8. Hukuk Dairesi 2009/4446 E. , 2010/1084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak
... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair Tuzla Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 11.12.2007 gün ve 543/1115 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili; evlilik birliği içinde vekil edeni tarafından tüm bedeli karşılanmak suretiyle edinildiği halde davalı eş adına kayıtlanan İstanbul Deri Organize Sanayi bölgesindeki bir adet dükkanın 2002 yılında 17500 USD bedelle Muhammet Emin Boztepe’ye satıldığını ve satış bedelinin tamamının davalı tarafından alınmasından sonra boşanma davası açıldığını ileri sürerek tasarrufun iptalini, dava konusu taşınmazın vekil edenine ait olduğunun tespit ve tescilini, davalı adına tapu kaydı oluşmuş ise tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş; daha sonra 24.9.2007 günlü dilekçe ile vekil edeni tarafından yapılan ödemelerle alınan ve dava tarihi itibariyle 165000 YTL değere sahip olan, dava konusu dükkanın ½ hissesinin bedeli olan 82.500 YTL nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini ıslah yolu ile talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili ise, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Taraflar 21.12.1979 tarihinde evlenmiş, 6.3.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle 14.11.2007 tarihinde boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dosya arasında bulunan kayıt ve belgelere göre; dava konusu olan ve Organize Deri Sanayi Bölgesinde bulunan taşınmazın ½ hissesinin Beyoğlu 8. Noterliğince düzenlenen 29.12.1993 tarih 50626 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi uyarınca Organize Deri Sanayi Derneği tarafından davalı ...’ye satıldığı, davalı ...’ün daha sonra kendisine ait bulunan hisseyi aynı noterlikçe ve aynı tarihte 50585 yevmiye nolu devir temlik sözleşmesi uyarınca ... İsimli kişiye devrettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davanın muvazaaya dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu ve fakat davanın kanıtlanamadığı, her ne kadar davacı vekili ıslah yolu ile davasını değiştirmek istemiş ise de davalı vekilinin bu duruma muvafakat etmemiş bulunduğu, Yasa ve Yargıtay içtihatlarına göre muvafakat olmadan değiştirilen dava sebebine göre davaya devam edilemeyeceği görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK.nun 83. maddesinde aynen: “ İki taraftan her biri usule müteallik olarak yaptığı muameleyi tamamen veya kısmen ıslah edebilir....” denmektedir. Islah talebinin karşı tarafın kabulüne bağlı olduğuna dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.Davacı vekili 24.9.2007 tarihli dilekçe ile 14.11.2007 tarihinde kesinleşen hükümle boşanan vekil edeninin boşandığı eşi aleyhine mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğinde bulunduğunu açıkladığına göre; mahkemece ıslah yolu ile değiştirilen davanın bu hali ile mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkin olduğu ve 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun hükümleri uyarınca bu tür davalara Aile Mahkemelerinde bakılması gerektiği hususunda duraksamamak gerekir. Tuzla’da Aile Mahkemesi var ise mahkemenin görevsiz olduğunun düşünülmesi, yok ise davaya bundan sonra Aile mahkemesi sıfatıyla bakılıp, uyuşmazlık konusunda taraf delillerinin toplanması, değerlendirilmesi ve ondan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, ıslah müessesinin yanlış değerlendirilmesi sonucunda anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 14,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 16.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.