
Esas No: 2022/822
Karar No: 2022/724
Karar Tarihi: 14.12.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/822 Esas 2022/724 Karar Sayılı İlamı
T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/822
KARAR NO : 2022/724
DAVA :Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/12/2020
KARAR TARİHİ: 14/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Kurumun sigortalılarından ...T.C. Kimlik No’lu ...'ın, ...tarihinde dava dışı işverene ait işyerinde çalışması sırasında davalılardan ...sevk ve idaresindeki ...plakalı araç ile davalılardan ...sevk ve idaresindeki ...plakalı aracında dahil olduğu trafik/iş kazası sonucu yaralandığını ve meslekte kazanma gücü kaybına uğradığını, dava dışı ...tarafından müvekkili kuruma gelir bağlanması için talepte bulunulduğunu, işbu başvuru sonucunda davacı kurum tarafından ...onay tarihli ...-TL peşin sermaye değeri, dilekçe ekinde sunulan listede belirtilen tarihlerde toplam ...-TL tedavi gideri ve ekte mevcut raporlarda belirtilen tarihlerde toplam ...-TL geçici iş görmezlik bedeli ödemesi yapıldığını, netice de toplam ...-TL kurum zararı oluştuğunu, ...'ın geçirdiği iş kazasının oluşumunda davalı ... ve ...'ın kusurunun bulunduğunu ve işbu kazadan kaynaklı sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca davalılar tarafından yukarıda plakaları belirtilen araçları sigortalayan diğer davalıların da davalıların kusurundan dolayı sorumluluğu bulunmadığını, davalılar tarafından KTK kapsamında alınması gerekli önlemler alınmadığını ve trafik/iş kazasının oluşumuna sebebiyet verildiğini, bu hususun Kurum Denetmeni ... tarafından hazırlanan ...tarihli ve ...sayılı inceleme raporu ile de tespit edildiğini, bu sebeplerden ötürü kusur ve miktar bakımından fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla (aynı olayla ilgili işveren/alt işveren veya 3. Şahısların kusuru tespit edilmesi halinde teselsül hükümleri dikkate alınarak), toplam ...-TL kurum zararının 6100 sayılı Kanun 107. Maddesi uyarınca tahkikat neticesinde tespit edilecek kusur oranına göre gerçek kurum zararının tespiti halinde artırılmak üzere 5510 Sayılı Kanun 21/4 hükmü dikkate alınarak şimdilik ...-TL’sinin gelirler yönünden onay, masraflar yönünden ödeme ve sarf tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılmış bulunan davanın tarafları yönünden haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davaya sebep olan davada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkili yönünden alt düzeyde tali kusur değerlendirilmesinin yapıldığını, meydana gelen kazanın davalılardan ...isimli şahsın şerit ihlali ve yol işaret ve işaretçilerine uymaması neticesinde meydana geldiğini, müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, SGK ödemesi yönünden dava dışı ...'ın yaralanmasına atfedilen işgörmezlik durumuna ve hesaplama sonucunda ödemeye itiraz etmekte oldukları yönünde beyanda bulundukları görülmüştür.
Davalı ...sigorta vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin sigortalısı olan ... plakalı aracı dava dışı ...ın yaralanmasında kusurunun bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, zamanaşımı itirazlarımızın kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, teminat dışı olan geçici iş göremezlik giderlerinden, peşin sermaye değerinden ve tedavi giderlerinden kanunen sorumluluğu bulunmayan davalı müvekkilimize karşı açılan davanın reddine karar verilmesini, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise, yukarıdaki savunmalarımız uyarınca poliçe limiti, sigortalının kusur oranı, müterafık kusur indirimi, ve faizin dava tarihinden itibaren başlaması gerektiği dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine,Esasa ilişkin cevap hakkımız saklı kalmak kaydıyla, reddedilen kısım için ise yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı ...Sigorta vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmamış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, söz konusu olayın 14/09/2018 tarihinde meydana geldiğini, haksız fiilden doğan tazminat alacaklarının 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusunun Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, sigorta şirketi sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumludur. sigortalı araç sürücüsü konu kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, sigortalının bahsi geçen md. 39’a göre kastı bulunmadığından davacı k 3. sigortalının bahsi geçen md. 39’a göre kastı bulunmadığından davacı kurumun müvekkil şirkete rücu hakkı olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla md.21‘e göre ise davacı kurum sigortalısına yapmış olduğu ödemenin ancak yarısını rücu edebilir olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Açılan dava Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ( İş Mahkemesi Sıfatıyla) ...esas sırasına kaydedilmiş, Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27/04/2022 gün ve ...Esas ...K. sayılı kararı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı kapsamında "Antalya ili mülki idare sınırları içinde bulunan iş bu mahkememiz dava konusu somut uyuşmazlık bakımından görevsiz hale geldiğinden, dosyanın yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine" şeklinde karar verilmiş, dosya Antalya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu'na gönderilmiş ve tevzi sonucu Mahkememizin 2022/822 E. sırasına kaydedilmiştir.
Elmalı Asliye Hukuk Hukuk Mahkemesi tarafından dava dosyasında görevsizlik kararı verildiği, kararın taraflara tebliğ edildiği ve istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
İş Mahkemesi sıfatıyla Elmalı Asliye Hukuk Hukuk Mahkemesi'nin 27/04/2022 gün ve ...Esas ...K. sayılı ilamında, HSK'nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı gerekçeye dayanak yapılmıştır.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu'nun 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı ile, "Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin Antalya ilinin mülki sınırları (Alanya ve Manavgat Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevreleri hariç) olarak belirlenmesine ve iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına" karar verilmiştir.
Yargıtay HGK’nun 04/04/2019 gün ve 2017/11-10 E. 2019/401 K. sayılı emsal içtihadına göre, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 136. ve 142’nci maddelerinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez ya da değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir (5.12.1977 tarihli, 1977/4 E., 1977/4 K. sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı)...
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir.
Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanunî hâkim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. 1982 tarihli Anayasa’yı kabul eden Danışma Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’nun gerekçesinde “…bu suretle davanın olaydan sonra çıkarılacak bir kanunla yaratılan bir mahkeme önüne getirilmesi yasaklanmakta, yani kişiye yahut olaya göre kişiyi yahut olayı göz önünde tutarak mahkeme kurma imkânı ortadan kaldırılmaktadır. Bu ise tarafsız yargı merciinin ilk gereğidir.” denilmektedir (Özbudun, E.: Türk Anayasa Hukuku, Ankara 2005, 8. Baskı, s: 118-119).
Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir.
O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi; “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 tarihli ve 2011/11-233 E., 2011/330 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 24.03.2005 tarihli ve 188 sayılı kararında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri konusunda İstanbul ve Ankara'da kurulup, faaliyete geçirilen fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinin, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnamelerinden kaynaklanan hukuk davaları için ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmesine, yargı çevrelerinin ise kuruldukları yerin mülki hudutları olarak tespit edilmesine; fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerde, yukarıda zikredilen Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan hukuk davaları için; bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin yetkilendirilmesine, ilgili mahkemelerin yargı çevrelerinin ise adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsayacak şekilde belirlenmesine karar verilmiştir. Halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında somut olay irdelendiğinde; yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılması olanaklı değildir.
Hâl böyle olunca yerel mahkemenin Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönündeki direnme kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır." şeklinde belirtilmiştir.
HSK'nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararında 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların da, Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yönde herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest olan davaların görevsizlik kararı ile Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi, yukarıda yazılı Yargıtay HGK emsal içtihadında belirtilen tabii hakim ilkesine de aykırıdır.
Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi karşısında, mahkemece yapılacak başka işlem bulunmadığından, eldeki davanın 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olması nedeniyle davaya bakma görevi Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, kaldı ki mahkeme tarafından ara kararla Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla bakılmasına karar verilmeden gönderme kararı verildiği, mahkememizin görevsiz olduğu sonucuna varılmış ve karşı görevsizlik kararı vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle, davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, karar (İstinaf incelemesi sonucu) kesinleştiğinde (veya İstinaf edilmeksizin kesinleşip merci tayini yolu ile mahkememizin görevsiz olduğu tespit edildiğinde) ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli Elmalı Asliye Hukuk Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Yargılama giderlerinin 6100 s. HMK'nin 20 ve 331/2. maddeleri uyarınca davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemece takdir edilmesine, davaya görevli mahkemesinde devam edilmemiş olması ve talep halinde ise mahkememizce gerekli kararın verilerek değerlendirilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılıp kullanılmayan gider avansından artan kısmının 6100 sayılı HMK'nın 333. Maddesine göre karar kesinleştiğinde (ve dosyanın görevli mahkemeye süresinde gönderilmemesi halinde) re'sen davacıya iadesine,
4-Kararın İstinaf yoluna gidilmeksizin kesinleşmesi halinde Elmalı Asliye Hukuk Hukuk Mahkemesince de daha önce görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Antalya BAM 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine,
Dair; Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK'nın 345. Maddesi gereğince (2) iki hafta içinde ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.14/12/2022
Katip ...
e-imza
Hakim ...
e-imza
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.