
Esas No: 2014/1944
Karar No: 2014/1944
Karar Tarihi: 23/7/2014
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
MEHMET YİĞİNER BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/1944) |
|
Karar Tarihi: 23/7/2014 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Alparslan ALTAN |
Üyeler |
: |
Serdar ÖZGÜLDÜR |
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
|
|
Recep KÖMÜRCÜ |
|
|
Engin YILDIRIM |
Raportör |
: |
Yunus HEPER |
Başvurucu |
: |
Mehmet YİĞİNER |
Vekili |
: |
Av. Hayri Çağatay CENGİZ |
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, Ankara Umum
Otomobilciler ve Şoförler Odasının Olağan Genel Kurulunda yapılan organ
seçimlerindeki kanuna aykırılıklar nedeniyle anayasal haklarının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 13/2/2014 tarihinde
başvurucu vekili tarafından Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Dilekçe
ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde Komisyona
sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm İkinci
Komisyonunca 6/3/2014 tarihinde kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru formu ve eklerinde
ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, Ankara Umum
Otomobilciler ve Şoförler Odasının 12/1/2014 tarihinde yapılan Olağan Genel
Kuruluna başkan adayı olarak katılmıştır.
6. Başvurucu, oy verme
işlemlerinin tamamlanmasının ardından genel kurul katılımcıları arasında çıkan
tartışma ve olaylar sonucunda birtakım usulsüzlüklerin yapıldığı iddiasıyla
Çankaya 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına itirazda bulunmuştur.
7. Çankaya 1. İlçe Seçim Kurulu
Başkanlığının 12/1/2014 tarihli kararı ile seçim sonrası meydana gelen olaylar
ile oyların sayım ve dökümüne ilişkin olarak yapılan itirazların seçimlerin
iptali ile tekrar edilmesini gerektirecek bir neden bulunmadığı gerekçesi ile
itirazı reddetmiştir.
8. Başvurucu, ilk kararının
ardından Çankaya 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına ikinci kez başvurmuş ve
Başkanlık, 14/1/2014 tarihli kararı ile itirazları yine reddetmiştir.
9. Başvurucu bu kez 23/1/2014
tarihli dilekçe ile Çankaya 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının itirazın reddi
kararlarının kaldırılması için Yüksek Seçim Kuruluna başvurmuştur.
10. Yüksek Seçim Kurulu,
25/1/2014 tarihli kararında itiraz nedenlerinde “tam kanunsuzluk hali bulunmaması” ve Çankaya 1. İlçe Seçim
Kurulu Başkanlığının kararlarının kesin olması nedeniyle itirazların reddine
karar vermiştir.
B. İlgili
Hukuk
11. 7/6/2005 tarih ve 5362
sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 49. maddesi.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
12. Mahkemenin 23/7/2014 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 13/2/2014 tarih ve 2014/1944 numaralı
bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
13. Başvurucu, Ankara Umum
Otomobilciler ve Şoförler Odasının Olağan Genel Kurulunda yapılan organ
seçimlerinde sayımın devam ettiği sırada oy torbalarının çalındığını,
kullanılan pusulaların hatalı olduğunu, seçim kurulunun tuttuğu birleştirme
tutanaklarının yanlış düzenlendiğini, hesaplamalarda hata yapıldığını
belirterek Anayasa’nın 2., 10., 67., 79., ve 135. maddelerinde tanımlanan
haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve seçimlerin iptali ile tazminat
talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
14. Başvurucu, Oda seçimlerinin
yapılması ve oyların sayım ve tasnifinde açık kanuna aykırılıklar olduğunu, bu
sebeple Anayasa’nın 2., 10., 67., 79., ve 135. maddelerinde tanımlanan
haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
15. Başvurucu, Yüksek Seçim
Kurulunun 25/1/2014 tarihli itiraz nedenlerinde “tam kanunsuzluk hali bulunmaması” kararı ile ve Çankaya 1.
İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 12/1/2014 ve 14/1/2014 tarihli kararlarına
karşı bireysel başvuruda bulunmuştur.
16. Başvurucu, Oda seçimlerinin
yapılması ve oyların sayım ve tasnifinde açık kanuna aykırılıklar olduğu
yönündeki şikâyetlerinde bir bütün olarak ve esas itibariyle Anayasa"nın 67.
maddesinde yer alan “seçme seçilme ve siyasi
faaliyette bulunma hakkı”nın
ihlal edildiğini ileri sürmüş ve bu doğrultuda açıklamalarda bulunmuştur.
Başvurucu, Anayasa’nın 2., 10., 67., 79., ve 135. maddelerinin ihlal edildiğini
iddia etmiş ancak başvuru dilekçesinde, bu maddelerde yer alan haklarla ilgili
olarak herhangi bir açıklamaya yer vermemiştir.
17. Öte yandan Anayasa
Mahkemesi, olayların başvurucular tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile
bağlı olmayıp, olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder. Bu
sebeplerle, başvurucunun şikâyetinin bir bütün olarak Anayasa"nın 67.
maddesinde yer alan hakkın ihlal edildiği iddiasına ilişkin olduğu kabul
edilerek şikâyetin Anayasa"nın 67. kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
18. Anayasa’nın “Seçme, seçilme ve siyasî faaliyette bulunma hakları”
başlıklı 67. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak,
seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasî parti içinde siyasî
faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.”
19. Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’ne (Sözleşme) Ek Protokol 1’in 3. maddesi şöyledir:
“Yüksek Sözleşmeci Taraflar, yasama organının seçilmesinde
halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde, makul
aralıklarla, gizli oyla serbest şeçimler yapmayı
taahhüt ederler.”
20. Anayasa Mahkemesine yapılan
bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için, kamu gücü tarafından
ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının
yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Türkiye’nin taraf olduğu ek
protokollerinin kapsamına da girmesi gerekir. Bir başka ifadeyle, Anayasa ve AİHS’in ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali
iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün
değildir (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).
21. Anayasa’nın “Siyasi Haklar ve Ödevler” başlıklı
dördüncü bölümünde yer alan 67. maddede seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya
bir siyasi parti içinde siyasî faaliyette bulunma hakkı güvence altına
alınmıştır (B. No: 2012/1051, 20/2/2014 § 65). Bir meslek kuruluşunda, yöneticilerin
aynı mesleğe mensup kişilerin oluşturduğu organlar tarafından seçilmesi,
Anayasa’nın 67. maddesinde düzenlenen ve tipik anlamda siyasi haklardan olan
seçilme hakkının kullanımı kapsamında değerlendirilemez.
22. Öte yandan Avrupa kamu
düzeninin temel unsuru olan demokrasinin en önemli ilkelerinden biri olarak
kabul edilen “serbest seçim hakkı”
Sözleşme’ye Ek 1 No.lu Protokol’ün 3. maddesinde
düzenlenmiştir. Maddede yasama organının seçimle oluşması, bu seçimin halkın
kanaatlerini özgürce yansımasını sağlayacak türden bir seçim olması, seçimin
belli aralıklarla yapılacağının düzenlenmiş olması ve gizli oyla serbest
seçimler yapılmasına yer verilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM),
maddede yer alan “yasama organının seçilmesi”
kavramını ulusal parlamentolar ile sınırlı tutmamış muhtemel seçmenler üzerinde
etki doğuran kararlar alan yerel veya Avrupa Birliği Parlamentosu gibi
meclislerin seçimine de genişletmiştir (bkz. Matthews/Birleşik Krallık, B. No. 24833/94, 18/2/1999, § 38-42).
23. Başka bir deyişle, Sözleşme’ye Ek 1 No.lu Protokol’ün 3. maddesinde
düzenlenmiş olan “serbest seçim hakkı”,
ulusal parlamentolar gibi meclislerin seçimlerine ilişkin güvenceler getirmiş
olup meslek örgütlerinin seçimleri Sözleşme’ye Ek 1
No.lu Protokol’ün 3. maddesi kapsamında değildir.
24. Açıklanan nedenlerle,
başvurucunun ihlal edildiğini ileri sürdüğü Oda seçimlerinde oyların sayım ve
dökümündeki hukuka aykırılıklar, Anayasa ile AİHS ve buna ek Türkiye’nin taraf
olduğu protokollerin ortak koruma alanına girmediğinden, başvurucunun bu
iddiasının, Yüksek Seçim Kurulu kararlarının bireysel başvurunun konusu olup
olmadığı yönünden ve diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden
incelenmeksizin “konu bakımından yetkisizlik”
nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Başvurunun,
“konu bakımından yetkisizlik”
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama
giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 23/7/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.