
Esas No: 2015/15330
Karar No: 2017/2742
Karar Tarihi: 09.05.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15330 Esas 2017/2742 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/03/2015 tarih ve 2014/86-2015/232 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ..."ın senet borçlusu ..."dan alacaklarına karşılık olarak 3 adet senedi aldığını ve bu senetlerin protesto ettirilmesi amacıyla Yapı Kredi Bankası ...Şubesine teslim edildiğini, senetlerin banka şubesi tarafından kaybedildiğini, banka tarafından senetlerin kendilerince kaydedildiği beyanıyla ... Asliye Ticaret Mahkemesinde zayi davası açıldığını ve zayi kararı verildiğini, senetlerin banka şubesince kaybedilmesi sonucu müvekkilinin senet borçlusu Aşkın Gürhan aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2011/5714 sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığını, zayi davasındaki süreçte senet borçlusunun malvarlığını başkaları üzerine aktararak mal kaçırdığını, dolayısıyla müvekkilinin senet bedellerini tahsil edemediğini, banka tarafından senetler zayi edilmeseydi bu sonucun doğmayacağını, müvekkilinin zararından bankanın sorumlu olduğunu beyanla senet bedelleri ve işlemiş faizinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; senetlerin vadelerinde icraya konulması durumunda da tahsilinin mümkün olamayacağını, zayi davasının 2009 da kesinleştiğini, davacının 2011 de takip yaptığını, bu süreçteki gecikmenin davacının tercihi olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; senet bedellerinin tahsil edilemeyişi ile senetlerin zayi edilmesi arasında illiyet bağının olmadığı, senetlerin vadesinde takibe konulması halinde tahsilinin mümkün olduğunun davacı tarafından somut bir delille ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.