17. Hukuk Dairesi 2015/17155 E. , 2018/9032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı küçük Samet"in ayağının üzerinden geçmesiyle oluşan kaza nedeniyle, davacı çocuğun yürüme yeteneğinde kayıp oluştuğunu, kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, davacıların manevi açıdan zarar gördüklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. maddi ve 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde davacı yanın maddi zararlarından sorumlu olduklarını, manevi tazminatın teminat dışı olduğunu, kaza tarihinden faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davacı çocuğun malul kaldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın maddi ve manevi zararlarını ibraname alarak tazmin ettiklerini, davanın kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 79,32 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline; davacı yan için 5.000,00 TL. manevi tazminatın davalı ..."dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafında temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; maddi tazminata ilişkin hesaplamaları içeren
uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olmasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf dava dilekçesinde, talep edilen tazminatlar için kaza tarihinden yasal faiz işletilmesini talep etmiş; mahkeme ise, hüküm altına alınan manevi tazminat yönünden temerrüt faizine karar vermemiş, manevi tazminatı faizsiz biçimde hüküm altına almıştır.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Bu nedenlerle mahkemece, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminata, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmemesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1. bendindeki "5.000,00 TL. manevi tazminatın" ibarelerinden sonra gelmek üzere "kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte" ibaresinin hükme eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.