
Esas No: 2022/793
Karar No: 2022/848
Karar Tarihi: 15.11.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/793 Esas 2022/848 Karar Sayılı İlamı
T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/793 Esas
KARAR NO : 2022/848
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı banka müvekkilinin ticari hesabından Ek T.C.M.B 'sının ...sayılı tebliğine, TBK 20 maddesi ve devamı Genel İşlem Koşullarına ve sözleşmeye aykırı kesintiler yaptığını. Davalı Banka müvekkilinin hesabından almış olduğu Dosya Masrafı, Hesap işletim ücreti ve Gecikme İzleme Ücretine ilişkin kesintiler yapıldığını. Bu kesintilerin iadesi için Antalya Genel İcra Dairesinin ...E.Sayılı dosyası ile ...TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile yapmış oldukları takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, Davalı banka müvekkilimin Ticari hesabından ...Tarihinde ...TL Dosya Masrafın adı altında kesinti yaptığını. Öncelikle müvekkilin kredi kullanmamış daha önceki kullanmış olduğu krediyi yapılandırma yaptığını. Davalı banka ilk kredi kullandırım esnasında Dosya Masrafı tahsilatı yapmışken yapılandırma esnasında tekrar dosya masrafı tahsilatı yapması açıkça sözleşmeye ve Ek T.C.M.B 'sının ...sayılı tebliğine aykırı olduğunu. Ek Tebliğnamede de açıkça belirtildiği gibi tebliğ tarihinden itibaren bankanın Hesap İşletim Ücreti tahsilatı yapamayacağı açık olduğunu. Ayrıca davalı banka mahtu Gecikme izleme Ücreti adı altında almış olduğu ücrete ilişikin herhangi bir 3 kişilere harcanmış bir olmayıp davalı banka bu masrafı ispat ile yükümlü olduğunu. Sözleşmeye ve Ek tebliğnameye aykırı alınan bu ücretlerib iadesi gerektiğini. Dosyanın konusunda uzman bilirkişi incelemesi ile ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi ile iadesine, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve takibir devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı, müvekkil Bankanın ...şubesinden kullanılan kredisi sebebi ile tahsil edildiği bildirilen dosya masrafı, hesap işletim ücreti ve gecikme izleme ücreti adı altında yapılan ...-TL kesintinin haksız olarak alındığını belirterek Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığını.
Bahsi geçen takibe müvekkil Banka tarafından itiraz edilmekle takibin durması üzerine işbu itirazın iptali davası açılmıştır. Davacının talep ve iddiaları hukuki dayanaktan yoksun olup, davacıdan tahsil edilen tüm kredi masrafları hukuka, taraflar arasında akdedilen sözleşmelere ve müvekkil Banka tarafından T.C. Merkez Bankası'na bildirilen masraf ve komisyon listelerine uygun olduğunu. Bu nedenle, haksız ve hukuka aykırı işbu davanın reddini talep etme zarureti hasıl olduğunu. Davacı ile davalı Müvekkil Banka arasında ...tarihli ve ...-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi, ...tarihli ve ...-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi, ...tarihli ve ...-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi ve ...tarihli ve ...-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını. Kullandığı kredi nedeniyle davacından, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye ve hukuka uygun olarak masraf tahsil edildiğini, ancak davacıdan ... tarihinde tahsil edilen ve davacı tarafından dosya masrafı olarak belirtilse de esasen kredi tahsis ücreti ve kredi tahsis ücreti bsmv'si olan ...-tl davacının hesabına ...tarihinde iade edildiğini, dava yasal süresi içerisinde açılmadığını, öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini. Her ne kadar davacı tarafça iadesi talep edilen bedelin haksız ve kanuna aykırı olarak tahsil edildiği iddia edilmiş olsa da, işbu bedel, davacının kullanmış olduğu kredi nedeniyle kendisine verilen hizmet karşılığı, bilgisi dahilinde, sözleşme hükümlerine, Banka prosedürlerine göre ve Merkez Bankası’na bildirimi yapılmış bulunan Masraf-Komisyon listesine uygun olarak belirlenmiş ve tahsil edildiğini. Asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için davacıdan tahsil edilen tutarın müvekkil tarafından haksız olarak alındığı düşünülse dahi yasal süresi geçtikten sonra ileri sürülen iade talebi zamanaşımına uğradığını, huzurdaki dava, davayı somutlaştırma ilkesine aykırı olarak açıldığını. Davacı, dava dilekçesinde Müvekkil Bankanın ...- TL tutarında tahsilat yaptığını belirtmiş, ancak davacı kendisinden tahsil edildiğini belirttiği masraflara ilişkin açıklayıcı bir belge, dekont vs. sunmamış, ayrıca davacı birçok masraf kalemi sıralamış olmasına rağmen hangi masraf kaleminin ne zaman tahsil edildiğini ve ne kadar tutar olduğunu belirtmediğini, davasını somutlaştırmadığını. İşbu durum HMK Madde 119 ve 194'e aykırılık teşkil ettiğini. Öncelikle davanın esasına girilmeksizin zamanaşımı nedeniyle reddine, usule ilişkin itirazlarımızın değerlendirilerek davanın usulden reddine, mahkemece esasa girilecek olursa maddi ve hukuki dayanaktan yoksun, şartları oluşmayan davanın esastan reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini, %20 oranından aşağı olmamak üzere haksız takip nedeniyle davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, "İtirazın iptali " davasıdır.
Açılan dava (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ...sırasına kaydedilmiş, Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01/06/2022 gün ve ...K. sayılı kararı ile " icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi olan Antalya Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan, mahkememizin yetkisizliğine " şeklinde karar verilmiş, dosya Antalya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu'na gönderilmiş ve tevzi sonucu mahkememizin ...E. sırasına kaydedilmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu'nun 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı ile, "Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin Antalya ilinin mülki sınırları (Alanya ve Manavgat Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevreleri hariç) olarak belirlenmesine ve iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına" karar verilmiştir.
Uyuşmazlık; itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin tespiti noktasında toplanmakta olup, itirazın iptali davalarında uygulanan usul hükümlerinin incelenmesi yoluna gidilmiştir.
Hukukumuzda borçtan kurtulma davası (İİK. m. 69/II, ) menfi tespit ve istirdat davaları (İİK. m. 72/VIII ve İİK. m. 89/III) için özel yetki hükümleri kabul edilmiş, bu davaların icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği düzenlenmiş olmasına karşın, itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. Bu nedenle itirazın iptâli davalarında HMK'nun yetkiye ilişkin düzenlemelerinin uygulanması gerekmektedir. Usul yasasında da bu davalar bakımından kesin bir yetki kuralı düzenlenmemiştir.
İtirazın iptali davalarında kesin olmayan yetki kuralları uygulanacağından, yetki itirazının 6100 sayılı HMK'nun 116/1-a maddesi gereğince taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. İlk itirazların bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağı hususu ise, aynı yasanın 117/3. maddesinde düzenlenmiş olup, mahkemenin takip edeceği süreç anılan yasanın 164. maddelerinde açıklanmıştır.
HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği, yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerektiği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı düzenlenmiştir. Yine, 116/1-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 07/05/2018 tarih, 2018/1992 Esas, 2018/3514 Karar sayılı ilamında "6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesinde "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." denilerek genel yetkili mahkeme düzenlenmiştir.
Bu yetki kuralı kesin olmadığından, HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı"nı "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir.
Bundan başka, taraflar sözleşmeye koyacakları bir yetki şartı ve ayrı bir yetki sözleşmesi (bkz. m. 17) ile başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğunu kararlaştırabilirler. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, 6100 sayılı Kanun ile getirilen bu yeni düzenlemede yetki sözleşmesinin sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılabilecek olmasıdır. Zira, 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununda yetki sözleşmesinin kimler arasında yapılacağı belirtilmediği için yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde taraflar istedikleri mahkemeyi yetki sözleşmesi ile yetkili kılabilmektedirler.
Somut olayda davacı vekilinin, davalının kaçak elektrik bedelini ödemesi için yaptığı ilamsız takibe, davalının itiraz ederek takibi durdurması nedeniyle, itirazın iptali istemine istemiyle davanın Muş Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinde açıldığı, davalının süresinde yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı Muş Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir." açıklamaları bulunmaktadır.
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 22/11/2021 tarih, 2021/9360 Esas, 2021/13530 karar sayılı ilamı ile" davalının usulüne uygun yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı yer olan İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir." şeklinde içtihatı bulunmaktadır. (Emsal Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 2021/11036 Esas, 2021/14000 karar )
Yukarıda yer verilen mevzuat içeriği ve emsal içtihatlar gereği, itirazın iptali davalarında kesin yetkinin mevcut olmadığı, yetki yönünden değerlendirmenin ise ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde değerlendirilebileceği, yetki itirazında yetkili mahkemenin de gösterilmesi gerektiği ancak davalı tarafça süresi içerisinde ileri sürülen yetki itirazı olmadığı anlaşılmakla, mahkememizin eldeki dosya yönünden yetkili olmadığı anlaşılmakla, mahkememizin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Kemer Asliye Hukuk mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili mahkemenin Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
2-HMK'nun 331/2 maddesi gereğince harç, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
3-Yargılama giderlerinin yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-Kararın İstinaf yoluna gidilmeksizin kesinleşmesi halinde Kemer Asliye Hukuk Mahkemesince de daha önce yetkisizilik kararı verilmesi nedeniyle, yetki uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Antalya BAM 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine,
Dair; Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK'nın 345. Maddesi gereğince (2) iki hafta içinde ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.15/11/2022
Katip ...
E imzalı
Hakim ...
E imzalı
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.