
Esas No: 2019/911
Karar No: 2022/845
Karar Tarihi: 15.12.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/911 Esas 2022/845 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/911 Esas
KARAR NO : 2022/845
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/10/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinin oğlu olan müteveffa ... 'in 30.05.2017 tarihinde davalılardan evlerinin önündeki sokakta karşıdan karşıya geçtiği esnada ... ... sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın kendisine çarpması sonucunda vefat ettiğini, 30.05.2017 tarihinde meydana gelen kaza da müteveffanın hemen hastaneye kaldırıldığı, 30.05.2017 tarihinde meydana gelen kaza da müteveffanın hemen hastaneye kaldırıldığını ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığını, kazanın oluşumunda davalılardan ... ...'un %100 kusurlu olduğunu, aleyhine ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin2017/... E. Sayılı dava dosyası açıldığını ve dosya davalının ceza alması ile sonuçlandığını, davalılardan ... Sigorta A.Ş'nin ise davalı ... ...'un kaza esnasında kullandığı aracın ... poliçe numarası ile zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi olduğunu, davacıların bu günkü şartlarda sağlıklı olmaları nedeni ile bakıma muhtaç olmamaları zamanla çalışma güçlerini, kazançlarını kaybetmeyeceklerini ve bakıma muhtaç olmayacakları anlamına gelmediğini, müvekkilleri tarafından küçük oğullarının cenazesinin Tokat iline götürülerek orada defnedildiğini, cenaze gideri, cenaze yol gideri ve taziye işlemleri için giderler sarf edilmiş olduğundan bu kapsamda şimdilik belirleyebildikleri 200,00 TL cenaze giderinin ve tahkikat sonucunda belirlenecek toplam cenaze giderleri sigorta şirketi dışındaki davalıdan tahsilini talep etme zorunluluğu doğduğunu, müvekkillerinin manevi zararlarını anlatmak için aslında çok fazla bir söze ihtiyaç olmadığını, müvekkillerinin çocuklarının ... 'nin çok genç bir yaşta kaybettiklerini, fazlaya dair talep ve her türlü dava haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik ... ... için 1.000,00 TL, ... ... için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı alacağının ve tahkikat sonucunda belirlenecek toplam destekten yoksun kalma alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, şimdilik tespit edebildikleri 200,00 TL cenaze giderlerinin ve tahkikat sonucunda belirlenecek toplam cenaze giderlerinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalıdan tahsilini, ... ... için 50.000,00 TL, ... ... için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile, davacıların ikametgahının ... olduğunu, müvekkilininde ...'de olduğunu, haksız fiile dayalı davada haksız fiilin ika olduğu yerin de ... olduğunu, ceza dosyasının da ... 6. Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde olduğunu, birden fazla davalı olması halinde bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinin yetkili olması hususunun sigorta şirketleri için geçerli olmayacağını, sigorta şirketlerinin merkezlerinin İstanbul olmasının her açılan trafik kazası davasının İstanbul ilinde görülmesine neden olacağını, bunun mümkün olmayacağını, sigorta şirketinin davada taraf olmasının ortak yetkili mahkeme olan ... Asliye Ticaret Mahkemeleri' nin yetkisini ortadan kaldırmadığını, davacı tarafın davasında müvekkilinin kazada tam kusurlu olduğunu iddia ettiğini, ceza davası aşamasında alınan tüm raporların bunu yalanladığını, müvekkili kazada alt dereceden tali kusurlu sayıldığını, HAGB ile ceza davası hükmünün açıklanmasının beklendiğini, müvekkilinin kullandığı aracın küçüğe çarpma sonucu değil ezilme sonucunda vefatına neden olduğunu, kaza görüntüleri incelendiğinde kaçınılmazlık faktörünün de etkili olduğunun görüleceğini, müvekkilinin ne yapsa çocuğun birden yola fırlaması nedeni ile kazanın oluşacağını, kazanın acı bir olay olduğunu fakat küçüğün ölümünde çocuğa yeterli özeni göstermeyen ailesinin kusurunun çok büyük olduğunu, davacıların küçüğün ölümünde kusurları dikkate alındığında kimse kendi kusurundan faydalanamaz ilkesi gereği davasının boşlukta kalacağının unutulmayacağını, davacılara istenen manevi tazminatın gerçekten çok yüksek talep edildiğini, öncelikle davanın ortak yetki yönünden değerlendirilerek yetkisizlik kararı verilmesini, dosyanın ... Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Sigorta vekili cevap dilekçesi ile, huzurdaki başvurunun dava şartı eksikliği sebebiyle usulden reddinin gerektiğini, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı isteminin TBK'nun 52. Maddesi hükmü dikkate alınmak suretiyle hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesi gereği reddedildiğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartları icabı da sürücünün kusuru ile meydana gelen trafik kazası neticesinde desteğinden yoksun kalanların tazminat talep etmelerinin mümkün olmadığını, 14.05.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan tebliğ ile 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında bu konu yasal düzenlemeye kavuşmuş olduğunu, işbu genel şartlarda A.6 teminat dışında kalan hallerin hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri, destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahısının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri düzenlemesini getirildiğini, davayı hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte müvekkili şirketin aleyhine tazminata hükmedilecekse yeni genel şartlar uyarınca destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamaları TBK hükümlerine göre değil, ZMM genel şart ekinde yer alan TRH - 2010 Kadın/Erkek tablosu ve %1.8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, hiçbir şekilde davacının taleplerini kabul ettikleri anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, bu suretle dosyanın kusur bilirkişisine verilmesini talep edildiğini, hiçbir şekilde huzurdaki davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin başvuru sahibine tazminat ödemesi gerektiğini kanaatine varılması halinde hesaplanacak destekten yoksun kalma tazminatından yetiştirme giderlerinin tenzil edilmesi gerektiğini, davacılar tarafından talep edilmiş olan manevi tazminat talebi teminat dışı olduğunu, müvekkili şirketin manevi tazminat açısından sorumluluğu bulunmadığını, somut olayda manevi tazminat talep edebilme şartları oluşmadığından işbu başvurunun reddi gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine ikame edilen işbu başvurunun reddini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı ... her ne kadar mahkememiz yetkisine itiraz etmiş ise de davalılardan sigorta şirketinin adresinin mahkememiz yargı çevresi içinde olması, 6100 Sayılı HMK' nın 7/1 maddesi uyarınca mahkememiz yetkili olduğundan ve davanın mahkememiz nezdinde açılmasının HMK' nın 7/2 maddesi çerçevesinde sırf davalıyı buraya getirmek için açıldığına dair dosya kapsamında bir veri bulunmadığından adı geçen davalının yetki itirazına değer atfedilmemiştir.
Taraf delillerinin toplanılmasına geçilmiş, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/... E. Sayılı dosyası ve dosya içerisinde bulunan CD celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
... plakalı araçların tüm maliklerini gösterir trafik tescil kayıtları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak ... plaklı aracın 30.05.2017 tarihinde kazaya ilişkin tüm hasar dosyası celp edilerek dosyamıza kazandırılmıştır.
Davacılar ile müteveffa ... ...'in SED durumları araştırılmıştır.
... Belediye Başkanlığına olay tarihinde davaya konu cenaze masraflarının ne kadar olduğunun bildirilmesi istenilmiş, 11.05.2022 tarihli cevabi yazısında 30.05.2017 tarihinde ortalama defin giderlerinin 2.500,00 - 3.000,00 TL arasında olduğu değerlendirilmekte olduğunu, müteveffa ... ... için belediye tarafından defin gideri ödemesi yapılmadığını bildirmiştir.
Davanın konusunu meydana getiren trafik kazasında kusur oranın tespit edilebilmesi için dosya Adli Tıp Kurumu ... İhtisas Dairesi'ne gönderilmiş olup, 11.08.2021 tarihli ATK raporunda özetle; "...sürücü ... ...'un %15 oranında kusurlu, yaya ... ...'in %85 oranında etken olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur..." görüşü mütalaa olunmuştur.
ATK raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı taraflar ayrı ayrı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuşlardır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından dosya Aktüer bilirkişiye tevdii edilmiş olup, 22.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; "...Annesi ... ... için destekten yoksun kalma tazminatının 50.258,25 TL olduğunu, babası ... ... için destekten yoksun kalma tazminatının 33.161,64 TL olduğunu, defin ve cenaze masrafları için uzman kişilerden rapor alınması gerektiğini, ... Sigorta A.Ş sorumluluğunun sigorta teminatı ile sınırlı olduğuna, manevi tazminat hususundaki nihai takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu..." görüşü mütalaa olunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı tarafların ayrı ayrı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuş oldukları görüldü.
Taraf itirazları ve önceki bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmaması sebebiyle yeni bir Aktüer bilirkişiden yeni rapor tanzim edilmesi istenilmiş, 24.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; "...davacı anne ... ...'in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 40.969,36 TL, davacı baba ... ...'in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 30.704,40 TL olduğunu, davacıların maddi zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığını, manevi tazminat taleplerinin zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında olmaması nedeniyle sayın mahkemece takdir edilecek manevi tazminat tutarından sadece davalı araç sürücüsünün sorumlu olacağı, başvuru tarihine göre davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi 12.09.2017 olarak belirlenmiş olduğunu, araç sürücüsü bakımından temerrüdün 30.05.2017 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı, dava dilekçesinde yasal faiz talep edildiği..." görüşü mütalaa olunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davalıların ayrı ayrı beyan ve itiraz dilekçesi sundukları görüldü.
Bilirkişi raporuna karşı taraf itirazları ve 2022 yıl Temmuz ayından itibaren asgari ücretteki değişiklik dikkate alınarak bilirkişiden ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, 12.09.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; "...davacı anne ... ...'in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 52.980,16 TL olduğunu, davacı baba ... ...'in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 40.015,10 TL olduğu..." görüşü mütalaa olunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davacı ve davalı sigorta vekili beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili 03.10.2022 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava bedelinin arttırıldığını bildirmiş ve eksik harcı ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların müşterek oğlu olan müteveffa ... ...'in 30.05.2017 tarihinde, davalılardan ... ... sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın kendisine çarpması sonucunda vefat ettiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, kazada tarafların kusur durumları, davacıların destekten yoksun kalma ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadıkları ile davalıların bu zarardan sorumlu olup olmadıkları noktalarındadır.
Bunların tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir. ... Adli Tıp Kurumu ... İhtisas Dairesi' nin 11.08.2021 tarihli raporunda davacıların desteğine %15, davalı ...' a ise %85 oranında kusur izafe edilmiştir.
Taraflarca kusur raporuna itiraz edilmiş ise de kusur raporunun olay anına ilişkin görüntü kayıtları incelenmek suretiyle hazırlanmış olması, yine raporun ... Cumhuriyet Savcılığı ile ... Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde alınan bilirkişi raporları ile uyumlu olması, bunlarla birlikte kazanın gerçekleşme şeklinin mahkememizce de değerlendirilmesinde davacıların desteğinin park halinde olan araçların arasında aniden yola çıkması şeklinde tezahür eden olayda ATK raporunda yer verilen kusur dağılımının oluşa uygun olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde tarafların kusur raporuna itirazları ile yeni bilirkişi raporu alınmasına yönelik istemleri mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Bundan sonra davacıların tazminat hesabı için dosya aktüer bilirkişiye verilmiş; 22.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda hatalı hesaplama yapıldığı ve hükme esas alınamayacağı yeni bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş ve nitekim 24.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan rakamların değiştiği görülmüştür. Ne var ki bilirkişi raporunun alınmasından sonra asgari ücrette meydana gelen değişiklik nedeni ile yeniden ek rapor alınması zorunluğu doğmuştur.
12.09.2022 tarihli ek bilirkişi raporunun Yargıtay' ın hesaplama kriterlerine uygun, denetime elverişli olması nedenleri ile mahkememizce de benimsenmiştir.
Davalı sigorta hesaplama yapılırken 1,65 teknik faiz ile hesaplama yapılması gerektiği itirazında bulunmuş ise de kaza tarihi itibariyle bilirkişi raporunda kullanılan yöntemin yerleşik Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay kararlarına uygun olduğundan bu itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı ...' ın ise ayrılan pay oranlarına, davacı babaya destekten yoksun kalma tazminatı verilemeyeceği ve kusurun tamamının davacılarda olduğu itirazları ise; pay dağılımının doğru şekilde yapılması, müteveffanın babası olan davacı ...' in destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanacağı, kusura ilişkin itiraz ise az yukarıda açıklanan gerekçe ile yerine görülmemiştir.
İzah edilen nedenlerle davacıların destekten yokun kalma tazminatı talebinin dava ve bedel artırım dilekçesi gibi kabulüne, davalı sigorta yönünden temerrüt tarihinden, ... için kaza tarihinden itibaren talep gibi yasal faizi ile birlikte sigorta yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile tahsiline karar verilmiştir.
Kaza tarihi itibariyle davalı sigortanın sorumluluğu 330.000,00 TL ile sınırlıdır.
Davacılar aynı zamanda cenaze gideri isteminde bulunmuşlardır. Yerleşik Yargıtay İçtihatlarında belirtildiği üzere davacı ancak zorunlu olan cenaze giderlerini davalıdan talep edebilecek olup mahalli örf ve adete göre yapmış olduğu davalıdan talep etmesi mümkün değildir.
Dosya kapsamında alınan Sulusaray Belediye Başkanlığı' nın 11/05/2022 tarihli yazısında davacıların belediyeye herhangi bir cenaze masrafı ödemediği, davacılarca dosyaya bir ödeme belgesi de sunulmadığı, kendi örf ve adetlerine göre yapmış oldukları masrafları da davalıdan talep edemeyeceklerinden bu istemin reddi yoluna gidilmiştir.
Manevi tazminata yönelik istemin incelenmesinde; manevi tazminatın amacı, çekilen acıları yeterince dindirme, yaşama yeniden bağlamak yolu ile ruhsal dengeyi sağlamaktır. Bu nedenle manevi tazminat olarak takdir edilecek paranın tutarı, bu amacın gerçekleşmesini sağlamaya yönelik olmalıdır( Yargıtay 15. H.D. 24/12/1975 Tarih, 4356 E, 5124 K.)
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi başkanlığının 20.01.2011 tarih ve 2010/19713 esas ve 2011/489 karar sayılı ilamına göre "....Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir." denilmektedir.
Türk Borçlar Kanununun 56. maddesinde; "(1)Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir." düzenlemesi getirilmiştir.
Mahkememizce manevi tazminat miktarının belirlenmesinde, tarafların ekonomik koşulları, sosyal konumları, olayın oluş şekli, özellikle olayın oluşumunda tarafların kusur durumu, davacıların murisi ... ...'in gerçekleşen kazadaki kusur durumunun yoğunluğu hakkında alınan bilirkişi raporu, oran belirtilmemesine karşın ceza dosyasında alınan kusur raporunun da mahkememiz dosyası ile örtüşmesi, meydana gelen kaza sonucu davacıların murisinin ölümü dolayısı ile davacıların duyduğu elem ve üzüntü ayrıca davacıların murisinin kusur durumunun yoğunluğuna karşın paranın alım gücü de dikkate alınarak bir tarafın zenginleşmeyecek, diğer tarafın da fakirleşmeyecek oranda davacılar için ayrı ayrı 20,000,00'er TL manevi tazminatın talep gibi davalı ... ...' tan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemine ise reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile,
A-Davacı ... ... için talep ve bedel arttırım ile kabul edilen 40.015,16 TL; davacı ... ... için ise 52.980,16 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 12.09.2017, davalı ... yönünden temerrüt tarihi olan 30.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta poliçe limiti olan 330.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak kaydı ile müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
B-Cenaze giderine yönelik talebin ise reddine,
2-Davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; Davacılar ... ve ... ... için ayrı ayrı 20.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ...'tan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Manevi Tazminat Yönünden;
3-Alınması gerekli 2.732,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 341,55 TL nin mahsubu ile bakiye 2.390,85 TL harcın davalı ... ...' tan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Peşin alınan 341,55 TL nin davalı ... ...' tan alınarak davacılara verilmesine,
5-Manevi tazminat davası için ayrıca yargılama gideri yapılmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalı ... ...' tan alınarak alınarak davalılara verilmesine,
7-Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ... ...' a verilmesine,
Maddi Tazminat Yönünden;
8-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 6.352,51 TL ₺ harçtan peşin alınan 322,52 ₺'nin mahsubu ile bakiye 6.029,99 ₺ harcın davalılardan alınarak hazineye ödenmesine,
9-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 322,52 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcının davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
10-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 2.706,00 ₺'nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.700,31 TL sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine
12-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 14.879,25 ₺ vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
13-Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ... ...' a verilmesine,
14-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL'nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.78 ₺'sinin davacılardan; 1.317,22 ₺'sinin ise davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ... Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 15/12/2022
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
¸e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.