4. Ceza Dairesi 2017/16047 E. , 2020/20916 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, ceza verilmesine yer olmadığı, düşme
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı, yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından, tebliğnameye uygun olarak katılan ..."ün temyiz davası isteği hakkında KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B-Sanıklar ... ile ... hakkında katılan ..."a yönelik yaralama suçlarına ilişkin kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildikleri tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu ve mağdur sanık ..."ün 05.06.2012 tarihli duruşmada " ..."dan şikayetçi değilim, ... ve Şeref"ten şikayetçiyim " şeklindeki beyanı ve 5237 sayılı TCK"nın 73/5. maddesinin amir hükmü uyarınca iştirak halinde işlenen suçlardan dolayı sanıklardan biri hakkındaki vazgeçmenin diğerlerine de sirayet etmesi karşısında, mevcut kısmi vazgeçme diğer sanıklar ... ve Şeref"e de sirayet edip, mağdur ..."ün davaya katılma ve sanıklar ..., ... hakkında, mağdur ..."e yönelik yaralama suçlarında kurulan hükümleri temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararının da bu hakkı vermeyeceği,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca mağdur sanık ... ile sanık ..."ün tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
C-Sanık ... hakkında silahla tehdit, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, hakaret, katlan ..."a yönelik yaralama, sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet, katılan ..."a yönelik yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık ..."e yükletilen yaralama, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, sanık ..."e yükletilen silahla tehdit, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
2-Sanık ... hakkında hakaret eyleminden verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararının da usul ve Kanuna uygun olduğu,
Anlaşıldığından;
Sanık ..."ün hakaret suçuna ilişkin olarak ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
3-Sanıklar ... hakkında silahla tehdit, 6136 sayılı Yasaya katlan ..."a yönelik yaralama, sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet, katılan ..."a yönelik yaralama suçlarından kurulan hükümler yönünden ise;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ..."ün temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, hükümler fıkrasından TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkarılmak suretiyle; sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D- Sanık ... hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, ve sanık ... hakkında hakaret suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda sanık ..."in, katılan ..."e söylediği iddia ve kabul edilen, " ne bakıyorsun lan " şeklinde kaba hitap tarzı niteliğindeki sözün, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Sanık ..."ün, çıkan kavgada silahını belinden çıkartarak havaya üç el ateş etme şeklideki eyleminin, TCK"nın 106/2-a maddesine uyan silahla tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, aynı Kanunun 44. maddesi uyarınca sadece en ağır cezayı gerektiren tehdit suçundan hükümlülük kararı verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile TCK"nın 170/1-c maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulması,
3-Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, bu nedenle katılan ... ile sanık ..."ün temyiz nedenleri görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, sanık ... yönünden yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.