
Esas No: 2016/3657
Karar No: 2018/3076
Karar Tarihi: 05.04.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/3657 Esas 2018/3076 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün ve temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Temyiz kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi, tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427"nci maddesi hükmü gereğidir.
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2015 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 2.080,00 TL olarak değiştirmiştir.
Somut olay incelendiğinde temyize konu tutarın, asıl alacak ve gecikme zammından oluşan toplam 2.127,61 TL değere ilişkin olduğu, dolayısıyla yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının üstünde bulunduğu anlaşılmakla, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması miktar itibariyle mümkünken, mahkemece sadece asıl alacak miktarı esas alınarak temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan, mahkemenin davacı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin 04.01.2016 tarihli ek kararının BOZULARAK, kaldırılmasına;
2- Davacı taraf vekilinin işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Somut dosya incelendiğinde davaya konu ödeme emrinin şirket hakkında düzenlenmiş olup, davacı şirketin taraf ehliyeti ve mevcut davada hukuki yararının bulunması karşısında işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.