
Esas No: 2015/12450
Karar No: 2016/4477
Karar Tarihi: 14.04.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/12450 Esas 2016/4477 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 30.07.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabul nedeniyle kabulüne dair verilen 29.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı, tapuda Hazine adına kayıtlı ..... ili, .... ilçesi, ... Köyünde bulunan ve 2b arazisi içerisinde kalan 248 ada 18 parsel sayılı taşınmazın zilyedi olduğunu, davalıların ise 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların zilyedi olup bu taşınmazların yanından geçen yolun da davalıların kullanımında olduğunu, kendisinin de bu yoldan yararlandığını ileri sürerek davalıların zilyetlikleri altında bulunan, zeminde 3 metre eninde 200 metre uzunluğundaki yola isabet eden kısımın tapusunun iptaline, ile bu kısmın tapuda yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuş; diğer davalılar davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabul nedeniyle kabulüne, 248 ada 15 parsel, 248 ada 16 parsel ve 248 ada 18 parsel sayılı taşınmazların 25.10.2014 tarihli harita mühendisi bilirkişi raporunda 15/A ile gösterilen 561.42 m2, 16/A ile gösterilen 47.77 m2 ve 18/A ile gösterilen 28.84 m2 lik kısımlarının tapusunun iptali ile kadastro paftasında yol olarak gösterilmesine karar verilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesinde yolların kamunun ortak kullanımına ayrılan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Bir yerin yol olarak terkin edilebilmesi için kadimden beri yol olarak kullanıldığının ispatlanması gerekir. Davaya konu olayda ise davacının, öncesi orman arazisi iken Hazine adına orman dışına çıkarılan ve kısmen davacının kısmen de davalıların zilyetliklerinde bulunan çekişmeli yerin yol olduğu iddiası ile bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Yol olduğu ileri sürülen ve tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazdan terkini talep edilen yerin mülkiyeti davalı Hazineye ait olduğundan, Hazine dışındaki davalı şahısların çekişmeli bu yerin yol olarak terkinini kabul etmeleri hüküm ifade etmez.
Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, davacının yol olarak terkin talebi ispatlanamadığından mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
14.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.