4. Ceza Dairesi 2020/17734 E. , 2020/20960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
A- Sanık hakkında ... ve ...’ya yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı ve sanık ...’nın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak,“TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması” biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanık hakkında ... ve ...’ya yönelik kasten yaralama ve ...’ye yönelik tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık hakkında ... ve ...’ya yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Sanığın, taksi şoförü olan müşteki ..."yi durağa almaması üzerine asayişi sağlamakla görevli katılan polisler tarafından bulunulan yerin ...’a ait ve herkese açık bir yer olduğu, durakta bekleyebileceğinin belirtilmesi üzerine görevli polis memurları ... ve ...’yı darp ederek yaralaması eylemi TCK"nun 265/1. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçununun cebir unsurunu oluşturduğu gözetilmeden vasıflandırmada hataya düşülerek sanığın ... ve ...’ya yönelik kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına dair karar verilmesi,
Kabule göre de;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
2- Sanık hakkında ...’ye yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK’nın 106/1-1.cümlesinde tanımlanan tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesinde, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı belirtildiğinden, somut olayda sanık hakkında TCK"nın 106/1-1. cümlesi uyarınca açılan davanın mağdurunun ... olup, birlikte işlenen kamu görevlisine hakaret ve yaralama suçunun mağdurları ile tehdit suçunun mağdurunun farklı olması nedeniyle anılan Kanun hükümleri ile değişik CMK"nın 253/3. maddesinin artık uygulama alanı bulmayacağı ve temyize konu tehdit suçundan CMK"nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemleri yapılması gerekliliğinin ortaya çıkması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.