14. Hukuk Dairesi 2015/103 E. , 2016/3870 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.03.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalılar, taşınmazın fiilen taksim edilmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, fiili taksim nedeniyle önalım hakkı kullanılamayacağından davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu parsel imar uygulaması sonucu oluşmuştur. Davacının imar öncesi maliki olduğu taşınmazın trampası ile davalıya pay satan paydaşlara ait taşınmazların şuyulandırılması sonucu oluşan 3 parsel sayılı taşınmazda fiili taksimin mevcut olduğunun kabul edilebilmesi için önceki kullanımın devam etmesi gerekir.
Mahkemece yapılan araştırmalara göre dava konusu taşınmazda davacı tarafından fiilen kullanılan bir yer olmadığı anlaşılmıştır. Davalı tanıkları da davacının kullandığı bir yer olmadığını belirtmişlerdir. Bu durumda fiili taksimin gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğinden mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.