17. Hukuk Dairesi 2017/4541 E. , 2018/9430 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin kabulüne ilişkin kararı, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, borçlu Mahmet hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını dava konusu taşınmazını 13.07.2012 tarihinde yakın arkadaşı Mustafa"ya sattığından bu tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığını, taşınmazın borçludan değil ortağı olduğu şirketin borcuna karşılık alındığını haksız açılan davaların reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, İİK.nın 278. maddesi gereği: "Mutat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır. Ancak bu
müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemez." hükmünü içerdiği,... İcra Müdürlüğünün 2014/6522 sayılı dosyasında haciz tutanağı tarihinin 30.01.2015 tarihi olduğu, yapılan devrin ise 13.07.2012 tarihi olduğu, dolayısıyla yapılan satış işleminden itibaren iki yıl geçtikten sonra haciz işleminin yapıldığı, davanın süresinde açılmadığı anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, Mahkemenin dava konusu tasarrufun İİK"nun 278/III-2 maddesinde öngören 2 yıllık hak düşürücü süre içinde yapılmadığı gerekçesiyle dava reddedildiği ancak mevcut delillerin İİK"nun 280/1 maddesi kapsamında değerlendirilmediği, dosyada mevcut delillerden dava konusu taşınmazın da aralarında bulunduğu 14 adet taşınmaz üzerine mesken ve işyeri yapılmak üzere davalı borçlunun ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu... Tic. A.Ş. ile davalı 3.kişi ..."in önce muhasip üye daha sonra başkanlığını yaptığı SS. ... Konut Yapı Kooperatifi arasında 07.09.2006 tarihli inşaat yapım sözleşmesi yapıldığı, 07.09.2006 tarihli sözleşmede Yönetim Kurulu muhasip üyesi olarak davalı ..."in de imzasının bulunduğu, dava konusu taşınmazın 12.07.2012 tarinde adı geçen kooperatif tarafından davalı borçluya; borçlu tarafından da bir gün sonra 13.07.2012 tarihinde davalı ..."ya devredildiği, davalılar arasındaki mevcut ticari ilişki, hukuki ve fiili bağ nedeniyle davalı ..."nın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK"nun 280/1. madde gereğince iptale tabi olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.2 maddesi gereğince esastan kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için borçlunun aciz halinde olduğunun sabit bulunması gerekir. Gerek yerel mahkeme gerekse bölge mahkemesince borçlunun aciz halinin varlığı kabul edilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir.
Dosya içerisindeki belgelerden, davacının 21.07.2014 tarihinde 150.451,00 TL alacağı için takibe geçtiği borçlu adına kayıtlı, 838 ada 273 parsel 66 nolu bağımsız bölüm,
16088 ada 14 parselle ilgili olarak davacı alacağı 7. Sırada olup öncesinde yaklaşık 150.000,00 TL haciz olduğu, 791 ada 8 parselde 6 adet bağımsız bölüm sahibi olduğu ve davacı alacaklının haczinin 2. sırada yer aldığı birinci sırada kamu alacağı yer almaktadır. Öte yandan borçlu ... Nakliyat Isı Sanayı ve Ticaret AŞ yönetim kurulu başkanı ve ortağı olup şirket faaliyetine devam ettiği bu şirket adına da taşınmazların bulunduğu, alacaklı tarafından borçlunun bu şirketteki hissesi üzerinden bir takibin olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerle, borçlunun belirtilen taşınmazları üzerinde alacaklıdan önceki hacze ilişkin borçların miktarı ve taşınmazların kıymet takdirlerine göre değerleri belirlenerek ve anılan anonim şirket hisse değerlerininde tesbiti yapılarak borçlunun aciz halinin var olup olmadığı net olarak ortaya konulduktan sonra varlığı halinde İİK"nun 280.maddesine göre tasarrufun iptaline aksi durumda ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın BOZULMASINA ve HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca kaldırılmasına, yine anılan madde uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 23/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.