17. Hukuk Dairesi 2015/13308 E. , 2018/9194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar ve davalı ... Taş. İnş. Taah. Mad. Nak. ve Tic. Ltd. Şti. vekillerince talep edilmiş, davacılar vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.10.2018 Salı günü taraflar adına gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili; 27.10.2011 günü davalılardan ...Taş İnş. Taah. Mad. Nak. ve Tic. Ltd. Şti.’nin maliki, davalı ...’nın sürücüsü olduğu kamyonun davacılar Sevgi ve ... çiftinin oğlu ve diğer davacıların kardeşi yaya ... çarpması sonucu... vefat ettiğini, davalılardan ..."nin kamyonun hem zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigorta poliçesinin ve hem de birleşik kasko sigorta poliçesinin sigortacısı sıfatını taşıdığını, 03.02.2012 talihinde 33.195,59 TL maddi tazminat ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı ile davalı ... şirketine yönelik talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere şimdilik davacı ... için 5.000,00 TL ve ... için 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren faizi ile davalılar ... Taş İnş. Taah. Mad. Nak. ve Tic. Ltd. Şti. ve davalı ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca davacı ... için
60.000,00 TL, ... için 60.000,00 TL, ... için 30.000,00 TL ve küçük Ümmet için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 180.000,00 TL manevi tazminatın (davalı ... şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) olay tarihinden itibaren (davalı ... yönünden dava tarihinden) yasal faizin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; 09/03/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davacılardan ... için talep ettiği maddi tazminat miktarını 6.246,28 TL ve davacılardan ... için talep ettiği maddi tazminat miktarını ise 5.045,58 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... vekili; kazaya karışan aracın davalı şirket tarafından Trafik Sigorta Poliçesi ve Kasko-İhtiyari Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacıların başvurusu üzerine hak sahiplerine 33.195,00 TL ödeme yapıldığını, 100.000,00 TL"lik manevi tazminatın tüm zarar görenler arasında garameten paylaştırılması gerektiğini, kusur konusunda Adli Tıp Kurumu"ndan ve tazminat hesaplaması bakımından aktüer uzmanı bilirkişiden rapor alınması gerektiğini ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Taş. İnş. Taah. Mad. Nak. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekili; kazanın sürücü kusuru dışında başka nedenlerle meydana geldiğini, istenilen tazminat tutarlarının fahiş olduğunu, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilmesi için bakım ihtiyacı koşulunun gerçekleşmiş olması gerektiğini, merhumun gerçekten aileye desteğinin var olup olmadığı ve bu desteğin anne ve babası açısından zorunluluk olup olmadığının tespitini, kusur ve tazminat hesabı konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiği ve ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davacıların maddi tazminata yönelik davalarının kabulü ile davacı ... Değirmenci bakımından 6.246,28 TL"nin, davacı ... Değirmenci bakımından 5.045,58 TL"nin kaza tarihi olan 27/10/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... Taş. İnş. Taah. Mad. Nak. Ve Tic. Ltd. Şti. ile ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacıların manevi tazminata yönelik davalarının kısmen kabul kısmen reddi ile davacı ...
Değirmenci bakımından 10.000,00 TL"nin, davacı ... Değirmenci bakımından 10.000,00 TL"nin, davacı ... Değirmenci bakımından 5.000,00 TL"nin, davacı ... Değirmenci bakımından 5.000,00 TL"nin davalılar ... Taş. İnş. Taah. Mad. Nak. Ve Tic. Ltd. Şti. ile ... bakımından kaza tarihi olan 27/10/2011 tarihinden ve davalı ... Şti. bakımından dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı ... Taş. İnş. Taah. Mad. Nak. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ...Taş. İnş. Taah. Mad. Nak. Ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatların az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3- Dava, 15/10/2012 tarihinde ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açılmış, ... E.- 2013/238 K. sayılı görevsizlik kararı üzerine 19/07/2013 tarihinde ... Asliye Ticaret Mahkemesi ... E. sayısına kaydedilmiştir. Görevsiz mahkemede ikame edilen davanın tarihi 15.10.2012 olduğundan dava tarihinin de 15.10.2012 olarak düzeltilmesi yerinde düzeltilebilir maddi hata olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
4-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Taş. İnş. Taah. Mad. Nak. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 2.115,03 TL kalan harcın temyiz eden davalı ... Taş.İnş.Taah.Mad.Nak. ve Tic.Ltd.Şti"den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.