17. Hukuk Dairesi 2015/16282 E. , 2018/9187 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat alacağına dayalı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalılar vekili ve ihbar olunan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 05.06.2005 tarihinde davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu trafik sigortası bulunmayan araç ile gerçekleşen tek taraflı trafik kazası neticesinde araçta yolcu olarak bulunan ..."e yaptığı başvurusu üzerine yaralanması nedeniyle 50.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin kusur oranında davalılardan rücuen tazmini için başlatılan takibe haksız yere itiraz edildiğini belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamını talep etmiştir.
Davalılar vekili; her ne kadar ceza mahkemesinde sürücü ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de kararın henüz kesinleşmediğini, ceza mahkemesinin sonucunun beklenmesi gerektiğini, dava dışı ... tarafından davalılar aleyhine ...Asliye Hukuk Mahkemesi ... E sayılı dosyasından maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, bu davanın halen derdest olduğunu, kazada aracı kullanan şahsın dava dışı ... olması nedeni ile ... tarafından ..."e yapılan ödemenin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalılar vekili ve ihbar olunan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davanın taraflarını davacının dilekçesinde belirttiği davacı ve davalılar oluşturmakta olup davanın tarafları dışında kararın temyizi ancak ilgili aleyhine hüküm kurulmuş olması halinde söz konusudur. Bu bakımdan ..."in davada
ihbar olunan sıfatı dışında başkaca bir sıfatı bulunmayıp aleyhine hüküm de oluşturulmadığı ve bu nedenle hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla, ihbar olunan ... vekilinin harçlandırılmamış ve temyiz defterine kaydı yapılmamış temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Dava, ZMSS poliçesi bulunmayan aracın yaptığı kazada yaralanan kişiye yapılan ödemeye ilişkin rücuen tazminat alacağına dayalı başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
... Yönetmeliği"nin 16.maddesi uyarınca ödeme yapan ..., sigorta yaptırmayan kişilere rücu edebilir.
Davacı, araçta yolcu olarak bulunan ..."e yaptığı ödemeyi davalı ..."nin araç işleteni ve davalı ..."un araç sürücüsü olduğu gerekçesiyle rücu etmişse de, ... Sulh Ceza Mahkemesi ... sayılı kararı ile davalı ... hakkında Mustafa"nın çelişkili beyanları ve tanık ifadeleri doğrultusunda cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle beraatine karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir.
Bu halde ödeme yapılan ihbar olunan ..."in kazaya karışan motorsikletin sürücüsü olduğunun anlaşılmasına göre, davacı ..."nın, ödememesi gereken bir edimi dava dışı yaralanan kişiye ödediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; araçta yolcu konumunda olan davalı ... hakkındaki davada pasif husumet yokluğundan red karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak haksız fiil faili konumunda bulunan Mustafa"nın kendi kusurundan dolayı araç işleteni ..."e gidemeyeceği, dolayısıyla davacının da ödememesi gereken bir edimi dava dışı yaralanan kişiye ödemekle ..."den talepte bulunmayacağı, ödediği bedeli yalnızca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre Mustafa"dan talep edebileceği gözetilerek davalı ... açısından davanın esastan reddine karar verilerek davalı ... açısından nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı ... açısından da pasif husumet yokluğundan red karar verilerek tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmekte ise de bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir
nitelikte görülmediğinden, hükmün gerekçesi değiştirilerek yukarıda açıklanan gerekçeyle davalı ... açısından esastan reddine ve lehine ayrı nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi suretiyle, 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ve yukarıda açıklanan gerekçeyle, hüküm fıkrasının 1. bendindeki “davalılar” ibaresinin “davalı ...” olarak değiştirilmesine, hükmün devamına “davalı ... yönünden ise esastan reddine” ifadesinin eklenmesine; 5.bendindeki “1.500,00 TL” ibaresinden sonra gelmek üzere “maktu vekalet ücretinin ve AAÜT"nin 3/2 fıkrasına göre hesaplanan 5.800,00 TL” ibaresinin eklenmesine, 5.bendindeki “davalı tarafa” ibaresinin “davalılara” şeklinde değiştirilmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ve ihbar olunan ..."e geri verilmesine 17/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.