Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3810
Karar No: 2017/3294
Karar Tarihi: 01.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/3810 Esas 2017/3294 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/3810 E.  ,  2017/3294 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 27/05/2014 gün ve 2010/55 - 2014/151 sayılı kararı bozan Daire"nin 19/11/2015 gün ve 2014/17310 - 2015/12282 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı ..., ..., ... ve ... arasında 04/06/2005 tarihinde hisse devri ve ortaklık sözleşmesi akdedildiğini, buna göre davacı şirketin %70 hissesinin, sözleşme ekinde belirtilen toplam 5.000.000 TL"lik şirket borcunun ... tarafından ödenmesi koşulu ile satıldığını, şirkete ait menkul ve gayrimenkullerin de 5 yıl süre ile davalı ... A.Ş"ye kiralandığını, borcun bitimi ile birlikte sözleşme konusu arazinin, fabrika ve üzerindeki makine parkı ile birlikte ... A.Ş"ye devredileceğini, yine davacılardan ... ve davalı ... arasında 04/06/2005 tarihinde imzalanan sözleşme ile ... A.Ş"ye ait olan ... markasının kullanım hakkının ... A.Ş"ye devredildiğini, davacıların sözleşme gereği bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş olmalarına rağmen, davalı ..."in hem ilk sözleşme gereği alması gereken hisseleri kendi üzerine devralmadığı hem de ödemesi gereken 5.000.000 TL"lik hisse bedelini ödemediği gibi davacıların sahibi olduğu tüm mal varlıklarını ellerinden almaya çalıştığını ileri sürerek, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmelerin feshi ile sözleşme konusu olan ... İli, ... Mevkii 485 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptalini ve davacı şirket adına tescilini, şimdilik 50.000 TL kazanç kaybının davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı/karşı davacı ... vekili, müvekkilinin sözleşmede kararlaştırılan tüm borcu ödediği gibi fazla ödemesinin dahi bulunduğunu, taleplerin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, karşı davada ise şimdilik 10.000 TL fazla ödemenin davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.
    Diğer davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, asıl davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında düzenlenen 04.06.2005 tarihli sözleşmelerin feshine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tapuya tesciline, asıl davadaki alacak talebinin ve karşı davanın reddine dair verilen kararın davalı-karşı davacı ve davalılar vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
    Asıl davada davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, işbu davada davacı Şirket"e ait gayrimenkulün sözleşme eki listede bulunan borçların devralanlar tarafından ödenmesi kaydıyla davalı Şirket"e devrinin yapıldığı fakat davalının borçları ödemediği, dolayısıyla edimini yerine getirmediği gerekçesiyle sözleşmenin feshi ile gayrimenkulün tapuyu devreden davacı Şirket adına tescilinin talep edilmiş olmasına, sözleşmenin ve tapu devrinin yapıldığı tarih itibariyle 6762 sayılı TTK"nın uygulanacak olmasının tabii bulunmasına, davacının devri yapılan taşınmazın şirketin tek taşınmazı olması nedeniyle şirketin feshi sonucunu doğuracak nitelikte bir işlem olduğunu ileri sürmemiş olmasına, butlan hali mahkemece resen gözetilebilecek ise de gerek davada gerekse temyiz aşamasında butlanı mucip bir halin varlığının iddia ve ispat edilmemesi nedeniyle mahkemece de bu konuda bir araştırma ve değerlendirme yapılmamasında usulsüzlük bulunmamasına ve ayrıca HUMK"un 440. maddesinde gösterilen hallerin hiçbirinin gerçekleşmemiş bulunmasına göre, asıl davada davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 4,60 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl davada davacılardan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 01/06/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (M)

    1- Dava, borç ödemesi karşılığında anonim şirket hisseleri ile gayrimenkulün devri sözleşmelerinin feshi, tapu iptal ve tescil istemlerine ilişkindir.
    2- Somut olayda, ... ile ... arasında imzalanan 04.06.2005 tarihli iki ayrı sözleşme ile ...’ın ... A.Ş.’deki nama yazılı kendi hisseleri ile bir kısım başka hissedarlara ait nama yazılı hisseleri ve ... A.Ş.’ye ait fabrika binasının da bulunduğu TÜM MALVARLIĞININ ... ile temsil ettiği kişilere devrini üstlendiği, ...’in ise Sözleşmeye ekli listede yer alan 5 milyon TL’lik şirket borçlarını birçok alacaklıdan oluşan üçüncü kişilere ödemeyi tahhüt ettiği, ancak aradan geçen uzun zamana karşın borçların çok büyük bir kısmını ödemediği, buna karşın ...’a ait fabrika binasının da bulunduğu gayrimenkullerin ve ...’a ait markanın Sözleşme uyarınca davalı ... ’un hakimiyetindeki ... A.Ş. (... A.Ş.)’ye devredildiği anlaşılmaktadır.
    3- Dosyaya yansıyan bilirkişi raporlarından, ...’ya ödenen 699.844 TL hacrinde, davalı ... ’ın diğer borçlarını alacaklılara ödediğine dair bir belge ve kanıt sunamadığı, kayıtlara göre ...’ın borçlarından kurtulamadığı anlaşılmaktadır.
    4- Dosyanın tetkikinden, ... A.Ş.’nin mülkiyetinde bulunan 485 parsel sayılı 17.994 m² miktarlı gayrimenkulün, markanın ve diğer tüm malvarlığının davalı ...’in kontrolündeki ... A.Ş. (... A.Ş.)’ye devrinin taahhüt edildiği, söz konusu aktiflerin ... A.Ş.’nin hayatiyetini sürdürebilmesi için zorunlu olması nedeniyle devredilebilmesinin TTK 538, 408 ve 421 (eTTK 443 ve 388) uyarınca, anonim şirket genel kurulunun vazgeçilmez yetkileri arasında ve ancak ¾ oyçokluğuyla karar alınmasıyla mümkün olduğu, şirket yönetim kurulunun ve yöneticilerinin böyle bir karar olmaksızın önemli miktarda şirket aktiflerinin toptan satışını yapamayacakları, diğer bir anlatımla fiil ehliyetinin bulunmadığı, genel kurul kararı olmadıkça şirketi bu konuda temsil yetkilerinin de bulunmadığı açıktır.
    5- TBK m. 26 (eBK m. 20) uyarınca bir hukuki işlemde hukuki fiil ehliyeti yokluğu kesin hükümsüzlük (mutlak butlan) sebebidir. Kesin hükümsüzlük bir def’i olmayıp itiraz sebebidir ve tarafların ileri sürmesi gerekmeden mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. Taraflarca böyle bir genel kurul kararının varlığından bahsedilmemiş olması sebebiyle sözleşmenin evleviyetle bu nedenle geçersiz sayılması gerekirdi. Ancak mahkeme kararı şirket gayrimenkulünün devri yönünden sonucu itibariyle doğru olduğundan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemektedir.
    6- Temyiz aşamasında mahkeme kararı Dairemizce öncelikle usulden bozulmuş ve ... ile ... tarafından imzalanan kök sözleşmelerin şirketler ve diğer hissedarlar yönünden bağlayıcı olup olmadıkları tartışılmadan ve temsil durumu ile aktif ve pasif husumet ehliyetleri değerlendirilmeden karar verilmesi hukuka aykırı bulunarak bozulmuştur. Bozma ilamıyla mahkeme kararı aktif ve pasif husumet ehliyetinin varlığı ve yokluğu konusunda eksik inceleme ve araştırma sebebiyle bozulduğu halde kararın aynı zamanda esas yönünden de bozma konusu yapılması yerleşik usul kurallarına ve Daire uygulamalarına göre doğru bulmadığımdan, davacı tarafın karar düzeltme isteminin kabulüyle önceki bozma kararının kaldırılarak sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması gerekirken karar düzeltme isteminin reddine yönelik Daire çoğunluk görüşüne katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi