
Esas No: 2018/920
Karar No: 2018/3012
Karar Tarihi: 03.04.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/920 Esas 2018/3012 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
.....
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkeme hükmünün davalı vekiline yapılan tebligat mazbatasına davalının vefat ettiğinin yazılması üzerine, nüfus kaydının incelemesi sonucu davalı ..."ın, davanın açılmasından sonra yargılama devam ederken 23.07.2009 tarihinde vefat ettiği, mahkemece, davalının mirasçılarına husumet yöneltilmesine olanak tanınmaksızın, 12.05.2010 tarihinde vefat eden kişi hakkında gıyaben karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde MK 27/1. maddesi gereğince ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir. Borçlar Kanunu"nun 397. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 513.) maddesi hükmüne göre; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur. Somut olayda; ölü kişinin karar başlığında yer alması, ölü kişi adına hüküm kurulmuş olması hatalıdır.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, Mahkemece, davacıya mirasçıların tespiti ile HMK’nın 124. maddesi gereğince davaya dâhil edilmeleri için süre verilmesi, davaya dâhil edilen mirasçıların gösterdiği deliller toplanmalı ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
./..
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmelsizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmektedir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 03.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....