17. Hukuk Dairesi 2015/13650 E. , 2018/9513 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmiş, davacı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.10.2018 Salı günü dava vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; 15/10/2009 tarihinde davalı ..."in sevk ve iradesindeki motorsiklet ile seyir halinde iken davacının sevk ve idaresindeki motorsiklete çarparak davacının yaralanmasına sebep olduğunu, kaza tarihi itibariyle davalı sürücünün ehliyetinin olmadığını ve araca ait sigorta poliçesi de bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL"lik maddi tazminatın ve 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan (davalı ... kazanın meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarı ile sınırlı olarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile maddi tazminattan sorumlu olmak üzere) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili; 04/02/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin dava değerini 55.457,99 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... vekili; davalı sürücünün kusuru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; ceza yargılama sırasında alınan kusur bilirkişi raporları ile tanık ifadeleri de dikkate alınarak 03/03/2011 tarihinde davalı ..."un dava konusu kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığından beraatine karar verildiğini, ceza mahkemesince verilen beraat kararının Yargıtay denetiminden geçerek onandığını, ayrıca ...Asliye Hukuk Mahkemesi... E. sayılı dosyasında alınan raporda da davalının kusurlu olmadığının tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, atılı suçun yasal unsurlarının gerçekleşmemesi sebebiyle verilen ceza mahkemesinin kesinleşen beraat kararı ile davalının kusurlu olmadığı olgusunun da kesinleştiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilmeksizin davacının davalılar aleyhine açtığı maddi ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT"nin 12.maddesi gereğince, "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyorsa avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla, tarifenin 3.kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez."
Somut olayda, davacı vekili 55.457,99 TL"lik maddi tazminat ve 20.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, dava işin esasına girilerek reddedilmiştir. Bu durumda, mahkemece maddi tazminat yönünden davanın esastan reddi nedeniyle vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ıslah edilen bedel üzerinden nisbi olarak hükmedilmesi yerine, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden HMUK’nun 438/7. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile maddi tazminat yönünden hükmün 5.bendindeki ilk cümledeki “1.500,00 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “6.400,00 TL nisbi” ibaresinin yazılarak hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."e verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 24/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.