14. Hukuk Dairesi 2015/9757 E. , 2017/7441 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.04.2014 gününde verilen dilekçe ile meranın aidiyetinin tesbiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Aşağı ... Köyü Tüzel Kişiliği, kadim meralarının davalı köy adına mera olarak tahsis edildiğini belirterek 401 sayılı mera parselinin köyleri adına mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir.
Mahkemece, dava konusu parselin tespit ve tahdit işlemlerinin devam ettiği, tamamlanmış bir komisyon kararının bulunmadığı, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, bulunsa dahi sürenin geçirildiğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı köy temsilcisi temyiz etmiştir.
Dava konusu 401 parsel sayılı taşınmazın 29.10.1987 tarihinde yapılan tapulama çalışmalarında tutulan tesbit tutanağının edinme sütununda davacı ve davalı köylerin kadimden beri yararlandıkları meraları olduğu belirtilmiş; mera, yaylak ve kışlak kütüğüne yazılmıştır. Eldeki davada ise davacı köy, dava konusu merada müstakiliyet iddiasında bulunarak meranın aidiyetinin tespitini istemiştir. Bu durumda davacının bu davayı açmakta hukuki yararı yararı bulunduğu gözetilerek tarafların delilleri toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.