Abaküs Yazılım
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/785
Karar No: 2022/1099
Karar Tarihi: 23.11.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/785 Esas 2022/1099 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/785 Esas
KARAR NO : 2022/1099

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 10.05.2021
KARAR TARİHİ : 23.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ :14.12.2022

Mahkememizde görülen Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı ... vekili 10.05.2021 harç tarihli Kemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığı davada dava dilekçesiyle; müvekkilinin davalı ... Mühendislik Ltd Şti’nin 05.01.2006 tarihinde müvekkili ... ( payı % 40 ), ... (payı % 40) ve ... (Payı % 20) tarafından kurulduğunu, tescile ilişkin ilanın 25.01.2006 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yapıldığını, müvekkilinin makine mühendisi olduğunu, çimento üretim işlerinde tecrübeli olduğunu, bu işler işler için ... Makine Ltd Şti’yi kurduğunu, bu şirketi de dava dışı ortakların talebi üzerine kurarak ... Ltd Şti’yi kapattığını, diğer ortaklarında makine buhar kazanı üretene makine mühendisleri olduğunu, şirket adına müştereken her türlü işlemi yapmak üzere müvekkilinin ve diğer ortak ...’nın 10 yıl süre ile müdür olarak seçildiğini, şirketin adresinin fabrika binası olarak kiralanan adresinde yer aldığını, şirketin ana sözleşmesinde amacının her türlü çelik imalatı yapmak, tesis kurmak, projeler hazırlamak, alım satım ithalat ihracat yapmak ve yurt dışı projeleri gerçekleştirmek olduğunu, nitekim bu konuda ilk olarak ... isimli bir şirket ile çelik imalat işi üzerinde anlaştıklarını, aylık 75 ton, yıllık 900 ton üzerinden yapılan anlaşma ile imalata başlandığını, bu işin tamamlanabilmesi için çevredeki fabrikalardan 3 tanesi ile fason üretim anlaşması yapıldığını, ayrıca davalı şirketin ...ve ... şirketleri ile de anlaşma yaptığını ve bu firmalarla imalat gerçekleştirdiğini, müvekkilinin davalı şirketin diğer ortağı olan baba / oğul ... ların ... firması ile gizli bir toplantı yaptıklarını ve şirketin işlerinin ... Makine Ltd Şti’ye aktarmaya çalıştıklarını öğrendiğini, müvekkilinin bu şirketi kurmasındaki amacının büyük ve güçlü bir ekip oluşturarak geniş çaplı ticaret yapmayı amaçladığını, ancak taraflar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğini, TTK m. 626’ya göre müdürlerin özen ve bağımlılık yükümlülüğü ile rekabet yasağına tabi olduğunu, kendilerine özel menfaat sağlayan diğer ortakların bağlılık borcunu ihlal ettiklerini, müvekkilinin fiilen ortaklığın devam etmeyeceğini anlaması nedeniyle işten el çekerek imalat tesisinden ayrıldığını, 2007 yılından beri şirkette bulunmadığını, müdür olarak herhangi bir belge imzalamadığını, bu tarihten itibaren genel kurul / yönetim kurulu toplantısı yapılmadığını, müvekkilinin çift imza ile yetkili müdür olması nedeniyle bu tarihten itibaren yapılan işlemlerde imzası bulunmadığından varsa imzalanan tüm belgelerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalı şirket hesabı ... Banka gelen paraların diğer ortaklarca çekildiğini öğrendiğini, şirketin kar dağıtımı da yapmadığını, TTK m. 636/3f ye göre müvekkilinin şirketin feshini ya da duruma uygun düşen kabul edilebilir başka bir çözüme müvekkilinin şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin diğer ortaklarla bir araya gelmesinin mümkün olmadığını, öncelikle şirketin haklı nedenlerle feshini talep ettiklerini, feshin kabul edilmediği takdirde ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek öncelikle şirketin fesih ve tasfiyesine, olmadığı takdirde müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Kemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi 02.06.2021 tarihli kararla davanın İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden bahisle ... Esas ... Karar sayılı kararla görevsizlik kararı vermiş ve bu kararın 10.09.2021 tarihinde kesinleşmesiyle davacı vekilinin 07.06.2021 tarihli tahrik dilekçesiyle dosya mahkememize tevzi edilerek mahkememizin 2021/785 Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Davalı şirket adına çıkarılan tebligatların bila ikmal döndüğü belirlenmekle; TK m. 35’e göre yeniden tebligat yapılmıştır.
Dava; davalı şirketin feshi, olmadığı takdirde davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkindir.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Şirkete ait defter ve kayıtlar, şirketin ticaret sicil kayıtları, banka kayıtları, incelenmiş, tanık beyanları alınmış ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Şirkete ait sicil kayıtları incelendiğinde; şirketin Kemalpaşa Ulucak köyünde Merkez ... sicil numarası ile 05.01.2006 tarihinde kurulduğu, şirketin müşterek temsil yetkisinin ... ... ve ... olarak 10 yıl süreyle atandığı ve yetkinin 05.01.2016 tarihinde sona erdiği, şirketin Genel Kurul toplantısı yapmadığı ve organlarını oluşturmadığı belirlenmiştir.
TTK m. 617 gereğince “II - Genel kurulun toplanması 1. Çağrı MADDE 617- (1) Genel kurul müdürler tarafından toplantıya çağrılır. Olağan genel kurul toplantısı, her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılır. Şirket sözleşmesi uyarınca ve gerektikçe genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılır. (2) Genel kurul, toplantı gününden en az onbeş gün önce toplantıya çağrılır. Şirket sözleşmesi bu süreyi uzatabilir veya on güne kadar kısaltabilir. (3) Toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler, Bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır. Her ortak kendisini genel kurulda ortak olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebilir. (4) Herhangi bir ortak sözlü görüşme isteminde bulunmadıkça, genel kurul kararları, ortaklardan birinin gündem maddesi ile ilgili önerisine diğer ortakların yazılı onayları alınmak suretiyle de verilebilir. Aynı önerinin tüm ortakların onayına sunulması kararın geçerliliği için şarttır ”hükmü gereğince şirketi temsilen temsilci kayyum atanması gerekmediği, şirketin temsil sorununun bu maddenin atfı gereğince TTK m. 410 vd göre yeni bir yöneticinin seçilmesi ve şirketi temsil etmesi mümkün olduğundan temsilci kayyum atanmasının gerekli olmadığı belirlenmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemede davalı şirketin faal olup olmadığı, organlarının oluşup oluşmadığı çalışıp çalışmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılarak ... ve ...’ten oluşan heyetten 05.10.2022 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; davalı ... Mühendislik Ltd. Şti.’nin defter ve kayıtları incelenmesi için HMK m. 219- 220 ve 221’e göre ihtarat çıkarıldığı, ancak davalı şirket muhasebecisinin de defter ve kayıtları elinde bulunmadığını bildirdiği, şirketin 05/01/2006 tarihinde 3 kişiden (davacı ... ve dava dışı ... ile ... tarafından kurulduğu) şirketin Kemalpaşa Vergi Dairesinden gelen kayıtlara göre en son 2006 tarihinde Kurumlar Vergisi Beyannamesini verdiği ve bu tarihten sonra 31.10.2012 tarihinde bu şirketin vergi kaydının terk edildiği, en son 2012 yılı beyannamelerinin verildiği, yapılan incelemeye göre 2007-2008-2009-2010 yılları şirketin faaliyeti bulunmadığı, satışlarının “0” olduğu, 2006 yılında 915.115,95 TL brüt gelirinin bulunduğu, 2006 yılında kaydı öz varlığının Menfi (-)72.832,75 TL olduğu, diğer yıllarda şirketin mali verilerinde bir değişikliği olmadığı, 2007 yılından itibaren ticari faaliyetleri olmadığı, şirket sermayesinin 50.000,00 TL ise de bunun 30.000,00 TL’lik kısmının ödendiği, 20.000,00 TL’lik kısmının ödenmediği, ödenmeyen sermayenin kime ait olduğu belirlenemediği, Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen kayıtlara göre şirketin halen faaliyetlerin bulunmadığı, TTK m. 636/3 hükmüne göre haklı sebebe dayanarak ortaklığın feshinin talep edebileceği, haklı sebebin TMK m. 4 gereğince hakim tarafından doldurulması tarafından kural boşluğu, olduğu, ortaklığın uzun süre faaliyet göstermemesi ve gelir elde edilmemesinin haklı sebep teşkil edebileceği, davacının şirket içinde %40 paya sahip olduğu, 2007 yılından itibaren bir faaliyetinin bulunmadığı, 31.10.2012 tarihinden itibaren vergi kaydının da silindiği, 2012 yılından itibaren beyanname de vermediği, yine müdürlerin görev süresinin de 05.01.2016 tarihinde sona erdiği, yeni bir müdür atanmadığı, fesih yerine başka bir çözüme hükmedilip edilmeyeceği sorunu incelendiğinde, şirketin haklı sebebi ile fesih davası olarak, açılan davada feshinin istendiği, başka bir çözüm tarzının uzun süreden beri faaliyette bulunmayan borca batık durumdaki şirket açısından mümkün olmadığı, Yargıtay’ın 11. Hukuk Dairesi'nin 08.04.2019 tarihli 2018/770 Esas – 2019/2744 K sayılı kararında da belirtildiği üzere şirketin borca batık olup, gayri faal olması nedeniyle şirket ortaklığından çıkarılma kararının uygun bir çözüm tarzı olmadığının belirtilmesi nedeniyle şirketin haklı sebep ile feshine karar verilmesini uygun olduğu, belirtilmiştir.
Bu rapora karşı taraflar herhangi bir beyanda bulunmamışlardır.
Toplanan tüm deliller ve yapılan incelemelere göre;
Dava konusu olan şirketin Merkez ... sicil numarası ile 05.01.2006 tarihinde kurulduğu, şirket ortaklarının davacı ... ve dava dışı ... ile ... olduğu, şirketin müşterek temsil yetkisinin ... ... ve ... olarak 10 yıl süreyle atandığı ve temsil yetkisinin 05.01.2016 tarihinde sona erdiği, şirketin defter ve kayıtlarının bulunmadığı, faaliyetine devam ettirilmediği, gelen vergi kayıtlarına göre 2006 yılından sonra 31.10.2012 tarihinde bu şirketin vergi kaydının terk edildiği, en son 2012 yılı beyannamelerinin verildiği, yapılan incelemeye göre 2007-2008-2009-2010 yılları şirketin faaliyeti bulunmadığı, satışlarının “0” olduğu, 2006 yılında 915.115,95 TL brüt gelirinin bulunduğu, 2006 yılında kaydı öz varlığının Menfi (-)72.832,75 TL olduğu, diğer yıllarda şirketin mali verilerinde bir değişikliği olmadığı, 2007 yılından itibaren ticari faaliyetleri olmadığı, TTK m. 636/3 hükmüne göre haklı sebebe dayanarak ortaklığın feshinin talep edebileceği, haklı sebebin TMK m. 4 gereğince hakim tarafından doldurulması gereken boşluk olarak tek tek sayılmadığı, ancak mevcut olayda olduğu üzere, ortaklığın uzun süre faaliyet göstermemesi ve gelir elde edilmemesinin haklı sebep teşkil edebileceği, 31.10.2012 tarihinden itibaren vergi kaydının da silindiği, 2012 yılından itibaren beyanname de vermediği, yine müdürlerin görev süresinin de 05.01.2016 tarihinde sona erdiği, yeni bir müdür atanmadığı, fesih yerine başka bir çözüme hükmedilmesinin de mümkün olmadığı, belirlenmiş olmakla, davacının davasının kabulü ile şirketin fesih ve tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak ... TC NO: ...’ın atanmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarda Açıklanan Sebeplerle;
Davanın kabulü ile, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün Merkez ... sicil numarası kayıtlı ... Mah. ... Cad. No:... Ulucak Köyü Kemalpaşa / İZMİR’de faaliyet gösteren ... Mühendislik Ltd. Şti.’nin TTK m. 636/3f-l.cümle gereğince FESİH VE TASFİYESİNE,
Tasfiye memuru olarak ... TC NO: ... atanmasına,
Tasfiye memuru ücret talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan dava açılışında alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 59,30 TL ve peşin harç 59,30 TL ile bilirkişi ücreti 750,00 TL, yazışma ve tebligat gideri 608,60 TL olmak üzere toplam 1.477,2‬0 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT'nin 13/1. maddesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/11/2022

Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi