4. Ceza Dairesi 2020/18235 E. , 2020/20952 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunda kurulan hükmün temyizinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
CMK’nın 225/1. maddesine göre hükmün konusunun iddianamede anlatılan eylemlerle sınırlı bulunması ve davaya konu iddianame ile sanığın müştekiyi iddianamede belirtilen sözlerle tehdit ve hakaret ettiğinden bahisle kamu davası açılması karşısında, delillere göre tehdit fiilinin sübut bulup bulmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek yerine mahkemece, olayda uygulama yeri bulunmayan CMK’nın 226. maddesine göre ek savunma hakkı verilerek iddianamede anlatılmayan eylemler nedeniyle kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
1- Suç tarihinde uzlaşma kapsamında olmayan TCK"nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçu için dava açıldığından uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı ancak yapılan yargılama neticesinde sanığın eyleminin kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu olarak belirlenmesi karşısında CMK’nın 254. maddesi uyarınca uzlaştırma hükümlerinin uygulanması ve sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2- Sanık hakkında belirlenen ve 10 eşit parça ile taksitlendirilen 1.500 TL. adli para cezasının ilk taksitinin hükmün kesinleşmesinden itibaren ödenmesi denilerek "para cezası ödeme emrinin tebliğinden itibaren ödemeyi düzenleyen TCK"nın 52/4 ve 5275 S. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddelerine aykırı davranılması,
3- Sanık hakkında ödenmeyen adli para cezasının, 5275 sayılı Kanun"un 6545 sayılı Kanunla değişik 106/3. maddesi uyarınca hapse çevrilemeyeceği gözetilmeden, adli para cezasının ödenmeyen miktarının hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
4- Mahkumiyet hükmünün, Yargıtay nezdinde temyizi mümkün olduğu halde, hükümde "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere" denilerek kanun yolunda çelişki yaratılmış olması,
5- 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumun da temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ... müdafii ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.