
Esas No: 2022/461
Karar No: 2022/873
Karar Tarihi: 08.12.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/461 Esas 2022/873 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/461 Esas
KARAR NO :2022/873
DAVA:Tespit
DAVA TARİHİ:20/06/2022
KARAR TARİHİ:08/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 20/06/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ... Gıda Turizm İşletmecilik Limited Şirketi, her biri 25TL değerinde 8.000 adet paya ayrılmış toplamda 200.000TL sermayeli bir şirket olduğunu, Müvekkilin ise 1.200 pay karşılığı 30.000TL sermaye ile şirkete 4015 oranında hissedar olduğunu, davalıların ise, şirketin münferit imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili müdürleri olduğunu, bu durumun 15.08.2017 tarih, 9389 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanan ilanla sabit olduğunu, davalıların aynı zamanda kardeş olduklarından, birbirlerinin denetimini yapmak bir yana dursun; fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiklerini, dava dışı şirket “..." markasıyla bilinen restoranlardan "... ..." restoranının sahibi olduğunu, davalı şirket müdürleri, Müvekkilin bilgi alma inceleme hakkını kullandırmadıklarını, şirket olağan genel kurullarını yapmaktan kasten imtina ettiklerini, şirketi borca batık hale getirdiklerini, şirketi SGK ve vergi borçlarına maruz bıraktıklarını, benzer işletmelerinin bulunması nedeniyle ... şirketiyle ilgilenmediklerini, rekabet yasağına aykırı hareket ettiklerini, ... şirketinin elde etmesi gereken gelirlerin şirkete girmesine engel olduklarını, bu surette gelir aktarımı yaptıklarını, usülsüz işlemleri nedeniyle ... şirketinin çeşitli idari para cezalarına maruz kalmasına sebebiyet verdiklerini, şirket ticari kayıtlarını usulsüz tuttuklarını, şirketi fiktif olarak kendilerine borçlu hale getirdiklerini, şahsi menfaatlerini şirket menfaatlerinin üzerinde tuttuklarını, şirket müdürü davalıların, bu usulsüz işlemleri nedeniyle hem ortakların ve hem de ... Şirketinin daha fazla zarara uğramaması ve telafisi imkansız zararların orlaya çıkmaması adına; öncelikle her iki müdürün yönetim, temsil ve ilzam yetkilerinin tedbiren durdurulması ile şirkete bir yönetici kayyım atanmasına; netice olarak ise davalıların müdürlükten azillerine karar verilmesini, davalı müdürlerin basiretsiz bir yönetim sergilediği dava dışı ... şirkelinin yılık kurumlar vergisi beyannamelerinden dahi basitçe anlaşıldığını, söz konusu kurumlar vergisi beyannamcleri incelendiğinde şirketin 2018-2021 yılları arasında borca batık halde olduğunu, davalı müdürlerin yetkilisi olduğu ... şirketi son 4 senedir borca batık haldedir. üstelik bu borçca batıklık hali şirket öz sermayesinin yaklaşık 10 kat oranında olduğunu, şirketin zarar etmesinin, özkaynağının (-) bakiye vermesinin ve sermayesinin tamamının yitirilmesinin azli gerektirdiği Yargıtay tarafından kabul edildiğini, şirketin zarar etmesinin, borca batık halde bulunmasının, SGK ve vergi borçlarını ödememesinin şirketin kötü yönetimi anlamına geleceği ve azli gerektireceği yine Yargıtay tarafından kabul edildiğini, dava dışı şirketin kurumlar vergisi beyannamelerinden anlaşılacağı üzere şirket ortaktarına borçlu hale getirildiğini, bununla birlikte 2021 yılında Davalı şirket müdürleri tarafından yapılan düzeltme ile şirketin yalnızca müdürlerden ...'a borçlu olduğu şeklinde kayıt işlendiğini, bu kapsamda, kurumlar vergisi beyannameleri ile sabit olduğunu, restoranda nakit tahsil edilen şirkete ait tutarların, kasa hesabına işlenmek yerine ... tarafından şirketin banka hesabına nakit yatırıldığını veya kendi hesabına yatırıldıktan sonra şirkete havale edildiğini, diğer bir ifade ile, şirkete ait nakit ödemelerin mali kayıtlara sanki ...'ın şahsi olarak şirkete borç verdiği şeklinde işlendiğini, daha basit bir anlatımla, davalıların, şirketin nakit parasıyla şirketi kendilerine borçlandırdığını, bu durumun, ...'ın müvekkile gönderdiği 15.06.2021 tarihli mail ile ... tarafından ikrar edildiğini, davalılardan ...ın, şirketi kendisine fiktif borçlandırması ile şınırlı kalmamakta bir de, bu hesaplardan sanki borç olarak verdiği parayı iade alır gibi şirketin parasını da şahsına aktardığını, en basit örnekte bile, hesap detayları ve ekstreleri bilirkişi incelemesine tabi tutulduğunda rakam çok daha artacağını, şirketin 2021 yılında ...'a borcunun 2020 yılına nazaran yaklaşık 320.000TL azalması dahi, söz konusu tutarın şirket tarafından ...'ın şahsına aktarıldığının açık göstergesi olduğunu, 2022 yılı şubat ayında temin edilebilen belgelere göre belirlenen dönem itibariyle şirketin kamu borçları ,Güncel Vergi Borcu 110.735,39TL, Yapılandırılmış Vergi Borcu 262.753,98 TL, SGK Prim Borcu 184.624,48TL, Yapılandırılmış Prim Borcu 172.924,50TL olmak üzere genel toplamın, 731.038,35TL olduğunu, şirketin 3.500.000,00TL kayıt dışı gelirine rağmen halen SGK ve vergi borçlarının bulunması, ... şirketinin yıllara sari amme borçlarının olması ve tutarların her geçen yıl katlanarak artması Davalıların azlinin zaruri olduğunun ortaya koyduğunu, dava dışı ... şirketinin, tüzel kişilik olarak başka şirketlerde ortaklıkları bulunduğunu, davalıların aynı zamanda, ...'nun ortağı olduğu 3 şirketin tamamının münferit imzaya yetkili müdürleri olduğunu, davalılar bu yönetim ve temsil yetkisini de kötüye kullanmak suretiyle ...'nun tüzel kişi olarak ortak olduğu şirketlerden elde etmesi gereken gelirleri de iktisap etmesini engellediğini, Müvekkilin, ... AVM Badrum Mantı Şubesi'nin sahibi olan .... Turizm İşletmeleri Ltd. Şti'nin 20 ortağı olduğunu, bu kapsamda belirli dönemlerde davalılardan ...ın, Validebağ şirketinin yetkilisi olarak şahsi hesabından, Müvekkilin şahsi hesabına ... Şubesi gelirlerden kazanç/kar dağıtımı yaptığını, ...'nun 2021 yılı mali kayıtlarına bakıldığında; ... ... şubesinden (... Şirketinden) gelen herhangi bir kazanç/kar ödemesi bulunmadığını, diğer bir ifade ile, ... AVM restoranı (... Şirketi), ortaklarına hisseleri ile orantılı olarak kazanç/kar dağıtımı yaparken; ... şirketinin, Validebağ Şirketi'ndeki %20 ortaklığına bağlı olarak, ... şirketine hiçbir ödeme yapılmadığını, ... şirketinin ortaklık gelirlerinin engellenmesine ilişkin eylemler Hakasya ve ... Gıda şirketlerindeki ortaklıklarında da söz konusu olduğunu, kazanç/kar dağıtımının davalılardan ...'ın şahsi hesabından yapılmasından ötürü, ...'ın şahsi hesapları incelendiğinde, ...'ın Validebağ, Hakasya ve ... Gıda'nın gerçek kişi ortaklarına yaptığı kazanç/kar ödemeleri tespit edilebilecek ve bu tarihlerde ... şirketine adı geçen şirketlerdeki ortaklığından kaynaklı hiçbir ödeme yapılmadığı ve o şirketlerdeki ortaklık gelirinden açıkça mahrum bırakıldığını, davalıların, ...'nun diğer şirketlerdeki ortaklıklarından gelir elde etmesini engellemekle kalmamakta; Davalılar aynı zamanda, ...'nun ortağı olduğu diğer şirketlerin de yönetici olmaları hasebiyle; ...'yu karşılıksız olarak diğer şirketlere finansal destek yapar hale getirdiğini, 20.04.2021 tarih, 182 yevmiye numaralı defter kaydına göre davalılardan ..., şirketin ... Bankası hesabına 200.000 TL para yatırdığını, bu surette şirketi yine kendine borçlandığını, bu parayla ise ... Gıda firmasının cari hesap ödemesi yapıldığını, ... Gıda'ya yapılan bu ödeme, ... Gıda'nın cari hesabında 100.000TL olarak yansıtıldığını, kalan 100.000 TL'nin ise ... Gıda'nın 450 ortağı olan ... Gıda firmasına avans olarak kaydedildiğini, davalılardan ... tarafından yatırılan 200.000TL tutarı neticesinde ... Gıda 200.000TL Borçlandırıldığını, üstelik borçlandırılan bu para ile bir de ... Gıda finanse edilmiş/... Gıda'nın borcu ... tarafından ödendiğini, somut olayda ise, davalıların aynı zamanda farklı ortaklık yapılarına sahip olan ... AVM, ... AVM ve ... restoranlarının sahibi olan şirketlerin de müdürleri olduklarını, bu restoranların tek bir şirkete bağlı şubeler olmadığını, bu restoranların her birinin sahibi farklı tüzel kişiliklere sahip şirketler olduğunu, hepsinin ortaklık yapılarının da farklı olduğunu, dolayısıyla davalıların tüm bu şirketlerin yöneticisi pozisyonunda olmalarının açık şekilde rekabet yasağına aykırılık teşkil ettiklerini, 31.10.2021 tarih, 575 yevmiye numaralı defter kaydında ... ve ... şirketlerinin 1.250TL'şer olmak üzere ...'ya toplamda 2.S00TL para göndermesine rağmen; söz konusu ödeme muhasebesel kayıtlara davalılardan ...'ın ortaklar cari hesabından şirkete sanki 2.500TL borç para vermiş şeklinde işlendiğini, diğer bir anlatımla, başka şirketlerden gelen para ile davalı ... Yaşarın, ... şirketini şahsi olarak kendine borçlandırdığını, şirketin 2021 yılı kurumlar vergisinde olağanüstü gelir ve karlar kaleminde 894.,448,66TL yer aldığını, tek düzen hesap planında 679 Diğer Olağan Dışı Gelir ve Karlar Hesabı, Diğer gelir hesap kalemleri dışında duran varlık satışlarından doğan karlar gibi gelir ve karların yer aldığı hesap olarak tanımlandığını, şirketin herhangi bir duran varlık satışı olmadığı gözetildiğinde söz konusu kaydın fiktif ve muhasebesel olarak hatalı şekilde oluşturulduğunu, bu olağanüstü gelir kaleminin işlenmesinin sadece mali kayıtlar üzerinde şirketi az da olsa karda gösterebilmek için oluşturulduğunu, 2021 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde maddi duran varlıklar kalemi (-)78.020,57TL olarak gözüktüğünü, maddi duran varlıkların eksi bakiye vermesinin mümkün olmadığını, bu durumun dahi kayıtların usulsüz tutulduğunu ortaya koyduğunu, davalıların, halihazırda aynı anda 4 şirketin münferit imzaya yetkili müdürleri olduğunu, davalıların ... şirketindeki görev ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getiremeyeceğini, davalıların Amerika Birleşik Devletleri'nde ve Romanya'da yine bir restorant ve başka yatırımlar yapmakta ve bu nedenle vakitlerinin çoğunu da yurt dışında geçirdiğini, Türkiye'de oldukları zaman diliminde ise çoğu zaman İstanbul dışında kalmakta ve bu surette şirketle ilgilenmediklerini, davalılar'ın hem rekabet yasağına aykırı davranması hem de özen ve bağlılık yükümlülüğünü ağır bir şekilde ihlal ettiklerini, bu nedenlerle öncelikle, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve davalıların dava dışı ... Gıda Turizm İşletmecilik Ltd. Şti'ndeki müdürlük görevlerinden kaynaklı yönetim hakkı ve temsil yetkisinin tedbiren durdurulmasına ve şirkete yönetici kayyım atanmasına, devamında davanın kabulü ile davalıların müdürlükten azillerine, yargılama harç, masraf ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin 08/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle, Dava dilekçesinin kötüniyetli olarak şahısların mernis adresleri yerine ortak oldukları bir çok şirketten herhangi bir restoran şubesi adresine gönderildiğini, usulsüz tebligat nedeniyle davadan ancak davacılar tarafından açılmış olan başkaca bir dosyanın ( ....Ticaret Mahkemesi ... Esas) dava dilekçesi içerisinde huzurdaki dosyanın bahsi geçtiği için konuya vakıf olduklarını, azınlık pay sahibi davacı, müvekkilleri asılsız suçlamalar yaparak ve taciz edici davalar açmak suretiyle ticari açıdan zor duruma düşürmek ve kendi hissesini müvekkillere fahiş fiyatla devretmek ya da müvekkillerin hisselerini düşük oranlarla almak niyetiyle hukuka aykırı yollara tevessül ettiğini, davacıya ve muhasebecisini tüm hesaplar gönderilmiş olmasına ve şirkete ait ortak WhatsApp grubundan tüm işlemlerin, davacı dahil tüm ortaklara bildirildiğini, şeffaf şekilde her türlü hesabın verilmesinin dahi yeterli görülmediğini, başka saiklerle sürekli aleyhe davalar açılmaya devam edildiğini, müvekkillerin, kardeş olup aynı zamanda hukukçu / noter babaları ile birlikte şirketin neredeyse 2/3 üne sahip olduğu gerçeği dikkate alındığında, davacının iddialarının asılsız ve kötüniyeli olduğunun net bir şekilde anlaşılacağını, davacının dilekçesinde muhtemelen bahsetmiş olduğu tüm asılsız iddia ve beyanlar ile hesaplamaları kabul etmediklerini, bu nedenlerle davacının haksız ve hukuka aykırı kayyım atanması ve müdürlükten azil gibi iddiaları hem şirket hem de müvekkiller açısından telafisi imkansız zararlara yol açacağından, kötüniyetli taleplere itibar edilmemesi ve haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile karşı dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla tüm taleplerinin reddi ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu 05/12/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirerek gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili sunmuş olduğu 07/12/2022 tarihli dilekçesi ile davacının davasından feragat ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davadan feragat HMK. nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Harç alınmış olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Taraflarca karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmediğinden bu konuda bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/12/2022
Başkan ...
E-İMZALI
Üye ...
E-İMZALI
Üye ...
E-İMZALI
Katip ...
E-İMZALI
Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.