Abaküs Yazılım
İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2017/486
Karar No: 2022/814
Karar Tarihi: 03.11.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/486 Esas 2022/814 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/486 Esas
KARAR NO:2022/814

DAVA:Tanıma ve Tenfiz
DAVA TARİHİ:24/05/2017
KARAR TARİHİ:03/11/2022

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalılardan ... İnşaat Taahhüt Anonim Şirketi arasında, ... şirketi tarafından ...'da gerçekleştirilecek bir inşaat işi için ihtiyacı olan malzemelerin tedariki amacıyla, 27/02/2012 tarihli Mal Satım Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmeye teminat olarak, davalı ... şirketi bünyesinde bulunduğu ... Grubu şirketlerinden olan davalı ... A.Ş. tarafından müvekkili şirket lehine 17/04/2012 tarihli 1.200.000 Euro tutarlı garanti mektubu verildiğini, müvekkili şirketin sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirip, ilgili malları ... şirketine teslim ettiğini, ... şirketinin sözleşmeden doğan ödeme borcunu kısmen yerine getirdiğini ancak 160.008.257.-KZT (Kazan Tengesi) tutarındaki bakiye borcunu ödemediğini, 15 Ekim 2012 tarihi itibarıyla 824.955.-Euro'ya karşılık gelen tutarın, garantör ... tarafından ödenmesi amacıyla 15 Ekim 2012 tarihinden davalı ... A.Ş.'ye başvurulduğunu, davalı ...'in ihtara herhangi bir cevap vermediğini, borcu ödemediğini, müvekkili şirket tarafından davalılar aleyhine ... Mahkemesinde dava açıldığını, davalıların söz konusu davada herhangi bir itiraz ileri sürmediklerini, davaya cevap vermediklerini, yapılan yargılama neticesinde, ... Bölgelerarası Ekonomi İhtisas Mahkemesinin 19/08/2013 tarihinde ... E. sayılı kararı ile; müvekkili ... (...) tarafından, davalılar ... İnşaat Taahhüt A.Ş. ve ... A.Ş. aleyhine, 160.008.257.-KZT esas alacak ve 4.800.247,71.-KZT tutarında harcın tahsili amacıyla dava açıldığını, taraflar arasında 27/02/2013 tarihinde 13/12 sayılı bir mal alım satım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında ...'in, ...'a bir kısım mal tedarik etmeyi ve ...'un da karşılığında kararlaştırılan tutarı ödemeyi taahhüt ettiğini, ... tarafından ...'a toplamda 215.775.911.-KZT tutarında mal teslim edildiğini, mal bedelinin, %40'nın malların tesliminden itibaren 7 gün içerisinde, bakiye %60'ının ise teslim tarihinden 56 gün sonra ödeneceğinin kararlaştırıldığını, takip eden dönemde ...'un mal miktarında artış talep ettiği ve talep edilen miktarların da ...'a temin edildiğini, ... ile yapılan mutabakatlar neticesinde 18/10/2012 tarihi itibarıyla ...'un davacı ...'a 160.008.275.-KZT tutarında borçlu olduğunu, davacı ...'in dava nedeniyle ödediği harcın 4.800.247,71.-KZT olduğu gerekçeleriyle 160.008.275.-KZT tutarında asıl alacak ile 4.800.247,71.-KZT tutarındaki harcın davalı ... ve ... A.Ş.'den tahsili ile davacı ...'e ödenmesine karar verdiğini, ... ile Türkiye Cumhuriyeti arasında, 12/11/1997 tarihli Hukuki ve Ticari Konularda Adli Yardım Sözleşmesi imzalandığını, antlaşmanın 21.maddesinde akit taraflar, taraflardan birinin mahkemeleri tarafından verilen kararların diğer akit tarafça tanınacağını ve tenfiz edileceğini kabul ettiklerini, antlaşmanın 14. maddesi uyarınca akit taraf vatandaşlarının yargılamaya ilişkin konularda teminat vs. ödemelerden muaf tutulduğunu, antlaşmanın tanıma ve tenfiz usulünü düzenleyen 22. maddesi uyarınca, geçerliliği ve infaz kabiliyeti karar metninden anlaşılan kararların, tanınabileceği ve tenfiz edilebileceğinin düzenlendiğini belirterek davanın kabulüne, ... Cumhuriyeti ... Şehri Özel Bölgelerarası Ekonomi Mahkemesinin 19/08/2013 tarih ve ... sayılı kararının Türkiye'de icrasını teminen tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; ... Cumhuriyeti ... Şehri Özel Bölgelerarası Ekonomi Mahkemesi tarafından verilmiş 19/08/2015 tarih ve ... sayılı kararın Türkiye ile ... Cumhuriyeti arasında 17/07/1997 tarih ve ... sayılı Hukuku Koşullarda Adli Yardımlaşma Anlaşması hükümlerine göre tanınması ve tenfizine karar verilmesi olanağının bulunmadığını, Anlaşmanın 23/3. maddesi gereğince aleyhinde karar verilen müvekkillerinin söz konusu davada usulüne uygun olarak davet edilmemiş ve/veya hukuki ehliyetsizliği sebebiyle savunma veya muteber bir şekilde temsil edilme hakkından yoksun bırakıldığını, tenfizi istenilen işbu davanın yargılama sürecinden her iki müvekkili şirketin usulüne uygun davet edilmediğini ve davanın kime, hangi adreste tebliğ edildiği ve ... Mahkemesince verilen kararın kime ve hangi tarihte tebliğ edildiği hususlarının belirsiz olduğunu, ... Mahkemesinin kararının "giyabi karar" olduğunu, tenfize konu Mahkemenin kararının, davalı müvekkili ... A.Ş.'ne tebliğ edilmediğini, Mahkemenin kararının, davalı müvekkili ... İnşaat Taah. A.Ş.'ne Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün 05/02/2015 tarihinde mahkemenin kararı ile birlikte tebliğ edildiğini, ... Şehri Bölgelerarası Ekonomik İhtisas Mahkemesinin kararının 13/03/2015 tarihinde temyiz edildiğini, temyiz dilekçeleri sonrası davalı her iki müvekkili şirkete herhangi bir kararın gönderilmediğini ve tebliğ edilmediğini, davalı ... A.Ş.'ne gönderilen herhangi bir tebligatın mevcut olmadığını, 2.400.124 tenge tutarındaki devlet vergisinin ... Cumhuriyeti ulusal bankasına havalesinin yapılarak belgenin gönderilmesinden söz edilmediğini, devlet vergisinin ödenmesi ile ilgili herhangi bir yazı gönderilmediğini, her iki davalı müvekkilinin, mahkemeye yargılama usulüne uygun olarak davet edilmediğini, savunma veya muteber bir şekilde temsil edilme hakkından yoksun bırakıldığını, dava süresince davalı müvekkillerinin savunma haklarını kullanabilmesi için tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, dava dilekçesi ve duruşma günlerinin tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise bu tebligatların kime, nereye yapıldığı hususlarının belirsiz olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Dava; yabancı Mahkeme kararının tanınma ve tenfizine ilişkindir.
Davacı şirket davalılar ... A.Ş. ve ... İnşaat Taahhüt A.Ş. hakkında açtığı davada, ... Cumhuriyeti ... Şehri Özel Bölgelerarası Ekonomi Mahkemesinin 19/08/2013 tarih ve ... sayılı kararının Türkiye'de icrasını teminen tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizin 03.11.2022 tarihli celsesinde, davalı ... İnşaat Taahhüt A.Ş. hakkındaki davanın bu dosyadan tefriki ile Mahkememizin ayrı bir esasına kaydına, davalı ... A.Ş. hakkındaki davanın bu dosya üzerinden devamına karar verilmiştir.
Tanınma ve tenfizi talep edilen ... Mahkemesinin 19.08.2013 tarih ve ... sayılı kararının incelenmesinde; "GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davanın kısmen kabulüne , < ... İnşaat Taahhüt A.Ş.>anonim şirketinden (adres: ... Cumhuriyeti ..., ... 37, Ofis 30 BİN (Tüzel kişilik kimlik kodu): ..., VD tescil numarası: ..., banka hesap no: KZ ... ..., swift: ... ) ve ... A.ş.'den (adres: ... caddesi, ... Plaza, A Blok, Kat:16, 1 ... 34330 İstanbul / TÜRKİYE) 160.008.257 KZT tutarında ana borcunun <... ... > limited şirket lehine (adres : ... şehri, ... caddesi, 211A, VD tescil no: ..., banka hesabı: ... ... A. Ş. Şubesi BİN (tüzel kişilik kimlik kodu) : ...) tahsil edilmesine,
< ... İnşaat Taahhüt A.Ş.>anonim şirketinden (adres: ... Cumhuriyeti ..., ... 37, Ofis 30 BİN (Tüzel kişilik kimlik kodu): ..., VD tescil numarası: ..., banka hesap no: KZ ... ..., swift: ... ) ve ... A.ş.'den (adres: ... caddesi, ... Plaza, A Blok, Kat:16, 1 ... 34330 İstanbul / TÜRKİYE) 4.800.247,71 KZT tutarında resmi harcın <... ... > limited şirket lehine (adres : ... şehri, ... caddesi, 211A, VD tescil no: ..., banka hesabı: ... ... A. Ş. Şubesi BİN (tüzel kişilik kimlik kodu) : ...) tahsil edilmesine,
Yasal vekilin yardımıyla ilgili ödemeye dair giderlerin tahsiline yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı, tarafınca karar kopyasının alındığı andan itibaren 5 gün içerisinde hakkında gıyabi karar veren mahkemeye bu kararın iptali için başvurma hakkına sahiptir.
Bu kararın iptali için başvuru süresinin sona ermesinden veya bu tür başvuru yapılmışsa iptal sebebinin reddine dair asliye hukuk mahkemesinin karar verdiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde gıyapta verilen bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir veya temyiz işlemlerinde bu karara itiraz edilebilir." Şeklinde karar verildiği ve bu kararın altında 02/06/2015 tarih itibariyle kesinleşmiştir şerhinin bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan ... 27. Noterliğinin 03/11/2017 tarih ve ... yevmiye nolu tercümesinin incelenmesinde; "18 mart 2013 tarihinde ... Cumhuriyeti mahkemelerinin faaliyetlerini sağlama Departmanı ... şehri mahkemesini DKS'nin Türkiye Cumhuriyeti yetkili organlarına No.13-2/2871 sayılı 22 şubat 2013 tarihli mektup ile ... A.Ş.'nin bilgilendirilmesi ile ilgili rica mektubu gönderdiği konusunda bilgilendirmiştir. ... Cumhuriyeti Medeni Usul Kanununun 129 maddesi 1 fıkrasına göre:“Davaya katılan kişiler, onların temsilcileri, aynı zamanda şahitler, eksperler, uzmanlar ve çevirmenler dava duruşmasının veya ayrı ayrı işlemlerin yapılacağı yer ve zaman kanusunda bilgilendirilir ve adli tebligat ile mahkemeye çeğırılır.” ... Cumhuriyetinde ... şehrindeki şubesi tarafından temsil edilen “... İnşaat Taahhüt A.Ş.”, ... Cumhuriyetinde ana şirket menfaatlerini temsil eden şubesinin adresine posta gönderisi gönderilerek yasal işlem ile ilgili gerekli şekilde bilgilendirilmiştir. Bildirimin teslim edildiğine dair dava materyallerinde teyit bulunmaktadır. (... ...” havayolu irsaliyesi No. ..., tarih 14.08.2013). Yukarıdaki izahatlar doğrultusunda ... A.Ş. ve ... İnşaat Taahhüt A.Ş. şirketleri mahkemeye kanuni yoldan çağırılmıştır. ... şehri ... Başkanı ... (imza ve mühür) şeklinde olduğu görülmüştür.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 50. Maddesi; (1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.
(2) Yabancı mahkemelerin ceza ilâmlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir.
52. Maddesi; (1) Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir. Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. Dilekçede aşağıdaki hususlar yer alır:
a) Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanunî temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri.
b) Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilâmın tarih ve numarası ve hükmün özeti.
c) Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu.
54.Maddesi; (1) Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir:
a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması.
b) İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş
olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması.
c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması.
ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.
Düzenlemesi mevcuttur.
13/06/1995 tarihli Türkiye ile ... arasında Hukuki Konularda Adli Yardım Sözleşmesi Madde 22: Kararların tanınmasına ve tenfizine ilişkin talep, doğrudan doğruya talepte bulunulan ülkenin yetkili mahkemesine yapılacaktır.
2. Bu talebe şunlar eklenecektir:
a. Kararın aslına uygun bir örneği. Bu örneğe, Kararın geçerliliği ve infaz kabiliyeti bizzat karardan anlaşılamadığı takdirde, yetkili makamlar tarafından verilecek bir belge eklenecektir.
b. Mahkemeye gelmeyen ve aleyhinde karar verilen tarafın, usulüne uygun olarak mahkemeye davet edildiğini ve hukuki ehliyetsizlik halinde mahkeme önünde gerektiği şekilde temsil edildiğini tevsik eden bir belge.
c.Hakem kararının tanınması ve tenfizi için talepte bulunulması halinde, hakemlik yetkisini gösteren tahkim sözleşmesinin bir örneği.
Madde 23: 21.maddede belirtilen kararlar veya hakem kararları, talepte bulunulan mahkemelerce, aşağıdaki durumlarda tanınmayacak veya tenfiz edilmeyecektir:
1.Kararların veya hakem kararlarının talepte bulunan Akit Tarafın mevzuatına göre, hukuken icra kabiliyetini haiz olmaması,
2.Talepte bulunan Akit Tarafın adli makamının, talepte bulunulan Akit Tarafın mevzuatına göre, davaya bakma yetkisini bulunmaması,
3. Kararların ittihaz olunduğu Akit tarafın kanunlarına göre, yargılamaya katılmayan ve aleyhinde karar verilen tarafın, usulüne uygun olarak davet edilmemiş olması veya hukuki ehliyetsizliği sebebiyle, savunma veya muteber bir şekilde temsil edilme hakkından yoksun bırakılmış olması,
4. Talepte bulunulan Akit Tarafın hakem mercilerinin veya mahkemelerinin aynı anlaşmazlık konusu ile ilgili olarak, aynı taraflar arasında açılmış bulunan davada nihai karar vermiş olmaları veya davaya bakmakta olmaları veya aynı anlaşmazlık konusunda üçüncü bir Devlet tarafından verilen nihai kararı tanımış olmaları.
Madde 24:
1.Kararların tanınması ve tenfizi, talepte bulunulan Akit Tarafın mahkemelerince, kendi milli kanununun usullerine göre kararlaştırılacaktır.
2.Talepte bulunulan mahkeme, sadece İşbu Anlaşma hükümlerinde belirtilen şartların yerine getirilip getirilmediğini incelemekle yetinecektir.
Hükümleri mevcuttur.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının ... Cumhuriyeti ... Şehri Özel Bölgelerarası Ekonomi Mahkemesinin 19/08/2013 tarih ve ... sayılı kararının Türkiye'de icrasını teminen tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ettiği, davalının ise; söz konusu davada usulüne uygun olarak davet edilmediğini ve hukuki ehliyetsizliği sebebiyle savunma veya muteber bir şekilde temsil edilme hakkından yoksun bırakıldığını bu nedenle kararın tenfiz şartlarının oluşmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanununda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hakimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hakiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Aksi halin kabulü, tenfiz hakimini, üst mahkeme görevini kendinde bulması şeklindeki bir sonuca götürecektir.
Tanıma ve tenfiz talebine konu yabancı kararın Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığının tespiti, esas itibariyle hakimin takdirine bırakılmıştır. Ancak hakim, takdir yetkisini kullanırken milletlerarası özel hukukun varlık sebebini ve bu hukukun genel prensiplerini dikkate almak durumundadır. Bu itibarla tenfiz hakimi, sırf Türk hukukundakinden farklı maddi ve usul kuralları uygulanarak verildiği için yabancı bir kararı kamu düzenine aykırı sayıp tenfizini ret edemez. Yabancı bir kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırı sayılabilmesi için, kararda yer alan hüküm fıkrasının Anayasanın veya hukuk sisteminin temel ilkelerine (vazgeçilmez prensiplerine), Türk toplumunun genel örf-adet ve ahlak telakkilerine aykırı olması gerekir.
Bu durumda, MÖHUK hükümleri uyarınca tenfiz davasına konu edilebilecek kesinleşmiş bir yabancı mahkeme ilamının bulunduğu ve aslı ile tercümesinin ibraz edildiği belirlendikten sonra, anılan yasanın 54. maddesi uyarınca tenfiz kararı verilebilmesi için gerekli şartların bulunup bulunmadığının incelenmesi gereklidir.
Türkiye ile ... devleti arasında tenfiz konusunda karşılıklılık koşulunun sağlandığı ve yabancı mahkeme ilamına konu davanın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmediği anlaşılmıştır.
MÖHUK’un 54. maddesinin (ç) fıkrasındaki düzenleme uyarınca, o yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmaması, mahkemede temsil edilmemesi ve bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında karar verilmesi tenfiz engeli olarak belirtilmiştir.
MÖHUK’un 54. maddesinin (ç) fıkrasında düzenlenen hususlar için gözetilmesi gereken hukuk, tenfiz kararı verecek yer mahkemesinin usule ilişkin hükümleri değil, tenfize konu kararın verildiği ülke kanunlarıdır. Zira bu konuda yasa hükmü çok açık olup, anılan fıkranın giriş cümlesi “o yer kanunları uyarınca,” şeklinde bir belirleme içermekte olup, aynı fıkrada aynı cümle içinde ikinci kez tekrar edilmek suretiyle aynı husus vurgulanmış ve “bu kanunlara aykırı bir şekilde” kelime dizisi kullanılarak konu açıklanmıştır. Bu da göstermektedir ki, bu fıkrada belirtilen hususların ihlal edilip edilmediği tenfizi istenilen kararın verildiği yer kanunlarına göre belirlenecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26/11/2014 tarih ve 2013/1136 E., 2014/974 K. sayılı ilamı.)
Davalının yargılama aşamasında duruşmalara usule uygun şekilde çağrıldığı, kendisine “o yer” kanunu olan ... Cumhuriyeti Medeni Usul Kanununun 129 maddesi 1 fıkrasına göre:“Davaya katılan kişiler, onların temsilcileri, aynı zamanda şahitler, eksperler, uzmanlar ve çevirmenler dava duruşmasının veya ayrı ayrı işlemlerin yapılacağı yer ve zaman kanusunda bilgilendirilir ve adli tebligat ile mahkemeye çeğırılır.” hükmü uyarınca davalının davayı çağrıldığı, davalının gıyabında karar verildiği ve karar kopyasının alındığı andan itibaren 5 gün içerisinde hakkında gıyabi karar veren mahkemeye bu kararın iptali için başvurma hakkına sahip olduğu, bu kararın iptali için başvuru süresinin sona ermesinden veya bu tür başvuru yapılmışsa iptal sebebinin reddine dair asliye hukuk mahkemesinin karar verdiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde gıyapta verilen bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabileceğinin açıklanmış olduğu hususları karar metninden anlaşılmaktadır. Bu durumda, tenfizi istenilen kararın, ... kanunlarına uygun alarak verildiği ve MÖHUK’un 54. maddesinin (ç) fıkrası ve 13/06/1995 tarihli Türkiye ile ... arasında Hukuki Konularda Adli Yardım Sözleşmesinin 22 ve devamı maddeleri anlamında tenfiz engeli bulunmadığı anlaşılmaktadır.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun, 13/06/1995 tarihli Türkiye ile ... Arasında Hukuki Konularda Adli Yardım Sözleşmesi, ... Mahkemesinin 19.08.2013 tarih ve ... sayılı kesinleşmiş kararı, ... 27. Noterliğinin 03/11/2017 tarih ve ... yevmiye nolu tercümesi ve tüm dosya kapsamına göre; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu ve Türkiye ile ... Arasında Hukuki Konularda Adli Yardım Sözleşmesi kapsamında, tanıma ve tenfiz şartları bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, ... Mahkemesinin 19.08.2013 tarih ve ... sayılı kesinleşmiş kararının davalı ... A.Ş. açısından TANINMASINA ve TENFİZİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre, alınması gereken 129.017,47 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL ve 32.254,37 TL tamamlama harcı toplamı olan 32.285,77 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 96.731,70 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 32.317,17 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 193.435,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 146 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2022

Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi