Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1290
Karar No: 2020/217
Karar Tarihi: 27.01.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/1290 Esas 2020/217 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/1290 E.  ,  2020/217 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    KARAR

    A)Davacı İstemi; Davalı şirkette 1988-04/02/2014 tarihleri arasında çalıştığını, ancak primlerinin gerçek ücret üzerinden değil asgari ücret üzerinden yatırıldığını beyan ederek, müvekkilinin davalı şirkette geçen çalışmalarının gerçek ücretler üzerinden tespitini, eksik yatırılan primlerinin tespiti ve yatırılmayan primlerin yatırılarak diğer hizmetler ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B)Davalıların Cevapları;Davalı Kurum vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının çalışmalarının kuruma tam ve eksiksiz olarak bildirildiğini, tanık dinletmesine muvaffakatinin olmadığını, kurum kayıtlarını dikkate alınması gerektiğini, gerekli tüm belgelerin ilgili yerlerden celbedilerek incelenmesine, kurum dava açılmasına sebebiyet vermediğinden davanın kabulü halinde aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı şirket vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; 5 yıllık dava açma süresinin dolduğunu, müvekkilinin davacıya hak ettiğinin üstünde ücret ödediğini, davacının iş akdi müvekkil iş verenle tüm alacakları konusunda anlaşarak sona erdiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Kararı;İlk Derece Mahkemesince ; “ Davada davacının son aylık brüt ücretinin 3.352,29 TL olduğuna dair dosyaya sunulan kıdem tazminatı ödemesine dair belge bulunmakta olup, son ay dışındaki iddia edilen ücrete dair herhangibir yazılı delil sunulmamış olup son ay dışındaki prime esas ücret tespiti talebi usulüne uygun delillerle ispatlanamamış olduğundan son ay dışındaki talebin reddine karar verilmiş, son aydaki ücretin 3.352,29 TL brüt olduğuna dair yazılı belge gereğince ispatlandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacının 01/02/2014 - 04/02/2014 tarihleri arasında, davalı iş yerinde aylık 3.352,29TL brüt , günlük 111,74 TL brüt ücret ile çalıştığının tespitine, “ karar verilmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı; Bölge Adliye Mahkemesince “... 19. İş Mahkemesinin 13/06/2017 tarihli, 2014/338 Esas-2017/258 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan tüm taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine “karar verilmiştir.
    E) Temyiz Nedenleri, Davacı Vekili; tanıklarının dinlenmediği, emsal ücret araştirmaları dikkate alınmadığı, esasa etki edecek delil başlangıcı bulunmasına rağmen gerekçeli kararda bu delile dayanılmamış, eksik İncelemeyle hatalı karar verildiğini, davanın ıspatlandığını belirterek kararın resen nazara alınacak nedenlerle bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı Kurum Vekili; Yönetimce araştırma yapılmadığı,davacının huzurdaki dava ile ileri sürdüğü iddiaları müvekkil kurum kayıtlarına eş değerde belgelerle kanıtlanması gerektiği, dosyadaki deliller ile davanın kanıtlanmamış olduğunu belirterek kararın bozulmasını talip etti.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    1- Temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davalı kurum vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının prime esas aylık kazancının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
    Davanın niteliği gereği çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık, ücretin ispatında bu denli serbestlik söz konusu değildir. Ücretin ispatında Hukuk Genel Kurulunun 20/10/2010 tarihli, 2005/21-409 E., 2005/413 K.; 19/10/2011 tarihli, 2010/10-480 E. 2010/523 K.; 19/06/2013 tarihli, 2011/10-608 E., 2011/649 K.; 19/06/2013 tarihli, 2012/10-1617 E. 2013/850 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun (HUMK) 288"inci maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 200) yazılı sınırları aşan, ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
    Ücret miktarı HUMK’nın 288"inci (HMK m.200) maddesinde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmak kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür.
    Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için veya bu miktar üzerinde olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgelerin bulunması hâlinde tanık dinletilmesi mümkündür (1086 sayılı HUMK m. 292 (HMK m. 202).
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 04/02/1962 doğumlu davacının, davalı işyerinde davacının beyanına göre torna tesfiyeci olarak çalıştığı, davacıya ait 25/12/2008 ile 04/02/2014 tarihleri arası banka kayıtlarını geldiği, davalı işyerine ait Ocak 2000 ile Mayıs 2004 arası ücret bodrolarının dosyada celp edildiği, emsal ücret araştırması yapıldığı, davacı tarafça davalı tarafından ücretini gösterir belge verildiği ve bu belge suretinin bankadan gelen kredi kulanma ile ilgili yazı cevabında da olduğu, bilirkişi incelemesi yapıldığı, banka kayıtlarında 26/02/2014 tarihinde 38,000,00TL (Emeklilikten d.) ibaresi, 02.05.2014 tarihli 10.000,00 TL (Emeklilikten doğan kıdem taz.) ibaresine yer verilmiş olduğu, İlk derece Mahkemesi tarafından banka kayıtlarında görülen toplam tutarlar üzerinden kıdem tazminatı hesabı dikkate alınarak, davacının son ay ücretinin brüt 3.352,29 TL olduğuna dair karar verildiği anlaşılmıştır.
    Somut olayda; davacının ücretlerinin bankaya yattığı, bankaya yatan ücretlerle davalının sunmuş olduğu ücret bodrolarında ücretin uyumlu olduğu göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davacının davalı işyerinde geçen çalışmalarının bildirilen ücretin üzerinde bir ücretle geçtiği yazılı delil ve belge ile ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge adliye Mahkemesince davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine
    27/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi