MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23.02.2015 tarih ve 2012-16/108 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve bu bayilik sözleşmesinin ayrılmaz parçası niteliğinde olan protokol hükümlerine göre davalının üstlendiği mal alım yükümlülüğünü yerine getirmediğini, yine davalının akaryakıt istasyonunun imza tarihinden itibaren en geç 10/09/2008 tarihinde fiili olarak akaryakıt satışına başlanacağı yolundaki hükmünün de davalı tarafından ihlal edildiğini, bu durumun davalıya ihtarname ile bildirildiğini, ihtarnameye rağmen sözleşme ve protokol hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin tek taraflı ve haklı olarak feshedildiğini, davalı tarafından akaryakıt istasyonunda kurumsal kimlik ve ariyet malzemelerinin teslim edilerek tahliye edilmediğinden bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap sunmamış, bilirkişi raporuna itirazla birlikte davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalının süresinde istasyonu açmaması, uzun süre alım yapmaması nedenleri ile davacının sözleşmeyi feshinin haklı bulunduğu, sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması nedeniyle sözleşme ve eki protokole göre ariyet malzemelerinin aynen iade edilmeme durumunda davacı tarafından rayiç bedellerin talep edilebileceğinin düzenlendiği, iadenin
gerçekleşmediğinden davacının 72.780,00 USD alacaklı olduğu ve iade talebinin yerinde bulunduğu, dava tarihi öncesi itibariyle temerrüde düşürücü nitelikte ihtarname olmadığı için temerrüt oluşmadığından davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre,davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 31,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.