
Esas No: 2015/6335
Karar No: 2015/8879
Karar Tarihi: 15.06.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/6335 Esas 2015/8879 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Mahkemece davanın reddine yönelik olarak verilen 24/04/2013 tarihli ikinci hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2013/11409 E- 2013/16584 K. sayılı 24/10/2013 tarihli kararı ile, 2008 yılı da dahil davacı ve davalıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde, davacının önceki bilirkişi raporlarına itirazları da dikkate alınarak konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ana dağıtıcı ile arasındaki 06/03/2008 tarihli Yurtiçi Distribütörlük Sözleşmesi"nin 11.maddesine istinaden taahhüt edilen satış cirosunun gerçekleştirilmemesi sebebiyle düzenlenen hizmet faturası bedelini ve 12.maddesine istinaden davalıya iadesi gereken malların bedelini istemiştir. Mahkemece verilen kararlar Dairemizce iki kez bozulmuştur. 24/10/2013 tarihli bozma kararımızda tarafların defterleri üzerinde, davacı itirazları da dikkate alınıp bir bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının gereklerini yerine getirmek zorundadır.
Somut olayda, sözleşmenin 11.maddesi gereğince davalının, davacının 450.000 TL +KDV tutarında malı piyasaya satışını sağlaması gerekmekte olup bu yükümlülüğüne uymaması halinde gerçekleşen satış ile taahhüt edilen satış arasındaki farkın belirli bir kısmını karşılamakla yükümlüdür. Bu hususun tespiti için ticari kayıtlar ve diğer belgeler incelenip konusunda uzman üç kişilik bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak karar verilmesi gerekir.
Diğer yandan, davalının davacıya satış için vermiş olduğu mallardan satılamayanların iade alınacağı kabul edilmiş olup sadece piyasaya satışı gerçekleşen ve müşterilerden geri alınan mallarda davalının teyidinin alınacağı sözleşmenin 12.maddesinde öngörülmüştür. Bu maddeye göre şayet malların piyasadan iade alındığı ileri sürülüyor ise bu konuda ispat külfeti davalı tarafta olup davacının iade etmek istediği malların piyasadan geri dönen ve teyidi olmayan mallar olduğunu davalı kanıtlamakla yükümlüdür. Kaldı ki davacı taraf iadesini istediği malların piyasadan geri dönmediğinin tespiti zımnında keşif yapılmasını talep etmiş olduğundan bu yönde de inceleme yapılmamış olması isabetsizdir.
Bu durumda mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek tüm raporları irdeleyen ve tüm delilleri değerlendiren yeni üç kişilik bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve kararda hiçbir gerekçe gösterilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
../..
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.