17. Hukuk Dairesi 2015/16622 E. , 2018/8852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 29/07/2012 tarihinde ... plakalı aracı ile hareket halinde iken kırmızı ışıkta durması sonucu aynı istikamette seyretmekte olan davalıya ait ... plakalı aracın duramayarak arkasından çarptığını, bu nedenle araçta hasar oluştuğunu, hasar ve zararın tahsilini, ... plakalı kamyonetin kaza tarihindeki değerinin 34.000,00 TL iken kaza nedeniyle değerinin 24.000,00 TL"ye düşerek 10.000,00 TL değer kaybına uğradığını, davacının kaza tarihinde nişanlı olduğunu, nişanlısını ziyarete gidip gelirken 3.000,00 TL ulaşım harcaması yaptığını, kaza nedeniyle büyük bir elem ve üzüntü duyması nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere davalının olay tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte 18.000,00 TL tazminat ödemesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; aracın değerinin 10.000,00 TL düştüğü iddialarının ispat edilebilir olmadığını, davacının zararlarının kendi sigortası tarafından karşılandığını, kaza sonrasında davacının aracını 1-2 gün içerisinde onarttığını ve kullanmaya başladığını, manevi tazminat talebini de yersiz bulup kabul etmediğini davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 3.300,00 TL"nin 29.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
Somut olayda, değer kaybı yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçta oluşan değer kaybı, yukarıda açıklanan ilkelere ve Dairemizin yerleşik uygulamasına uygun olmayan biçimde 3.300,00 TL olarak belirlenmiştir. Dosyada alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda mahkemece, davacı aracının modeli, yaşı, kaza sonucu meydana gelen hasar durumu, km"si, kullanım tarzı vs de gözönünde bulundurularak, yukarıda açıklanan değer kaybı hesabı esaslarına uygun şekilde araçta oluşan değer kaybının tespit edilmesi hususlarında, konusunda uzman yeni bir bilirkişiden açıklamalı, ayrıntılı, denetime elverişli şekilde rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece maddi tazminat talebinin 3.300,00 TL"lik kısmı kabul edilmiş, fazlaya ilişkin talepler ise reddedilmiş, manevi tazminat talebi ise tamamen reddedilmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 10/4 maddesinde "Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." denilmektedir. Anılan husus gözardı edilerek maddi ve manevi tazminat talepleri için ayrı ayrı vekalet ücreti belirlenmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09.10.2018 günü oybirliğiyle karar verildi.