4. Ceza Dairesi 2017/21047 E. , 2020/20927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, mağdur sanık ..."in, ayrıca katılan sıfatıyla da temyize geldiği belirlenerek dosya görüşüldü:
A- Mağdur ..."in 10.09.2013 tarihli celsede talebi üzerine mahkemece kamu davasına katılmasına karar verilmişse de, UYAP"a kayıtlı olan ve kimlik tespitinin yapıldığı 15.07.2016 tarihli dilekçe ile mağdurun şikayetten vazgeçtiğini belirtmesi, şikayetten vazgeçme nedeniyle katılma kararının hükümsüz kaldığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca mağdur ..."in TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Diğer temyizlere gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında silahla tehdit, sanık ... hakkında tehdit ve alenen hakaret suçlarından kurulan hükümler yönünden;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanık ... hakkında düzenlenen iddianamede, "sanığın bıçak çıkartarak İsmet"in üzerine yürüdüğü sırada ..."in kendisini dosyadaki mevcut rapora göre yaraladığı ve bıçağın bir şekilde ortadan kaybedildiğinin" belirtilmesi, olayın görgü tanığı da olan katılan (sanık) ... "in, sanık ..."in elindeki bıçakla abisi olan ..."in arkasından vuracakken araya girip sanığı yakalayarak vurmasına engel olduğunu ve elindeki bıçağı almaya çalıştığını, olayın görgü tanığı olan tanık ..."in , sanık ..."in elindeki bıçakla katılan ..."in üzerine yürüdüğünü, bıçağı elinden kimin ne şekilde aldığını görmediğini beyan etmeleri karşısında; sanığın eyleminin, silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçu kapsamında kalıp kalmadığı tartışılmadan yeterli ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b-Sanık ..."in üzene atılı ve birlikte işlendiği için basit yargılama usulü dışında kalan alenen hakaret ve tehdit suçları yönünden; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma
hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise, uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması;
c-Sanık ..."in , katılanlara “... Allahınızı sinkaf edeceğim” diyerek hakaret etmesi biçimindeki eyleminin, TCK"nın 125/3-c maddesindeki kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle hakaret suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,
d-Sanık ... hakkında düzenlene iddianamede, TCK’nın 29. maddesinin de uygulanması istemiyle dava açılmasına karşın, ek savunma hakkı verilmeden anılan madde uygulanmayarak, CMK"nın 226/2. maddesine aykırı davranılması,
2- Sanık ... hakkında yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;
a-Mahkemeye gelmemiş olan sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen ve ancak derhal beraat kararı verilebilecek hallerde sınırlı olarak uygulama yeri bulunan 5271 sayılı CMUK"nun 193. maddesinin söz konusu olayda uygulamasının mümkün bulunmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun ve özel dairelerin uyum gösteren kararlarının da bu yönde olduğu gözetilmeden, CMUK"nun 147 ve devamı maddeleri uyarınca sanığın savunması alınıp, sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, savunma alınmadan mevcut kanıtlar tartışılmak suretiyle mahkumiyet kararı verilmesi,
b-Sanığın soruşturma aşamasındaki ifadesinde; katılanın kendilerine hakaret ettiğini savunması karşısında; olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek, sonucuna göre sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
c-Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken ek savunma hakkı verilmeden iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 58. cümle uygulanmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
d-Sanık hakkında, tekerrüre esas alınan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 03.06.2010 tarih, 2007/24 Esas - 200771 Karar sayılı ilamının taksirle adama öldürme suçuna ilişkin olduğu ve TCK"nin 58/4. maddesi gereğince kasıtlı suçlar ile taksirli suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanamayacağından, söz konusu ilamın tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ... ile ..."in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye kısmen uygun olarak, sanık ... yönünden kurulan hükmün diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.