
Esas No: 2014/17525
Karar No: 2016/4772
Karar Tarihi: 19.04.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/17525 Esas 2016/4772 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.01.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ............vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkiline ait 68 parsel (yeni 234 ada 30 parsel) sayılı taşınmaz lehine davalıya ait 65 parsel (yeni 234 ada 29 parsel) sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ............vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, yüzölçümü daha büyük olan taşınmazlardan geçit kurulması tercih edilmelidir.
Somut olayda; dosyada mevcut İzmir 1 Numaralı Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü"nün 19.03.2008 tarihli yazısına göre, aleyhine geçit hakkı kurulan 65 parsel sayılı taşınmazın 1. derece doğal sit alanı içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, hükme esas alınan 16.06.2014 tarihli fenni bilirkişi rapor ve sureti de eklenerek belirlenen güzergahtan geçit kurulmasına engel bulunup bulunmadığı hususunda Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"ndan görüş alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ............vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.