11. Hukuk Dairesi 2015/15800 E. , 2017/2731 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada...18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/10/2015 tarih ve 2014/1266-2015/658 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ..., fer"i müdahil ... vekili ile ihbar olunan ...vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı Banka"nın teşvik ve yönlendirilmesi ile... A.Ş. Şubesi"ne vadeli olarak para yatırdıklarını, henüz paranın vadesi gelmeden banka yönetimine el konulduğunu, sonrasında müvekillerinin parasının ... bankasına aktarıldığı ve sigorta güvencesinde olmadığı belirtilerek ödenmediğini, banka yetkilileri hakkında açılan davada mahkumiyetlerine karar verildiğini, müvekkilinin bankalara olan güveninin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekilleri tarafından yatırılan 4.000,00 "er TL"nin 22/11/1999 ve 01/10/1999 tarihlerinden itibaren faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, husumet, zamanaşımı, hak düşürücü süre yönünden davanın usulden ve davacının daha fazla faiz getirisi elde etmek için seçtiği hesap türü ve parasını bu hesapları değerlendirmek üzere verdiği talimat ve müvekkili bankanın da davacının bu talimatına uygun gerçekleştirdiği bir havale işlemi bulunduğunu savunarak, esastan da reddini istemiştir.
Fer"i müdahil ... vekili, husumet, zamanaşımı, hak düşürücü süre yönünden davanın usulden ve davacının serbest iradesiyle kıyı bankacılığını tercih ettiğini, müvekkilinin ayrı bir tüzel kişiliği olup, ... bankası ile aralarında hiçbir organik bağın ve müvekkili bankanın ... bankası nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisinin bulunmadığını, davacının ... hesap cüzdanını aldıktan sonra herhangi bir itirazının olmadığını, ceza mahkemesi kararının kesin delil niteliğinde bulunmadığını, bankanın vekalet görevini yerine getirdiğini, faiz talebinin yerinde olmayıp, hükmedilecek faiz oranının ancak vadesiz hesaplara uygulanan faiz oranı olabileceğini savunarak, esastan da reddini istemiştir.
İhbar olunan ...vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ..."ın 22/11/1999 tarihinde 4000 TL"ni 27/12/1999 tarihine kadar vadeli olarak bankaya yatırdığı, bu paranın davacıya geri ödendiğine dair belge ve bilgi sunulmadığı, davacılar müştereken 01/10/1999 tarihinde 4000 TL"ni yatırdıklarını ileri sürerek talepte bulunmuş iseler de, anılan hesabın 14/12/1999 tarihinde 34 günlük vadenin dolması nedeniyle hesaptan 4.298,08 TL çekilmek suretiyle kapatıldığı gerekçesiyle, davanın ... yönünden kısmen kabulü ile 4.000 TL"nin 22/11/1999 tarihinden itibaren değişen oranda avans faiziyle davalıdan tahsiline, ... yönünden ise, reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ...Ş, fer"i müdahil ... vekili ile ihbar olunan ...vekili temyiz etmiştir.
1- İhbar olunan ...vekilinin 03/12/2015 tarihli temyize cevap ve temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının da yatırılmadığı ayrıca, ihbar olunana karşı husumet yöneltilerek açılan bir dava bulunmadığından ve mahkemece verilen kararda da ihbar olunan sıfatı ile karar başlığında gösterilmiş olup, aleyhine herhangi bir hüküm de tesis edilmediğinden, süresinde usulünce yapılmış temyiz istemi bulunmadığı gibi, hükmü temyiz etmekte hukuki yararı da olmadığından ihbar olunan ...vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, ... hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davacı ... yönünden reddine, diğer davacı yönünden ise, kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dava tarihi olan 10/11/2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, mahkemece tüketici konumundaki davacılar tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, anılan husus nazara alınmaksızın işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı ...Ş. vekili ile fer"i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, ihbar olunan ...vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re"sen BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekili ile fer"i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.