
Esas No: 1992/6464
Karar No: 1994/4913
Karar Tarihi: 20.10.1994
Danıştay 7. Daire 1992/6464 Esas 1994/4913 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme, aralarında mal alım-satım ilişkisi olmayanların birbirleri lehine mahsup talebinde bulunamayacağına karar verdi. Kararın gerekçesi ise ihracatçıların veya ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehlerine doğacak katma değer vergisi iadelerinin, kendilerinin veya kendilerine mal veya hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunun talep edilebileceği, dolayısıyla, aralarında mal alım-satım ilişkisi olmayanların birbirleri lehine mahsup talebinde bulunamayacaklarıdır. Mahkeme kararında yer alan kanun maddeleri şunlardır: Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 77. maddesi ve 28 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği.
Daire : YEDİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1994
Karar No : 4913
Esas Yılı : 1992
Esas No : 6464
Karar Tarihi : 20/10/994
ARALARINDA MAL ALIM SATIM İLİŞKİSİ OLMAYANLARIN KATMA DEĞER VERGİSİ İADESİ ALACAĞI NEDENİYLE BİRBİRLERİ LEHİNE MAHSUP TALEBİNDE BULUNAMAYACAKLARI HK.
...-... Tekstil ve Pazarlama A.Ş.'nin katma değer vergisi alacağının, davacı şirketin 1990 yılı Aralık ve 1991 yılı Ocak ila Haziran dönemlerinde tahakkuk etmiş vergi borçlarına mahsup edilmesi yolundaki talebi kabul edilmeyerek söz konusu vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı şirket adına düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrini; 4.6.1988 gün ve 19832 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 77.maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ve 28 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinden bahisle, davalı idareden katma değer vergisi iadesi alacağı bulunan ... A.Ş.' nin gerek kendisinin, gerekse davacı firmanın vergi borçlarına mahsubu yolundaki talebi üzerine, mahsubun, ancak inceleme sonunda mümkün olduğu görüşünden hareketle ödeme emri tanzim ve tebliğinde isabet bulunmadığı, zira, yukarıda anılan yönetmelik ve tebliğ hükümleri uyarınca, inceleme raporu ve teminat aranmaksızın talep tarihi itibarıyla mahsup işleminin yerine getirilmesi gerektiği, kaldı ki, yapılan vergi incelemesi sonunda ... Anonim Şirketinin vergi iadesi alacağının bulunmadığının tespiti halinde, bu inceleme raporuna dayanılarak, davaya konu vergiler gecikme faizi ve cezaları ile birlikte davacıdan tahsil edileceğinden, bu aşamada ödeme emri tanzim ve tebliğinin yerinde olmadığı gerekçesiyle iptal eden ....Vergi Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı kararının bozulması istenilmektedir.
Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 77.maddesinin "Katma Değer Vergisi Kanununa Göre Yapılacak İadeler" bölümünde, 1.2.1985 tarihinden geçerli olmak üzerine yapılan değişiklikle, ihracat istisnası nedeniyle ihracatçılara iade edilmesi gereken katma değer vergisinin, ihracatçılar ile ihraç edilen mal ve hizmeti üretenlerin vergi borçlarına mahsubu imkanı sağlanmış, anılan yönetmeliğin aynı bölümünde 4.6.1988 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan değişiklikle de, ihracatçılara, ihraç kaydıyla ihracatçılara mal teslim eden imalatçılar ile tecil-terkin sisteminden yararlanmasına müsaade edilerek mal teslim eden mükelleflere ve uluslararası anlaşmalar gereğince vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlara ve bunların mensuplarına mal tesliminde veya hizmet ifasında bulunanlara yapılması gereken iadelerin, hak sahibince, kendilerinin veya mal veya hizmet satın aldıkları mükelleflerin katma değer vergisi veya diğer vergi borçlarına mahsubu talep edildiği takdirde, vergi inceleme raporu ve teminat aranmaksızın mahsup işleminin yapılacağı belirtilmiş, söz konusu yönetmelik hükmünün verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığınca çıkarılan 28 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde de mahsup ve iadelere ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olup, anılan tebliğin "Mahsup" başlıklı bölümünde, mükelleflerin, katma değer vergisi iadesi alacaklarının, kendilerine
mal ve hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunu talep edebilecekleri miktarın, bu kişilerden satın aldıkları mal veya hizmetler için ödenmesi gereken katma değer vergisinden fazla olamayacağı belirtilmiştir.
Yukarıda anılan yönetmelik ve tebliğ hükümlerine göre, ihracatçıların veya ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehlerine doğacak katma değer vergisi iadelerinin, kendilerinin veya kendilerine mal veya hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunun talep edilebileceği, dolayısıyla, aralarında mal alım ve satım ilişkisi olmayanların birbirleri lehine mahsup talebinde bulunamayacakları anlaşılmaktadır. Zira, ihracatta katma değer vergisi iadesi ile mahsup uygulamasının esas amacı, ihraca konu malın vergiden arındırılmasıdır.
Olayda, katma değer vergisi iadesi alacağının davacı şirketin vergi borçlarına mahsubunu talep eden firma ile davacı şirket arasında, yukarıda anılan yönetmelik ve tebliğ hükümlerinde belirtilen anlamda bir mal teslimi veya hizmet ifası bulunmadığından anlaşılması karşısında, mahsup talebi kabul edilmeyerek davacı şirketin tahakkuk etmiş vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı şirket adına tanzim ve tebliği yerinde olup söz konusu ödeme emrininin iptali yolundaki mahkeme kararın da isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.