15. Ceza Dairesi 2017/5995 E. , 2019/9096 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında;
a)Nitelikli dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı beraat
b)Resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı TCK’nın 204/1, 43/1, 62/1, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet savcısı ile katılan vekili tarafından resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler ise katılan vekili ile sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’nun, ... Uluslararası Nakliyat Limited Şirketi’nin kurucusu ve yetkilisi olduğu, katılan .... Anonim Şirketine alacaklarını temlik yoluyla devreden Akbank .... Şubesi ile sanığın şirketi arasında 08/01/2007 tarihinde teminat karşılığı olmak üzere 290.000 TL işlek kredi tahsis edildiği, bu kredi kapsamında bankaya sunulan otuz yedi adet alacaklısı ... Uluslararası Nakliyat Limited Şirketi, borçlusu muhtelif isimler içeren çeşitli miktarlardaki emre muharrer senetler ile Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/188 esas, 2012/216 karar sayılı birleşen dosyasına ait iddianame ile belirtilmiş iki adet alacaklısı ... Uluslararası Nakliyat Limited Şirketi, borçlusu .... olan emre muharrer senetlerin bankaya verilerek karşılığında kredi kullanıldığı ancak bankaya borcun ödenmemesi üzerine yapılan takiplerde bu senetlerin sahte olarak tanzim edildiklerinin belirlendiği, sanık ...’nun, .... Limited Şirketinde ortağı olan sanık ...’ın bu sahte senetleri tanzim ederek krediyi aldığını beyan ettiği ve sanık ...’dan şikayetçi olduğu ancak banka müfettiş raporu da göz önünde bulundurularak sanıkların iştirak halinde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Sanık ...’ın suçlamayı kabul etmeyen savunmalarının aksine, bankaya farklı tarihlerde sunulan on beş adet senedin üzerindeki yazıların sanık ...’ın elinden çıkmış olmasının kuvvetle muhtemel olduğuna dair bilirkişi raporu ve Banka Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 20/01/2010 tarihli raporunda, toplam 148.400 TL tutarlı on ayrı ödemenin sanık ...’a yapıldığı ancak sadece bir adet ödemeye ilişkin talimat bulunduğu, dokuz adet ödemeye ilişkin talimatın şubede bulunamadığı, banka şudesinde MİY olarak görev yapan ....’un bu ödemeler için telefonla sanık ...’dan talimat aldığı hususlarına yer verilmesi doğrultusunda, iştirak halinde hareket ettikleri anlaşılan sanıkların mahkumiyetlerine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekili ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Akbank’ın 10/04/2013 tarihli yazısında ve bankanın .... Şubesi Müdürü olarak çalışan tanık ...’ın ifadelerinde belirtildiği haliyle, suça konu senetler alındıktan sonra banka tarafından kredi kullanımına izin verildiğinin anlaşılması karşısında, bu senetler karşılığında ne miktarda kredi kullanıldığının tespit edilemeyeceği şeklinde banka yazısı nedeniyle sanıkların lehine yorum yapılarak kredi tahsisinden sonra senetlerin verildiğinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı, somut olayda önceden doğan borç ilişkisi bulunmadığı, sahte senetler bankaya verildikten sonra kredilerin tahsil edildiği, banka tarafından yapılan ödemelerin bir kısmının sanık ...’ya, bir kısmının sanık ...’a yapıldığı anlaşılmakla, iştirak halinde hareket ettikleri anlaşılan sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetlerine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması,
Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 30/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.