerinde öteden beri devşirilen ve çok kere yanlış olan bilgileri halka yansıtmakta ve insanların en temel hakkı olan suçsuzluk karinesini ihlal etmekte ve soruşturma da zarar görmekte ve delillerin yok edilmesi hususunda, elbette ki istemeden şüphelilere yardım sağlanmış olmaktadır “ denilerek medya mensuplarının haber verme hakkının sınırları çizilmeye çalışılmıştır.
    Müşteki/katılanların dosyamızdaki olayda gazetenin yapılan yayınla soruşturma, devamında kovuşturma yapılmadan soruşturmanın gizliliğini ihlal suçunun mağduru ve zarar göreni olmuştur. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin davaya katılma kararı vermesi yerindedir.
    Dairemizin temyiz isteminin reddine ilişkin kararla ilgili çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi