MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-d, 52/2-4, 53/1-3, 204/1, 53/1-3, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, alacaklısı ... borçlusu katılan olan, 30/03/2011 ödeme tarihli ve 75.000 TL bedelli emre muharrer senedi tanzim ederek, senet üzerine katılan adına sahte bir adres yazdığı ve ayrıca sahte senet arkasına ... ve ... isimleriyle sahte cirolar atarak suça konu sahte senedi avukatı vasıtası ile Karşıyaka 4.İcra Müdürlüğü"nün 2011/5729 esas sayılı takip dosyasında icraya koyduğu, icra dosyasında senet altında bulunan adrese çıkartılmış olan 13/07/2011 tarihli ödeme emrini katılanın yeğeni ... sahte ismi ile tebliğ ederek takibin kesinleşmesini sağladığı, bu şekilde katılanın İş Bankası .... Şubesi hesabında bulunan 54.581,16 TL paraya haciz konularak paranın icra dosyasına aktarılmasını sağladığı ve avukatı tarafından tahsil edilen paranın sanığın uhdesine geçtiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın senedi ...’den aldığını beyan ederek suçlamayı kabul etmediği ancak 01/04/2011 tarihinde vefat etmiş olan ...’in kurumlardan temin edilen yazı ve imza örnekleri ile senet aslı üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde, senet üzerindeki yazı ve imzaların ... eli ürünü olmadığının belirlendiği, sanığın ...’den hangi ticari kapsamında suça konu senedi aldığı hususunu ispatlayamadığı, aralarındaki ticari ilişkiye dair herhangi bir fatura ya da ticari belge sunamadığı, ...’in eşi tanık ...’in ifadesinde, eşinin kimseye borcu olmadığını, eşinin vefatından sonra benzer şekilde eşinin alacaklı göründüğü ve dolayısıyla senet arkasına ciro imzası atılarak borçlandırılmış başka bir sahte senetten kaynaklı ödeme emri geldiğini beyan ettiği, sanığın parayı tahsil ederek menfaati uhdesine geçirdikten sonra kaçtığı ve sahte kimlikle yakalandığı anlaşılmakla, tüm dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 30/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.