21. Ceza Dairesi 2015/8197 E. , 2016/3025 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Suç tarihinde sanık ..."in yetkilisi olduğu ve suça konu çekte birinci ciranta olan ....Mobilya Nakliye Gıda Ltd Şti ile keşideci ...... Gıda Ltd Şti"nin mobilya alışverişi nedeni ile ticari ilişki içerisinde olduklarının gerek sanık savunmaları gerekse keşideci şirket yetkililerinin anlatımı ile sabit olduğu, sanık ..."ın aşamalardaki savunmalarında iş bu çek ile birlikte 18 adet daha çekin bu alışveriş nedeni doğan borçtan dolayı keşideci şirket tarafından kendilerine verildiği,şirket yetkilisinin resmiyette ..... olduğunu sonradan öğrendiği, çekleri ....ın imza ettiğini, bu nedenle babasının imzasına benzeterek atmış olabileceğini, daha sonradan çekleri ödememek için çeklerin kaybolduğunu söylediklerini belirtmesi, sanık ...."un da savunmalarında iki şirket arasındaki mobilya alım satımı nedeni ile ....şirketi tarafından.... şirketine hatır çekleri verildiği ancak mal teslimatı yapılmadığından çeklerin ödenmediğinin belirtildiği, keşideci ... şirketi yetkilisi ... ve fiilen işleteni olan oğlu ....."in anlatımlarında,.... şirketinden mal almaya gittiklerinde eli silahlı mafyavari şahısların işyerini bastıkları sırada çeklerin masada olduğu ve sonradan çeklerin kaybolduğunu fark ettiklerini belirttikleri, katılan ..."in beyanında çeki ...Mobilya"dan alacağına karşılık aldığını ve çeki almaya gittiği gün iç tarafta sanıklar ve ..."in oturduğu ancak çekteki imzaların huzurunda atılmadığını bu nedenle kimin imzaladığını görmediğini ifade etmesi de hep birlikte değerlendirildiğinde; sanıkların savunmalarının doğruluğunun teyidi ve maddi gerçeğin ortaya çıkartılması amacıyla; iki şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenerek suça konu çeklerin dayanağı olan borç ilişkisinin araştırılması, evvelden verilmiş ve ödenmiş çeklerin varlığı hususunun bankadan sorulması,...."ın suça konu çekin rızası hilafı dışında ellerinden çıktığına dair bankaya ödemeden men talimatı ya da bildirimde bulunup bulunmadıklarının ilgili bankadan sorulması ve ifade ettikleri şekilde çeklerin çalındığına dair savcılık yada kolluğa her hangi bir şikayette bulunup bulunmadıkları araştırılmaksızın eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması,
2- Kabule göre de;
a) Sanık ..."in şirkette çalışan durumunda iken 2005 yılı Nisan ayında şirketi devralarak yetkili hale geldiği, çekteki ciranta imzasının ..."e ait olduğunun bilirkişi raporu ve ..."ın ikrarı ile sabit olduğu, çekin ön yüzündeki keşideci imzasının ....a aidiyetinin saptanamadığı cihetle; adı geçen sanığın sahte çek keşide etmek eylemine iştirak ettiğine dair maddi bir delil elde edilemediği gibi sadece keşide tarihinde yetkili olduğundan bahisle sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi,
b) 5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti gerektiği, resmi evrakta sahtecilik suçunun cezası, 765 sayılı TCK’nın 342/1. maddesinde 2 yıldan 8 yıla kadar hapis, 5237 sayılı TCK’nun 204/1 maddesinde ise, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olmasına rağmen, temel cezanın alt sınırdan tayini halinde, hapis cezalarının eşit olacağı ve 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinde düzenlenen ve hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanan hak yoksunluklarının 765 sayılı Kanunda bulunmaması, cezasının ertelenmesi halinde deneme süresi içerisinde suç işlenmediği takdirde 5237 sayılı TCK’nun 51. maddesi uyarınca cezanın infaz edilmiş, 765 sayılı TCK’nun 95. maddesi gereğince de mahkumiyet vaki olmamış sayılacağı cihetle; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun lehe olmadığı gözetilmeden, bu ilkelere uyulmadan ve uygulamalı karşılaştırma yapılmadan ağır hapis cezasının erteleme sınırının 1 yıl olduğundan bahisle yazılı şekilde uygulama yapılması,
c) 5237 sayılı TCK"nun 51/3. maddesine göre cezası ertelenen hükümlü hakkında belirlenecek denetim süresinin alt sınırının mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeden 1 yıl denetim süresi belirlenmesi, yasaya aykırı,
d) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 31.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.