Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının, davalı 3.kişiler aleyhine İİK"nin 89/4 maddesi uyarınca tazminat istemiyle icra hukuk mahkemesine dava açtığı görülmektedir.
Her dava açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır (28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İBK-HGK"nun 17.3.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı). Alacaklının 13.05.2008 havale tarihli dava dilekçesindeki tazminat isteminin, 01.08.2007 tarihinde düzenlenen, 03.08.2008 tarihinde tebliğ edilen haciz ihbarnamesine 3.kişiler tarafından 07.08.2008 tarihinde yapılan itiraza dayandığı görülmektedir. Alacaklının, davalı 3. kişi ... ... ve diğer 3 kişiler aleyhine İstanbul 5. İcra Ceza Mahkemesinin 2006/3384Esas sayılı dosyasından 01.09.2006 tarihinde İİK"nun 89/4 maddesi uyarınca tazminat istemiyle dava açtığı ve dolayısıyla bu davanın derdest olduğu gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de, mevcut davanın dayanağı olan haciz ihbarnamesi ve haciz ihbarnamesine yapılan itiraz ile İstanbul 5. İcra Ceza Mahkemesi"nin 2006/3384Esas sayılı davasına dayanak olan haciz ihbarnamesi ve ihbarnameye yapılan itirazın farklı olduğu, her iki davanın da açıldığı tarihler itibariyle farklı haciz ihbarnamelerine dayandığı, dolayısıyla mevcut davanın derdest dava niteliğinde olmadığı görülmektedir.
O halde mahkemece davanın esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.