11. Ceza Dairesi 2015/3933 E. , 2016/8045 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Sanık ... hakkında güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere karşı sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 231/12. maddesi uyarınca temyizinin mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu, ... Ağır Ceza Mahkemesi 2011/593 D. iş sayılı kararıyla itirazın reddine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşılmakla, sanık ... müdafiinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanıklar ... ve ... hakkında “dolandırıcılık” suçundan kurulan hükümlere karşı sanıklar müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dolandırıcılık suçundan TCK"nun 157/1. maddesi gereğince hapis cezası asgari hadden tayin olunduğu halde, hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasının birim gün sayısının gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm fıkralarında yer alan adli para cezasının tatbikine ilişkin “100 gün ve 2000,00 TL.” ibareleri çıkartılarak, yerlerine sırasıyla ""5 gün ve 100,00 TL” ibareleri eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarından kurulan hükümlere karşı sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Suç tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 688. (6102 sayılı Kanunun 776.) maddesinin 5 ve 6. fıkraları uyarınca senet metninde "lehtar" ile "tanzim yeri ve tarihinin” bulunmasının zorunlu olması, somut olayda sanık ... tarafından sahte olarak düzenlenen suça konu senedin katılana verildiği sırada senette "lehtar" ile "tanzim yeri ve tarihinin” yazılı olmadığının anlaşılması karşısında, Yargıtay İBK"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5, Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere kambiyo senetlerinde sanıkla iştirak ilişkisi bulunmayan 3. kişiler veya mağdur tarafından senet icra takibine verilirken eksik zorunlu unsurların sonradan tamamlanması durumunda suça konu senedin bono vasfını taşıdığının kabulü mümkün olmadığı cihetle, eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
2- Kendisini ... olarak tanıtan sanık ..."ın “...” isimli işyerini işleten katılandan kiraladığı otomobili kira süresinin dolmasına rağmen katılana teslim etmediği gibi bir başkasına satmaya çalıştığı sırada yakalandığı iddia ve kabul edilen olayda, eylemin bir bütün halinde dolandırıcılık suçunu oluşturmasına ve bu suçtan mahkumiyet hükmü kurulmasına rağmen eylemin bölünmezliği ilkesine aykırı olacak şekilde aynı eylem nedeniyle ayrıca güveni kötüye kullanma suçundan da mahkumiyete hükmedilmesi,
Kabule göre de;
3- Güveni kötüye kullanma suçundan TCK"nun 155/1. maddesi gereğince hapis cezası asgari hadden tayin olunduğu halde, hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasının birim gün sayısının gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunması,
4- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.