
Esas No: 2006/5874
Karar No: 2007/4738
Karar Tarihi: 10.04.2007
Haksız Eylem Nedeniyle Tazminat - İstihdam Edenin Sorumluluğu - Kiralayanın Sorumluluğu - Ölüm Nedeniyle Tazminat - Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2006/5874 Esas 2007/4738 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2006/5874 E., 2007/4738 K.
4. Hukuk Dairesi 2006/5874 E., 2007/4738 K.
- HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE TAZMİNAT
- İSTİHDAM EDENİN SORUMLULUĞU
- KİRALAYANIN SORUMLULUĞU
- ÖLÜM NEDENİYLE TAZMİNAT
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 55 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 41 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 45 ]
"İçtihat Metni"
Davacı Saray vekili tarafından, davalı Sevil vd. aleyhine 18.01.2001 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.07.2004 günlü kararın Yargıtay"da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak da davalı Mustafa vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, adam öldürme ve yaralama eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacılar ile davalı Mustafa tarafından temyiz edilmiştir.
Davalılar Sevil, Fatma ve H.İbrahim"e ait olan halı sahanın işletilmesi sırasında, müşteriler ile sahanın kullanım süresi ve ücreti ile ilgili çıkan bir tartışma sonucunda, davalı Mustafa"nın silah ile bir kişiyi öldürüp ayrıca iki davacıyı da yaraladığı anlaşılmaktadır. Öldürme olayının davalı Mustafa tarafından yukarıda anlatılan şekilde gerçekleştirildiği ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ile de kesinleşmiştir. Mahkemece halı sahayı davalı Mustafa"nın kira sözleşmesi ile kendi adına işlettiği kabul edilerek, diğer davalıların kiralayan sıfatı nedeniyle olayda sorumlulukları olmadığı kabul edilmiştir. Oysa ki, dosyada örneği bulunan 01.12.1997 tarihli "Kira Sözleşmesi" başlıklı belge incelendiğinde, halı saha işletmesinin işyeri ve vergi kayıtlarının tesis sahibi olan üç davalı adına olduğu, elde edilecek hasılattan ödenmesi gereken vergi ve diğer giderlerin onlar adına davalı Mustafa tarafından ödeneceği, bundan sonra kalan kârdan kendisine düşen payı alarak kalanın onlara ödeneceği şeklinde hükümler içerdiği görülmektedir. Sözleşmenin bu hükümlerine göre taraflar arasında kira ilişkisi olmadığı, halı sahanın sahipleri adına davalı Mustafa tarafından işletildiği, kiracılık ilişkisinden çok onların işçisi veya temsilcisi durumunda olduğu ve sadece kârdan pay alarak çalıştırdığı sonucu çıkmaktadır. Kaldı ki, resmi kayıtlarla doğrulanmayan ve adi bir belge niteliğinde olan bu sözleşme, sonradan her zaman düzenlenebileceğinden, davacılar yönünden bağlayıcılığı da bulunmamaktadır. Bu durumda ise, işyerinin işletilmesiyle ilgili bir olaya bağlı olarak gerçekleşmiş olan dava konusu zarardan, işveren durumunda olan diğer davalılar da sorumludur. Yerel mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan işyeri sahibi davalılar Sevil, Fatma ve H.İbrahim hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA), tarafların diğer temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 10.04.2007 günijnde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.