
Esas No: 2022/161
Karar No: 2022/1203
Karar Tarihi: 01.11.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/161 Esas 2022/1203 Karar Sayılı İlamı
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/161 Esas - 2022/1203
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/161 Esas
KARAR NO : 2022/1203
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :........... TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİ -
VEKİLİ :Av.
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu tarafından zirai ilaç ile ilgili mal ve hizmetin alınmasına rağmen müvekkili kooperatife olan 14.426,00 TL fatura bedelinin ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından Bursa 17. İcra Müdürlüğü 2021/9739 E. Sayılı dosyası ile BK 100. Md. Uyarınca alacağın tahsili talepli takibe geçildiğini, davalı borçlu tarafından tamamen kötü niyetle ve müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla 15/11/2021 tarihinde söz konusu takip alacağının ve ferilerinin tamamına itiraz edildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı borçlunun, müvekkiline 14.426,00 TL borcunun tahsilini teminen Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2021/.... e. Sayılı dosyası numarası ile yapılan icra takibine yaptığı itirazların iptaline, borçlu yönünden takibin devamına, itiraz edilen miktarın % 20 den az olmamak üzere, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, asıl alacak tutarına ödeme tarihine kadar değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; 2019 yılında bir talebi olmamasına rağmen, aracıları vasıtası ile zirai ilaç satın aldığını, 2019 yılının mart ayından 2019 yılı eylül ayına kadar periyodik olarak aracıdan ilaç alımının devam ettiğini, ödemesinin ise ürün sonunda davacının kendisinden alacağını, ilaçların 20 dönümlük armut ağaçlarını ilaçlamada kullanılacağını, mart 2019 gibi ilaçlamaya başladığını, her 10-12 günde bir tarlaya ilaç atmakta olduğunu, 23 haziranda attığı ilacın ardından ürün üzerinde "çil, kara leke" diye adlandırılan mantar hastalığının oluşmaya başladığını, aracı ile iletişime geçtiğinde, armutların durumunu görüp kusurunu kabullendiğini ve farklı bir ilaç getirdiğini, o ilacı da kullandıktan bir süre sonra ürünlerdeki hastalığın yayılarak arttığını, bunun üzerine karşı taraftan ilaca ilişkin bilgileri gösterir bir evrak talep etmesine rağmen kendisine evrağın teslim edilmediğini, ürünlerinde ciddi hasar meydana gelince, aracı ile çıkacak ürün üzerinden alınacak ilaç bedelinin belirlenmesi konusunda bir anlaşma yaptıklarını ve bu anlaşmaya göre toplam alınması gereken ürün üzerinden hasarlı ürün yüzdesi hesaplanarak, hasarlı ürün yüzdesi kadar da toplam ilaç bedelinden indirim yapılacağını, 2019 Ekim ayında ürün toplama döneminde tüm armutların hastalığa yakalandığını ve elde edilen ürün miktarının sıfır olduğunu, ayıplı ilaçların kendisine zararının yaklaşık 100.000,00 TL olduğunu, davacı ve aracısı ile yaptıkları anlaşma gereğince de sezon sonu hiç ürün alınamadığı için ve bunda tamamen kusurlu kendileri olduğu için kendisinden ilaç ücreti alınmayacağını, art niyetli bir şekilde davacının ürün satışından iki yıldan fazla zaman sonra 28/10/2021 tarihli ve 14.426,00 TL bedelli bir fatura düzenlediğini ve Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2021/9739 E. Sayılı dosyasından haksız bir şekilde icra takibi başlattığını, ayıplı mal/ hizmet (ilaçların ayıplı olması) nedeniyle zarar gören ürün bedelinin tarafına ödenmesi için başvurduğu arabuluculukta uzlaşma sağlanamadığını, tarafınca Bursa 3. Tüketici Mahkemesinin 2022/88 E. Sayılı dosyası ile dava açtığını ve dosyanın derdest olduğunu, izah edilen nedenlerle davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2021/9739 E. Sayılı dosyasından başlatılan, tarafınca haklı olarak durdurulmuş icra takibinin iptaline, davacının %20'den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, arabuluculuk tutanağı, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2021/9739 E. Sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın yerinde olup olmadığı, davacının davalıdan alacaklı bulunup bulunmadığının tespitine yöneliktir.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflara ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde SMM bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 17/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacı kooperatifin, 2021 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanunun öngörmüş olduğu yasal süreleri içerisinde yaptırılmış ve sahibi lehine delil olabilecek özellikte olduğunu, davalının, işletme sahibi vergi mükellefi olmaması ve defter tutma yükümlülüğü bulunmadığından defter incelemesi yapılamadığı, davacının ticari defterlerine göre tarafların ticari ilişkisinin takip konusu tek faturadan ibaret olduğu ve davacı 28/10/2021 tarihli ve 14.426,00 TL bedelli zirai ilaç satmış, kayıtlarına geçirmiş olduğu, davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi 03/11/2021 tarihi itibari ile 14.426,00 TL alacaklı olduğu, davacı ekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu takip konusu faturada davalının teslim aldığına dair imzasının olmadığı, diğer taraftan dava dosyasına sunulmuş teslim alan imzalı sevk irsaliyesinin de bulunmadığı, davalının takibe yapmış olduğu itirazda davacıyla olan ticari ilişkisini inkar etmiş, cevap dilekçesinde ise aracıyla satın almış olduğunu kabul etmiş olduğu, davalı defterlerinden kaydının teyit edilemediği faturanın içeriğini oluşturan malların tesliminin davacı tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilemediğinin mahkemenin takdirinde olduğu, davacının davalıya temerrüde düşürmek amacıyla çekilmiş bir ihtarnamesinin dava dosyası içerisinde olmaması nedeniyle faiz talep edemeyeceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, "Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir." düzenlemesi getirilmiştir.
TTK'nın 14. maddesine göre “Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Aynı Kanunun 17. maddesi hükmünce de; “iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir.” düzenlemesi yer almaktadır.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3’üncü maddesinde, Esnaf ve sanatkâr, ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usûlde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tâbi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak ifade edilmiştir. Ayrıca TTK’nın 1463. maddesinde de, önce 17. maddeye gönderme yapılarak, Bakanlar Kurulunun bu konuda kararname çıkarması halinde onlarda gösterilen miktardan aşağı gayrisafi geliri bulunan sanat ve ticaret erbabından başka hiç kimse kanunun 17. maddesinde tarif edilen esnaftan sayılamaz denmek suretiyle tacir veya esnafın hangi kriterlere göre saptanacağı açık bir biçimde gösterilmiştir.
BTSO, Vergi Dairesi Başkanlığı ve Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği'nden gelen yazı cevaplarına göre davalının mükellefiyet kaydına bile rastlanmadığı, gerçek kişi ticari işletme adına rastlanmadığı bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, Vergi Dairesi ve Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısına göre davalının mükellefiyet kaydına bile rastlanmadığı, gerçek kişi tacir olduğuna ilişkin dair bir kaydın bulunmadığı, bu haliyle davalının tacir olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın da mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla, davanın HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜ K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK'nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/11/2022
Katip 237160
¸e-imzalıdır.
Hakim 151390
¸e-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 237160
¸E-imzalıdır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.