
Esas No: 2016/1107
Karar No: 2017/3460
Karar Tarihi: 07.06.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1107 Esas 2017/3460 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19/11/2013 tarih ve 2013/520-2013/693 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından ... Merkez ve Çevre Köyleri ... Tarım Satış Kooperatifi"ne 11.10.1999 tarihinde Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri kredi sözleşmesine dayanılarak 550.000 TL tutarında kredi açıldığını, kooperatif tarafından kredinin teminatı olarak ortaklardan alınan müşterek ve müteselsil borç senetlerinin bankaya temlik edildiğini, bu suretle ortaklarının senetleri imzalamasıyla kooperatifin bankaya olan borcundan asıl borçlu sıfatıyla sorumlu ve borçluların B.K."nun 162 ve 168/2 maddelerine göre temlik edilen borcu temlike alacaklı olan bankaya ödemek zorunda olduklarını ileri sürerek 9.650,00 YTL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek %26 değişken faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, müvekkillerinin 1999 yılında kooperatiften müşterek ve müteselsil borçlu olarak borç para aldıklarını, davacı bankanın davalı müvekkillerinden bu borçların kendisine ödenmesine ilişkin bir talebi olmadığı için müvekkillerinin ödemelerini kooperatife elden ve tekel idaresince tütün bedellerinden kesilerek kooperatif hesaplarına yatırmak suretiyle borçtan kurtulduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin borcunu 1055 sayılı Kooperatif"e elden kasa tahsil fişi karşılığı ya da satmış olduğu ürünün bedelinin ödenmesi sırasında tekel ya da tüccar tarafından kesilmek suretiyle ödediğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılar ... ve ... duruşmada alınan beyanlarında, borçlarını ödediklerini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davalı ..."e ve mirasçıları ile davalı ..."ya karşı açılan davanın reddine, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve dahili davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..."ya karşı açılan davanın kısmen kabulü ile 2.880,26 TL asıl alacak ve dava tarihine kadar olan 3.296,80 TL işlemiş faiz alacağının dava tarihinden itibaren asıl alacağa yürütülecek değişen oranlarda temerrüt faizi ile bu davalı ve dahili davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 119,00 TL temyiz başvuru harcı ile 31,40 TL temliz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.